1. Sigorta Tahkim Komisyonu’na Yapılacak Başvurular
SK’nun 30. maddesi ile Sigorta Tahkim Komisyonu kurulmuş, Komisyon’un görev yapısı ve görevleri ile Komisyon Müdürü ve Komisyon Müdür Yardımcılarının nitelikleri, çalışma usul ve esasları, kararların ne şekilde düzenleneceği, Komisyona başvuru esasları, liste tutulmasına ve bütçeye ilişkin esaslar ile katılım ücreti gibi hususlar, 17.08.2007 tarih 26616 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime ilişkin Yönetmelikle belirlenmiştir. SK’nun 30. maddesi gereğince, Sigorta Tahkim sistemine üye olan kuruluşlarla uyuşmazlığa düşen kişi, ilgili kuruluşun üye olduğu tarihten sonra gerçekleşen rizikolar bakımından, uyuşmazlık konusu sözleşmede özel bir hüküm olmasa bile tahkim usulünden faydalanabilir[1].
SK ile kurulmuş olan Sigorta Tahkim Komisyonu, üye kuruluşları ile sigorta ettirenin veya sigortadan menfaat sağlayan kişiler arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkları, bağımsız sigorta hakemleri aracılığı ile adil, tarafsız ve hızlı bir şekilde çözmeyi amaçlamaktadır[2].
7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile TTK’na 5/A maddesi eklenmiştir[3]. Bu madde ile konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olan ticari davalara ilişkin dava açılmadan önce arabuluculuk kurumuna başvuru yapılması dava şartı olarak kabul edilmiştir.
Yine aynı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na 18/A maddesi eklenmiş olup, bu maddenin 18. fıkrası gereğince tahkim komisyonuna yapılacak başvurularda, başvuru öncesinde arabuluculuk kurumuna başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır[4].
Yukarıda da açıklandığı üzere değer kaybı zararları, kusurlu yanın ZMMS poliçesinin bulunduğu sigorta şirketlerinden talep edilebilir.
Genel Şartlar’ın C.7. ve KTK’nun 97. maddesi gereğince, bu zararın sigorta şirketleri tarafından karşılanması için öncelikle başvuru dilekçesi ve kazaya konu hasar evrakları, kaza tespit tutanağı, araç ruhsat fotokopileri vb. ekleri ile birlikte sigorta şirketine mail ya da iadeli taahhütlü mektupla başvuru yapılmalıdır. Sigorta şirketine yapılan başvurularda, başvuran tarafından değer kaybı hesaplamasının yapıldığı eksper raporu da sunulabilmekte iken, bu raporun sunulması zorunlu değildir. Yapılacak bu başvurunun ZMMS poliçesinin bulunduğu sigorta şirketine tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün, ihtiyari mali mesuliyet teminatını kapsayan kasko poliçesinin bulunduğu şirkete tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 iş günü içerisinde, sigorta şirketi tarafından başvurana cevap verilmediği, herhangi bir ödeme yapılmadığı veya yapılan ödemenin gerçek değer kaybı zararından daha az olması halinde başvuran tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’na müracaat edilebilir.
Ancak sigorta şirketinin ödeme yapmaması halinde bu ödemeyi neden yapmadığının tespit edilmesi ve Komisyon’a bu doğrultuda başvuru yapılması gerekmektedir. Zira sigorta şirketleri bu ödemeyi yapmaktan kaçınmak için başvurandan sıkça evrak talep etmekte ve bu evrakların sigorta şirketine gönderilmemesi nedeniyle ödeme yapılmadığını ileri sürmektedir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus sigorta şirketinin talep ettiği evrakların, sigorta şirketleri tarafından ulaşılabilecek ya da tespit edilebilecek evraklar olup olmadığıdır. Örneğin; sigorta şirketine yapılan başvurudan sonra, sigorta şirketi tarafından başvuru yapılan aracın ruhsat örneği, ödeme yapılacak kişinin iban bilgisi ya da vekil aracılığıyla başvuru yapıldığında vekaletnamenin vb. evrakların eksik olması nedeniyle ödeme yapılmadığı ileri sürülüyorsa tahkim yargılamasında hakemler tarafından eksik evraklar tamamlanmadığından başvurunun usulden reddine ilişkin karar verilmektedir[5].
Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılacak başvurular, komisyonun resmi internet sitesinde yer alan başvuru formu doldurularak yapılır ve bu başvuru formunun ekinde başvuruya konu kazaya ilişkin tutanak, hasar ve onarım fotoğrafları, onarım faturası, başvuran araca ait ruhsat örneği, komisyon tarafından uyuşmazlık tutarına göre belirlenmiş olan başvuru harcının ödendiğine ilişkin dekont, vekil aracılığıyla başvuru yapılıyorsa vekaletname (baro pulu içeren), vekalet harcı bulunmak zorundadır[6]. SK’nun 30/13. maddesi ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in[7] (“STİY”) 16/1, 16/2-a. ve 16/3. maddesi gereğince, yapılan başvurular komisyona ulaştığında öncelikle raportörler tarafından incelenmekte, özellikle vekaletname ve harç eksik olduğunda ya da 15 gün/15 iş günlük süre beklenmeden başvuru yapıldığında başvuru işleme alınmadan evraklar geri gönderilmektedir. Yine bunun dışında kalan evrakların da eksik olması halinde bu eksikliğin tamamlanması için süre verilmekte ve tamamlanmadığı takdirde STİY’in 16/5. maddesi gereğince başvuru işleme alınmamaktadır. Yönetmelik’in ilgili maddesi incelendiğinde, raportörlere bilgi ve belge eksikliği nedeniyle dosyanın kapatılmasına karar verebilme yetkisi tanınmıştır. Ancak uygulamada raportörler tarafından, eksik belgenin tespiti halinde öncesinde bunun tamamlanması için taraflara süre vermekte ve bu süre zarfında eksikliğin tamamlanmaması halinde dosyayı kapatmaktadır.
Komisyona yapılan başvurular, STİY’nin 16/2. maddesi gereğince öncelikle raportörler tarafından incelenir. Raportörün SK’nun 30/15. ve STİY’in 16/6. maddesi gereğince ön inceleme ve belge değerlendirmesini tamamlaması ve rapor hazırlayarak Komisyona iletmesi gerekmektedir. Raportörler tarafından düzenlenen rapor, Komisyonca değerlendirilip, STİY’nin 16/8. maddesi gereğince seçilen hakeme atanır. STİY’nin 10. maddesi gereğince hakemler görevlendirildikleri tarihten itibaren en geç 4 ay içinde karar vermeye mecburdur. Ancak bu süre tarafların açık ve yazılı muvafakatiyle uzatılabilir[8].
İstanbul Tahkim Merkezi Tahkim Kuralları’nın (“İTMTK”) 5/2. maddesi gereğince, tahkim yargılaması aşamasında tebligatlar, alındı mukabili elden teslim, iadeli taahhütlü posta, kurye servisi, faks, elektronik posta veya gönderildiğine dair kayıt verebilen tüm iletişim araçlarıyla yapılabilir. Uygulamada tahkim yargılamasının daha hızlı çözümlenmesi amaçlanarak, tüm tebligat işlemleri başvuru dilekçesinde belirtilmiş olan mail adresine yapılmakta olup, verilen tüm ara kararlardaki süreler İTMTK’nun 6. maddesi gereğince mailin iletildiği tarihi takip eden tarihten itibaren işlemeye başlamaktadır[9].
Uygulamada raportörler tarafından yapılan inceleme yaklaşık 2 ay sürmekte olup, akabinde dosyaya hakem görevlendirmesi yapılarak dosya komisyon hakemine gönderilmektedir. Hakemler tarafından yapılan yargılama da ortalama 5 ay içerisinde sonuçlanmaktadır.
Komisyon tarafından verilen kararlar da ilam niteliğinde olup, ilamın taraflara tebliğinden itibaren icra edilebilir.
