2022 YILINDA DİKKAT ÇEKEN YÜKSEK MAHKEME KARARLARI | Universal Hukuk
Logo



Universal Hukuk 28 Dec, 2022 Universal

2022 Yılında Dikkat Çeken Yüksek Mahkeme Kararları


2022 yılı çeşitli hukuk dallarında yargı merciileri tarafından dikkat çekici ve çarpıcı yüksek mahkeme kararlarına hükmedilen bir yıl oldu. Adil yargılanma hakkının ihlalinden, psikolojik yıpranma yüzünden tedavi gören işçinin mobbing gördüğünün kabulüne kadar sizler için derlemiş olduğumuz farklı hukuk alanlarında emsal teşkil eden bu kararlara gelin bir de birlikte inceleyelim.

 

Anayasa Mahkemesi Kararları

  • Anayasa Mahkemesi (“AYM”) Ocak 2022 tarihli bir kararıyla, “işe iade talebiyle açılan davada Mahkemenin gerekçeli kararı geç yazması nedeniyle uzun süren yargılamanın Anayasa’nın 36.maddesi’nde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği” yönünde karar verilmiştir[1].
  • AYM, Nisan 2022 tarihli bir kararında, parmak izi kayıt sistemi ile mesai takibinin yapılması nedeniyle özel hayata saygı hakkı kapsamında kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiği yönündeki başvuruda, mesai başlama ve bitiş saatlerine ilişkin mevzuat düzenlemesi olmakla beraber, bu amaçla özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesine ilişkin açık bir düzenlemenin olmadığına, başvurucunun iddialarının kabul edilebilir olduğuna ve özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine kanaat getirmiştir[2].
  • AYM tarafından verilen 14 Eylül 2022 tarihli karar ile "psikolojik taciz-bezdiri" sonucunda psikolojik yıpranma yüzünden tedavi görmenin mobbing iddiasının ciddi olduğuna kanaat getirilerek yeterli delil sıfatına haiz sayılmıştır[3].
  • 2 Ağustos 2022 tarihli 31911 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan bir Anayasa Mahkemesi kararı ile aracın yabancı bir kişiye kısa dönem olarak kiralanması durumunda, KABİS kayıtları da öne sürülerek, ödeme yükümlüsünün yabancı kişi olduğu yönünde itiraz edilebilecektir. Aracın uzun dönem kiralandığı durumlarda işleten sıfatı kiralayana geçmesinden ötürü araç kiralama şirketlerinin ödeme yükümlülüğünden söz edilemeyecektir[4].

 

Yargıtay ve Danıştay Kararları

  • Yargıtay 3.Hukuk Dairesi tarafından, Ocak 2022’de Resmi Gazetede yayımlanan karar ile 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun uyarınca aracı hizmet sağlayıcı olan elektronik ticaret hizmeti sağlayan şirketin malın ayıplı olmasından ötürü sorumluluğunun bulunmadığı yönünde karar verilmiştir. İlgili karar ile, internet ağı üzerinden elektronik ticarete imkan sağlayan şirketin aracı hizmet sağlayıcı konumunda olduğu ve sunduğu elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından yayımlanan içerikleri kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyet ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmadığı yönünde hüküm tesis edilmiştir[5].
  • Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu tarafından, 2022/2 E. – 2022/7 K. sayılı ve 26 Temmuz 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun kapsamında yapılacak dönüşüm uygulamaları için 6306 sayılı Kanun’un Uygulama Yönetmeliği’ne 25 Temmuz 2014 tarihinde eklenen düzenleme ile dönüşüm uygulamaları sonrasında meydana gelen yeni yapıların ilk satışı, devri ve tescili işlemlerinin de istisna kapsamında olduğu belirtilmiş olmak ile birlikte; 10/12/2018 tarihinde getirilen değişiklik ile harç istisnası sınırlarının sözleşmenin tarafları yönünden daraltıldığı dikkate alınarak, dönüşüm uygulamaları sonrasında inşa edilen yeni yapıların hak sahibi malikler ile müteahhitler tarafından üçüncü kişilere satışında 10 Aralık 2018 tarihi öncesindeki işlemler bakımından harç istisnası uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır[6].
  • Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından, 2019/5 E. – 2022/1 K. sayılı ve 4 Kasım 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile; ifa zamanı gelmemiş bir alacak için açılmış davada, mahkeme tarafından ifa zamanının henüz gelmediğin bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine dair oy birliği ile karar verilmiştir[7].
  • Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından, 2020/2 E. – 2021/3 K. sayılı ve 1 Nisan 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile; kooperatiflerin ve yapı kooperatiflerinin 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca tacir/ticari şirket sayılmalarına yönelik oy çokluğu ile karar verilmiştir[8].
  • Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu tarafından, 2021/6 E. – 2022/2 K. sayılı ve 12 Kasım 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile vergi incelemesi sonuçlanıp tarhiyat yapıldıktan sonra borçlu hakkında 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 13/1. Maddesine göre ihtiyati haciz işleminin tesis edilemeyeceği noktasında oy çokluğu ile içtihadın birleştirilmesine karar verilmiştir[9].
  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2022/6929 E. 2022/8687 K. sayılı ve 05.07.2022 tarihli kararı ile ticari sırrı paylaşılan şirket, salt bu sebeple paylaşan kişiden manevi tazminat talep edebilir. İşçinin, çalıştığı şirkete ait ticari sırları paylaşması halinde, maddi zarara uğramasa ve hatta itibara zarar verilmemiş olsa dahi şirket manevi tazminat talep edebileceğine karar verilmiş olup; ticari sırların ifşasının, şirketin kişilik haklarına saldırı olarak görülmesi gerektiğinden bahsedilmiştir.
  • Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 2022/ 2662 E. 2022 / 3734 K. ve 21.03.2022 tarihli kararı ile haklı sebep göstermeden istifa eden işçi, istifadan bir gün sonra başka iş yerinde işe girmesi halinde kıdem ve ihbar tazminatı alamayacağına hükmedilmiştir.
  • Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/21252 E, 2022/5913 K. sayılı kararı ile trafik kazalarında oluşacak değer kaybını, “aracın kazadan önce ikinci el piyasasındaki değeri ile onarıldıktan sonraki ikinci el değeri arasındaki fark” olarak tanımlanmıştır[10].
  • Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 2021/11762 E. , 2021/15902 K. sayılı kararı ile iş yerinde en üst düzey yönetici sıfatıyla çalışmış olan işçinin, yetki alanı gereğince çalışma düzenini kendisinin belirleyebilecek konumda olduğundan bahisle fazla mesai ücreti talep edemeyeceğine hükmedilmiştir.
  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5442  E. 2022/7075 K. 06.06.2022 tarihli kararı ile işçinin tesadüfen elde ettiği bir başka işçinin ücret bordrosunun fotokopisini çekerken ücret farklılığını tespit etmesi ve akabinde bu konu hakkında bilgi almak istemesinin; kişisel verilerin yayılması kastı ile değil işverenin eşit davranma borcunun denetimi kapsamında gerçekleştiğine kanaat getirilmiştir. Bu doğrultuda da işçinin eylemi, üzerinde işveren tarafından işçinin iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendi kapsamında feshedilmesi haklı sebep kabul edilmeyecektir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2022/2226 E. sayılı kararı ile belirli süreli iş sözleşmesinin süresinin sona ermesi, bir fesih olmayıp; süresi sona eren belirli süreli iş sözleşmesine ilişkin olarak tarafların ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığına hükmedilmiştir. Bu doğrultuda da belirli süreli iş sözleşmesinin süresi sonunda kendiliğinden sona ermesi halinde ihbar ve kıdem tazminatı talep edilemeyecektir.
  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2022/1756 E. sayılı kararı ile yıllık iznin ne zaman kullanılacağını belirleme yetkisi işverene ait olduğu için; işçinin, işverenin yıllık izne çıkarma talebini kabul etmeme yetkisi bulunmadığı açıkça ortaya konulmuştur.
  • Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 2021/1 E. – 2022/3 K. – 03/06/2022 tarihli, 26 Kasım 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan kararı ile; icra takibine yapılan itiraz sonrasında açılan itirazın iptali davalarında, dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerektiğine oy çokluğu ile karar verilmiştir[11].