Komisyona yapılan başvurulara ilişkin verilen kararlara karşı itiraz ve temyiz yolu uyuşmazlık tutarına göre belirlenmektedir. SK’nun 30. maddesinin 12. fıkrası gereğince uyuşmazlık tutarı 5.000 TL’nin altında olması halinde komisyonca verilen kararlar kesindir. Uyuşmazlık tutarı 5.000 TL’nin üstünde olan başvurulara ilişkin verilen kararlara karşı, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde komisyon nezdinde itiraz edilebilir. Uyuşmazlık tutarı 40.000 TL’ye kadar olan başvurulara ilişkin yapılan itiraz üzerine verilen kararlar kesindir. 40.000 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklara ilişkin itiraz üzerine verilen kararlar için temyiz kanun yoluna başvuru yapılabilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu[10] (“HMK”) ile temyiz kanun yolundan önce istinaf kanun yoluna başvuru getirilmiş, istinaf mahkemelerinin göreve başlaması ile birlikte, komisyonca itiraz üzerine verilen kararlara karşı da istinaf mahkemelerine başvuru yapılmaya başlanmıştır.
Yine HMK’nun 439. maddesi gereğince hakem kararlarına karşı sadece iptal davası açılabilmekte olup, açılacak bu iptal davasında tahkim yeri bölge adliye mahkemesi görevlidir. Açılacak bu iptal davaları da yalnızca HMK’nun 439/2. maddesinde yer alan bentlere dayanılarak açılabilir ve bu bentlerin dışındaki sebeplere dayanılarak açılan iptal davasının reddine karar verilmektedir. 2. fıkrada yer alan sebepler incelendiğinde, bu sebeplerin çok kısıtlı olduğu görülmektedir. Bu nedenlerle, özellikle uyuşmazlık tutarı 5.000 TL’nin altında olan başvurulara ilişkin verilen hakem kararlarındaki hukuka aykırılıklar, 2. fıkrada yer alan sebepler içerisinde değerlendirilemediği taktirde bu kararlara karşı başvurulacak tüm kanun yollarının önü kapanmış olacaktır.
2.Dava/İcra Yoluyla Yapılacak Başvuru
Değer kaybı zararları sigorta şirketlerinden komisyona yapılacak başvuru ile talep edilebileceği gibi, mahkemede açılacak dava ya da icra takibi yoluyla da talep edilebilir. Ancak dava açılarak talep edilecek olsa dahi, KTK’nun 97. maddesi gereğince öncesinde sigorta şirketine başvuru yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Günümüzde icra ya da dava yoluyla sigorta şirketlerinden talep edilen bu zararlara ilişkin yargılamaların uzun sürmesi göz önüne alındığında komisyona başvuru yapılarak bu zararların talep edilmesi halinde daha hızlı çözüm yoluna ulaşılacaktır.
Bununla birlikte bu zararların sigorta şirketlerinin dışında kusurlu yan araç sürücüsü veya malikinden de talep edilebileceği yukarıda ayrıntılarıyla anlatılmıştı. Ancak bu kişilerden talep edilen zararlar komisyon aracılığıyla talep edilemeyeceği için bu kişilere dava açarak ya da icra takibi başlatarak talep edilebilir. Araç sürücüsü ve/veya araç malikinden talep edilecek bu zararların icra takibi başlatılarak talep edilebilmesi için değer kaybı zararının tespit edilmiş olması gerekmektedir. Bu tespit sigorta eksperler derneğine bağlı bağımsız eksperler tarafından yapılır ve hazırlanan rapor ile birlikte talep edilebilir. Ancak eksperler tarafından hazırlanmış olan bu raporlar mahkemece kesin delil niteliği teşkil etmediğinden, icra takibine yapılacak itiraz neticesinde açılacak olan davada alınacak bilirkişi raporuyla icra takibinde talep edilen rakamlar birbiriyle farklılık gösterebilir. Bu nedenlerle, icra takibi başlatmanın yanı sıra dava açarak bu zararın tespit ettirilip karşı yandan talep edilmesi daha yararlı olacaktır.
Araç değer kaybı ile ilgili Araç Değer Kaybı İçin Başvuru Süresi Nedir? başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz. Yazı dizimin devamında Araç Değer Kaybında Kusur Durumu ve Oranları başlıklı yazımız yer almaktadır.