 

 

Raporu okumak için tıklayınız.

2022 yılı çeşitli hukuk dallarında yargı merciileri tarafından dikkat çekici ve çarpıcı yüksek mahkeme kararlarına hükmedilen bir yıl oldu. Adil yargılanma hakkının ihlalinden, psikolojik yıpranma yüzünden tedavi gören işçinin mobbing gördüğünün kabulüne kadar sizler için derlemiş olduğumuz farklı hukuk alanlarında emsal teşkil eden bu kararlara gelin bir de birlikte inceleyelim.

 

Anayasa Mahkemesi Kararları

  • Anayasa Mahkemesi (“AYM”) Ocak 2022 tarihli bir kararıyla, “işe iade talebiyle açılan davada Mahkemenin gerekçeli kararı geç yazması nedeniyle uzun süren yargılamanın Anayasa’nın 36.maddesi’nde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği” yönünde karar verilmiştir[1].
  • AYM, Nisan 2022 tarihli bir kararında, parmak izi kayıt sistemi ile mesai takibinin yapılması nedeniyle özel hayata saygı hakkı kapsamında kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiği yönündeki başvuruda, mesai başlama ve bitiş saatlerine ilişkin mevzuat düzenlemesi olmakla beraber, bu amaçla özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesine ilişkin açık bir düzenlemenin olmadığına, başvurucunun iddialarının kabul edilebilir olduğuna ve özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine kanaat getirmiştir[2].
  • AYM tarafından verilen 14 Eylül 2022 tarihli karar ile "psikolojik taciz-bezdiri" sonucunda psikolojik yıpranma yüzünden tedavi görmenin mobbing iddiasının ciddi olduğuna kanaat getirilerek yeterli delil sıfatına haiz sayılmıştır[3].
  • 2 Ağustos 2022 tarihli 31911 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan bir Anayasa Mahkemesi kararı ile aracın yabancı bir kişiye kısa dönem olarak kiralanması durumunda, KABİS kayıtları da öne sürülerek, ödeme yükümlüsünün yabancı kişi olduğu yönünde itiraz edilebilecektir. Aracın uzun dönem kiralandığı durumlarda işleten sıfatı kiralayana geçmesinden ötürü araç kiralama şirketlerinin ödeme yükümlülüğünden söz edilemeyecektir[4].

 

Yargıtay ve Danıştay Kararları

  • Yargıtay 3.Hukuk Dairesi tarafından, Ocak 2022’de Resmi Gazetede yayımlanan karar ile 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun uyarınca aracı hizmet sağlayıcı olan elektronik ticaret hizmeti sağlayan şirketin malın ayıplı olmasından ötürü sorumluluğunun bulunmadığı yönünde karar verilmiştir. İlgili karar ile, internet ağı üzerinden elektronik ticarete imkan sağlayan şirketin aracı hizmet sağlayıcı konumunda olduğu ve sunduğu elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından yayımlanan içerikleri kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyet ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmadığı yönünde hüküm tesis edilmiştir[5].
  • Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu tarafından, 2022/2 E. – 2022/7 K. sayılı ve 26 Temmuz 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun kapsamında yapılacak dönüşüm uygulamaları için 6306 sayılı Kanun’un Uygulama Yönetmeliği’ne 25 Temmuz 2014 tarihinde eklenen düzenleme ile dönüşüm uygulamaları sonrasında meydana gelen yeni yapıların ilk satışı, devri ve tescili işlemlerinin de istisna kapsamında olduğu belirtilmiş olmak ile birlikte; 10/12/2018 tarihinde getirilen değişiklik ile harç istisnası sınırlarının sözleşmenin tarafları yönünden daraltıldığı dikkate alınarak, dönüşüm uygulamaları sonrasında inşa edilen yeni yapıların hak sahibi malikler ile müteahhitler tarafından üçüncü kişilere satışında 10 Aralık 2018 tarihi öncesindeki işlemler bakımından harç istisnası uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır[6].
  • Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından, 2019/5 E. – 2022/1 K. sayılı ve 4 Kasım 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile; ifa zamanı gelmemiş bir alacak için açılmış davada, mahkeme tarafından ifa zamanının henüz gelmediğin bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine dair oy birliği ile karar verilmiştir[7].
  • Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu tarafından, 2020/2 E. – 2021/3 K. sayılı ve 1 Nisan 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile; kooperatiflerin ve yapı kooperatiflerinin 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca tacir/ticari şirket sayılmalarına yönelik oy çokluğu ile karar verilmiştir[8].
  • Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu tarafından, 2021/6 E. – 2022/2 K. sayılı ve 12 Kasım 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile vergi incelemesi sonuçlanıp tarhiyat yapıldıktan sonra borçlu hakkında 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 13/1. Maddesine göre ihtiyati haciz işleminin tesis edilemeyeceği noktasında oy çokluğu ile içtihadın birleştirilmesine karar verilmiştir[9].
  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2022/6929 E. 2022/8687 K. sayılı ve 05.07.2022 tarihli kararı ile ticari sırrı paylaşılan şirket, salt bu sebeple paylaşan kişiden manevi tazminat talep edebilir. İşçinin, çalıştığı şirkete ait ticari sırları paylaşması halinde, maddi zarara uğramasa ve hatta itibara zarar verilmemiş olsa dahi şirket manevi tazminat talep edebileceğine karar verilmiş olup; ticari sırların ifşasının, şirketin kişilik haklarına saldırı olarak görülmesi gerektiğinden bahsedilmiştir.
  • Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 2022/ 2662 E. 2022 / 3734 K. ve 21.03.2022 tarihli kararı ile haklı sebep göstermeden istifa eden işçi, istifadan bir gün sonra başka iş yerinde işe girmesi halinde kıdem ve ihbar tazminatı alamayacağına hükmedilmiştir.
  • Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/21252 E, 2022/5913 K. sayılı kararı ile trafik kazalarında oluşacak değer kaybını, “aracın kazadan önce ikinci el piyasasındaki değeri ile onarıldıktan sonraki ikinci el değeri arasındaki fark” olarak tanımlanmıştır[10].
  • Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 2021/11762 E. , 2021/15902 K. sayılı kararı ile iş yerinde en üst düzey yönetici sıfatıyla çalışmış olan işçinin, yetki alanı gereğince çalışma düzenini kendisinin belirleyebilecek konumda olduğundan bahisle fazla mesai ücreti talep edemeyeceğine hükmedilmiştir.
  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5442  E. 2022/7075 K. 06.06.2022 tarihli kararı ile işçinin tesadüfen elde ettiği bir başka işçinin ücret bordrosunun fotokopisini çekerken ücret farklılığını tespit etmesi ve akabinde bu konu hakkında bilgi almak istemesinin; kişisel verilerin yayılması kastı ile değil işverenin eşit davranma borcunun denetimi kapsamında gerçekleştiğine kanaat getirilmiştir. Bu doğrultuda da işçinin eylemi, üzerinde işveren tarafından işçinin iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendi kapsamında feshedilmesi haklı sebep kabul edilmeyecektir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2022/2226 E. sayılı kararı ile belirli süreli iş sözleşmesinin süresinin sona ermesi, bir fesih olmayıp; süresi sona eren belirli süreli iş sözleşmesine ilişkin olarak tarafların ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığına hükmedilmiştir. Bu doğrultuda da belirli süreli iş sözleşmesinin süresi sonunda kendiliğinden sona ermesi halinde ihbar ve kıdem tazminatı talep edilemeyecektir.
  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2022/1756 E. sayılı kararı ile yıllık iznin ne zaman kullanılacağını belirleme yetkisi işverene ait olduğu için; işçinin, işverenin yıllık izne çıkarma talebini kabul etmeme yetkisi bulunmadığı açıkça ortaya konulmuştur.
  • Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 2021/1 E. – 2022/3 K. – 03/06/2022 tarihli, 26 Kasım 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan kararı ile; icra takibine yapılan itiraz sonrasında açılan itirazın iptali davalarında, dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerektiğine oy çokluğu ile karar verilmiştir[11].

 

 

Raporu okumak için tıklayınız.
Abone Ol Paylaşılan bloglardan haberdar olmak için abone olabilirsiniz
E-Bülten aydınlatma metni için tıklayınız