Yazar: Sinem SENCER / Avukat
[1] “Sigorta Tahkim Uygulaması Hakkında BKZ.; Erkan Özcan, Sigorta Tahkim Komisyonu Nezdinde Tahkim Uygulaması, Seçkin Yayıncılık, Ankara, Ocak 2014, s.15; Mehmet Özdamar, Sigorta Hukukunda Uyuşmazlıkların Çözümünde Tahkim Sistemi, Prof. Dr. Oğuz Kürşat Ünal’a Armağan, Ankara, Ocak - Nisan 2013, GÜHFD 2013/1-2; Ecehan Yeşilova Aras, Bilgehan Yeşilova, Sigortacılık Tahkimi-Sigorta Tahkim Usulü ve Ayırdedici Özellikleri, Journal Of Yaşar University, 2014; Serhan Göktürk, Sigorta Tahkim Uygulaması, Çankaya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sigorta Hukukunda Zenginleşme Yasağı, Bahar Dönemi Ödevi, Ankara, 2017”
[2] “ÖZCAN, s.17”
[3] “7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Hakkında Kanun, 30630 sayı numaralı, 19.12.2018 tarihli resmi gazete, www.mevzuat.gov.tr”
[4] 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu, 28331 sayı numaralı, 22.06.2012 tarihli resmi gazete, www.mevzuat.gov.tr”
[5] “Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 13.09.2017 Tarih ve K-2017/39812 Sayılı Hakem Kararı, Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Karar Dergisi, 2017 Temmuz – Eylül, Sayı: 31”
[7] “Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, 26616 sayı numaralı, 17.08.2007 tarihli resmi gazete, www.mevzuat.gov.tr”
[8] “ÖZCAN, s. 30”
[9] “İstanbul Tahkim Merkezi Tahkim Kuralları, https://istac.org.tr/ISTAC-TAHKIM-KURALLARI-20151026.pdf”
[10] “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 27836 sayı numaralı, 04.02.2011 tarihli resmi gazete, www.mevzuat .gov.tr”
1. Sigorta Tahkim Komisyonu’na Yapılacak Başvurular
SK’nun 30. maddesi ile Sigorta Tahkim Komisyonu kurulmuş, Komisyon’un görev yapısı ve görevleri ile Komisyon Müdürü ve Komisyon Müdür Yardımcılarının nitelikleri, çalışma usul ve esasları, kararların ne şekilde düzenleneceği, Komisyona başvuru esasları, liste tutulmasına ve bütçeye ilişkin esaslar ile katılım ücreti gibi hususlar, 17.08.2007 tarih 26616 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime ilişkin Yönetmelikle belirlenmiştir. SK’nun 30. maddesi gereğince, Sigorta Tahkim sistemine üye olan kuruluşlarla uyuşmazlığa düşen kişi, ilgili kuruluşun üye olduğu tarihten sonra gerçekleşen rizikolar bakımından, uyuşmazlık konusu sözleşmede özel bir hüküm olmasa bile tahkim usulünden faydalanabilir[1].
SK ile kurulmuş olan Sigorta Tahkim Komisyonu, üye kuruluşları ile sigorta ettirenin veya sigortadan menfaat sağlayan kişiler arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkları, bağımsız sigorta hakemleri aracılığı ile adil, tarafsız ve hızlı bir şekilde çözmeyi amaçlamaktadır[2].
7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile TTK’na 5/A maddesi eklenmiştir[3]. Bu madde ile konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olan ticari davalara ilişkin dava açılmadan önce arabuluculuk kurumuna başvuru yapılması dava şartı olarak kabul edilmiştir.
Yine aynı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na 18/A maddesi eklenmiş olup, bu maddenin 18. fıkrası gereğince tahkim komisyonuna yapılacak başvurularda, başvuru öncesinde arabuluculuk kurumuna başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır[4].
Yukarıda da açıklandığı üzere değer kaybı zararları, kusurlu yanın ZMMS poliçesinin bulunduğu sigorta şirketlerinden talep edilebilir.
Genel Şartlar’ın C.7. ve KTK’nun 97. maddesi gereğince, bu zararın sigorta şirketleri tarafından karşılanması için öncelikle başvuru dilekçesi ve kazaya konu hasar evrakları, kaza tespit tutanağı, araç ruhsat fotokopileri vb. ekleri ile birlikte sigorta şirketine mail ya da iadeli taahhütlü mektupla başvuru yapılmalıdır. Sigorta şirketine yapılan başvurularda, başvuran tarafından değer kaybı hesaplamasının yapıldığı eksper raporu da sunulabilmekte iken, bu raporun sunulması zorunlu değildir. Yapılacak bu başvurunun ZMMS poliçesinin bulunduğu sigorta şirketine tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün, ihtiyari mali mesuliyet teminatını kapsayan kasko poliçesinin bulunduğu şirkete tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 iş günü içerisinde, sigorta şirketi tarafından başvurana cevap verilmediği, herhangi bir ödeme yapılmadığı veya yapılan ödemenin gerçek değer kaybı zararından daha az olması halinde başvuran tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’na müracaat edilebilir.
Ancak sigorta şirketinin ödeme yapmaması halinde bu ödemeyi neden yapmadığının tespit edilmesi ve Komisyon’a bu doğrultuda başvuru yapılması gerekmektedir. Zira sigorta şirketleri bu ödemeyi yapmaktan kaçınmak için başvurandan sıkça evrak talep etmekte ve bu evrakların sigorta şirketine gönderilmemesi nedeniyle ödeme yapılmadığını ileri sürmektedir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus sigorta şirketinin talep ettiği evrakların, sigorta şirketleri tarafından ulaşılabilecek ya da tespit edilebilecek evraklar olup olmadığıdır. Örneğin; sigorta şirketine yapılan başvurudan sonra, sigorta şirketi tarafından başvuru yapılan aracın ruhsat örneği, ödeme yapılacak kişinin iban bilgisi ya da vekil aracılığıyla başvuru yapıldığında vekaletnamenin vb. evrakların eksik olması nedeniyle ödeme yapılmadığı ileri sürülüyorsa tahkim yargılamasında hakemler tarafından eksik evraklar tamamlanmadığından başvurunun usulden reddine ilişkin karar verilmektedir[5].
Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılacak başvurular, komisyonun resmi internet sitesinde yer alan başvuru formu doldurularak yapılır ve bu başvuru formunun ekinde başvuruya konu kazaya ilişkin tutanak, hasar ve onarım fotoğrafları, onarım faturası, başvuran araca ait ruhsat örneği, komisyon tarafından uyuşmazlık tutarına göre belirlenmiş olan başvuru harcının ödendiğine ilişkin dekont, vekil aracılığıyla başvuru yapılıyorsa vekaletname (baro pulu içeren), vekalet harcı bulunmak zorundadır[6]. SK’nun 30/13. maddesi ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in[7] (“STİY”) 16/1, 16/2-a. ve 16/3. maddesi gereğince, yapılan başvurular komisyona ulaştığında öncelikle raportörler tarafından incelenmekte, özellikle vekaletname ve harç eksik olduğunda ya da 15 gün/15 iş günlük süre beklenmeden başvuru yapıldığında başvuru işleme alınmadan evraklar geri gönderilmektedir. Yine bunun dışında kalan evrakların da eksik olması halinde bu eksikliğin tamamlanması için süre verilmekte ve tamamlanmadığı takdirde STİY’in 16/5. maddesi gereğince başvuru işleme alınmamaktadır. Yönetmelik’in ilgili maddesi incelendiğinde, raportörlere bilgi ve belge eksikliği nedeniyle dosyanın kapatılmasına karar verebilme yetkisi tanınmıştır. Ancak uygulamada raportörler tarafından, eksik belgenin tespiti halinde öncesinde bunun tamamlanması için taraflara süre vermekte ve bu süre zarfında eksikliğin tamamlanmaması halinde dosyayı kapatmaktadır.
Komisyona yapılan başvurular, STİY’nin 16/2. maddesi gereğince öncelikle raportörler tarafından incelenir. Raportörün SK’nun 30/15. ve STİY’in 16/6. maddesi gereğince ön inceleme ve belge değerlendirmesini tamamlaması ve rapor hazırlayarak Komisyona iletmesi gerekmektedir. Raportörler tarafından düzenlenen rapor, Komisyonca değerlendirilip, STİY’nin 16/8. maddesi gereğince seçilen hakeme atanır. STİY’nin 10. maddesi gereğince hakemler görevlendirildikleri tarihten itibaren en geç 4 ay içinde karar vermeye mecburdur. Ancak bu süre tarafların açık ve yazılı muvafakatiyle uzatılabilir[8].
İstanbul Tahkim Merkezi Tahkim Kuralları’nın (“İTMTK”) 5/2. maddesi gereğince, tahkim yargılaması aşamasında tebligatlar, alındı mukabili elden teslim, iadeli taahhütlü posta, kurye servisi, faks, elektronik posta veya gönderildiğine dair kayıt verebilen tüm iletişim araçlarıyla yapılabilir. Uygulamada tahkim yargılamasının daha hızlı çözümlenmesi amaçlanarak, tüm tebligat işlemleri başvuru dilekçesinde belirtilmiş olan mail adresine yapılmakta olup, verilen tüm ara kararlardaki süreler İTMTK’nun 6. maddesi gereğince mailin iletildiği tarihi takip eden tarihten itibaren işlemeye başlamaktadır[9].
Uygulamada raportörler tarafından yapılan inceleme yaklaşık 2 ay sürmekte olup, akabinde dosyaya hakem görevlendirmesi yapılarak dosya komisyon hakemine gönderilmektedir. Hakemler tarafından yapılan yargılama da ortalama 5 ay içerisinde sonuçlanmaktadır.
Komisyon tarafından verilen kararlar da ilam niteliğinde olup, ilamın taraflara tebliğinden itibaren icra edilebilir.
Komisyona yapılan başvurulara ilişkin verilen kararlara karşı itiraz ve temyiz yolu uyuşmazlık tutarına göre belirlenmektedir. SK’nun 30. maddesinin 12. fıkrası gereğince uyuşmazlık tutarı 5.000 TL’nin altında olması halinde komisyonca verilen kararlar kesindir. Uyuşmazlık tutarı 5.000 TL’nin üstünde olan başvurulara ilişkin verilen kararlara karşı, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde komisyon nezdinde itiraz edilebilir. Uyuşmazlık tutarı 40.000 TL’ye kadar olan başvurulara ilişkin yapılan itiraz üzerine verilen kararlar kesindir. 40.000 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklara ilişkin itiraz üzerine verilen kararlar için temyiz kanun yoluna başvuru yapılabilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu[10] (“HMK”) ile temyiz kanun yolundan önce istinaf kanun yoluna başvuru getirilmiş, istinaf mahkemelerinin göreve başlaması ile birlikte, komisyonca itiraz üzerine verilen kararlara karşı da istinaf mahkemelerine başvuru yapılmaya başlanmıştır.
Yine HMK’nun 439. maddesi gereğince hakem kararlarına karşı sadece iptal davası açılabilmekte olup, açılacak bu iptal davasında tahkim yeri bölge adliye mahkemesi görevlidir. Açılacak bu iptal davaları da yalnızca HMK’nun 439/2. maddesinde yer alan bentlere dayanılarak açılabilir ve bu bentlerin dışındaki sebeplere dayanılarak açılan iptal davasının reddine karar verilmektedir. 2. fıkrada yer alan sebepler incelendiğinde, bu sebeplerin çok kısıtlı olduğu görülmektedir. Bu nedenlerle, özellikle uyuşmazlık tutarı 5.000 TL’nin altında olan başvurulara ilişkin verilen hakem kararlarındaki hukuka aykırılıklar, 2. fıkrada yer alan sebepler içerisinde değerlendirilemediği taktirde bu kararlara karşı başvurulacak tüm kanun yollarının önü kapanmış olacaktır.
2.Dava/İcra Yoluyla Yapılacak Başvuru
Değer kaybı zararları sigorta şirketlerinden komisyona yapılacak başvuru ile talep edilebileceği gibi, mahkemede açılacak dava ya da icra takibi yoluyla da talep edilebilir. Ancak dava açılarak talep edilecek olsa dahi, KTK’nun 97. maddesi gereğince öncesinde sigorta şirketine başvuru yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Günümüzde icra ya da dava yoluyla sigorta şirketlerinden talep edilen bu zararlara ilişkin yargılamaların uzun sürmesi göz önüne alındığında komisyona başvuru yapılarak bu zararların talep edilmesi halinde daha hızlı çözüm yoluna ulaşılacaktır.
Bununla birlikte bu zararların sigorta şirketlerinin dışında kusurlu yan araç sürücüsü veya malikinden de talep edilebileceği yukarıda ayrıntılarıyla anlatılmıştı. Ancak bu kişilerden talep edilen zararlar komisyon aracılığıyla talep edilemeyeceği için bu kişilere dava açarak ya da icra takibi başlatarak talep edilebilir. Araç sürücüsü ve/veya araç malikinden talep edilecek bu zararların icra takibi başlatılarak talep edilebilmesi için değer kaybı zararının tespit edilmiş olması gerekmektedir. Bu tespit sigorta eksperler derneğine bağlı bağımsız eksperler tarafından yapılır ve hazırlanan rapor ile birlikte talep edilebilir. Ancak eksperler tarafından hazırlanmış olan bu raporlar mahkemece kesin delil niteliği teşkil etmediğinden, icra takibine yapılacak itiraz neticesinde açılacak olan davada alınacak bilirkişi raporuyla icra takibinde talep edilen rakamlar birbiriyle farklılık gösterebilir. Bu nedenlerle, icra takibi başlatmanın yanı sıra dava açarak bu zararın tespit ettirilip karşı yandan talep edilmesi daha yararlı olacaktır.
Araç değer kaybı ile ilgili Araç Değer Kaybı İçin Başvuru Süresi Nedir? başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz. Yazı dizimin devamında Araç Değer Kaybında Kusur Durumu ve Oranları başlıklı yazımız yer almaktadır.
Yazar: Sinem SENCER / Avukat
[1] “Sigorta Tahkim Uygulaması Hakkında BKZ.; Erkan Özcan, Sigorta Tahkim Komisyonu Nezdinde Tahkim Uygulaması, Seçkin Yayıncılık, Ankara, Ocak 2014, s.15; Mehmet Özdamar, Sigorta Hukukunda Uyuşmazlıkların Çözümünde Tahkim Sistemi, Prof. Dr. Oğuz Kürşat Ünal’a Armağan, Ankara, Ocak - Nisan 2013, GÜHFD 2013/1-2; Ecehan Yeşilova Aras, Bilgehan Yeşilova, Sigortacılık Tahkimi-Sigorta Tahkim Usulü ve Ayırdedici Özellikleri, Journal Of Yaşar University, 2014; Serhan Göktürk, Sigorta Tahkim Uygulaması, Çankaya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sigorta Hukukunda Zenginleşme Yasağı, Bahar Dönemi Ödevi, Ankara, 2017”
[2] “ÖZCAN, s.17”
[3] “7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Hakkında Kanun, 30630 sayı numaralı, 19.12.2018 tarihli resmi gazete, www.mevzuat.gov.tr”
[4] 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu, 28331 sayı numaralı, 22.06.2012 tarihli resmi gazete, www.mevzuat.gov.tr”
[5] “Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 13.09.2017 Tarih ve K-2017/39812 Sayılı Hakem Kararı, Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Karar Dergisi, 2017 Temmuz – Eylül, Sayı: 31”
[7] “Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, 26616 sayı numaralı, 17.08.2007 tarihli resmi gazete, www.mevzuat.gov.tr”
[8] “ÖZCAN, s. 30”
[9] “İstanbul Tahkim Merkezi Tahkim Kuralları, https://istac.org.tr/ISTAC-TAHKIM-KURALLARI-20151026.pdf”
[10] “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 27836 sayı numaralı, 04.02.2011 tarihli resmi gazete, www.mevzuat .gov.tr”