Araçta meydana gelen değer kaybı, bir motorlu aracın kazadan önceki hasarsız piyasa sürüm değeri ile kaza sonrası onarıldıktan sonraki durumu arasındaki farktır[1]. Kaza neticesinde araç tam anlamıyla onarılmış olsa dahi, bu aracın ikinci el piyasasındaki rayiç değerinde, emsal araçlara oranla azalma meydana gelmektedir. Çünkü hasarsız bir araçla, hasar görüp onarılmış aracın aynı değerde olacağı düşünülemez[2].
Değer kaybı zararı hasar bedeli ile doğru orantılı değildir. Yani araçta meydana gelen hasarın boyutu değer kaybı hesaplanmasında tam anlamıyla etkili değildir. Araçta meydana gelen hasarın giderilmesinde parça değişimleri ve işçilik esas alınırken, değer kaybı hesaplamasında araçta yapılan parça değişimleri ve onarımlar dikkate alınmakta ve işçilik değer kaybı hesaplamasına dahil edilmemektedir. Bununla birlikte her parça değişimi ve onarım araçta değer kaybı oluşturmamaktadır. Bu nedenlerle, kazaya karışan aracın hasar bedeli ile değer kaybı bedeli arasında farklılık meydana gelmektedir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları (“Genel Şartlar”) “Ek 1”in 2. maddesinde, değer kaybı zararlarının tespitinde teminat dışı kalan hallerden bahsedilmiş olup, araçta meydana gelen hasar nedeniyle yapılan onarımlarda, plastik parçalar ve mekanik parçalar ile mini onarımlar, çekme veya hurda belgeli olan araçlar teminat dışında kalmaktadır. Bu madde gereğince, mini onarım ile giderilebilen basit kaporta, plastik tampon/parça onarımları, cam, radyo/teyp, lastik, hava yastığı, jant, mekanik, elektrik, elektronik ve döşeme aksamı hasarları teminat dışı kalmakta, bu sebeple plastik olan ön ve arka tampon hasarları değer kaybı hesaplamasında dikkate alınmamaktadır. Yine ana iskelet ve şaside hasar olmaksızın, vidalı parçalarda yapılan onarım/değişim ile giderilebilen hasarlar da teminat dışıdır. Söz konusu bu onarımların olduğu veya çekme/hurda belgesi (perte çıkarılmış) alınmış olan araçlarda değer kaybı zararları talep edilememektedir[3].
Kanun maddesinden de görüleceği üzere, araç ağır hasar görmüşse, onarım masrafları ekonomik olmayıp sürüm değerini aşacaksa aracın hurdaya/perte ayrılması söz konusu olacaktır. Bu gibi durumda araç değer kaybı zararından söz edilemeyecek, zarar gören, aracın ikinci el piyasa sürüm değeri üzerinden sorumlu kişilerden tazminat alacaktır[4].
Araç değer kaybı ile ilgili Araç Değer Kaybını Kimler Talep Edebilir başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz. Yazı dizimin devamında Araç Değer Kaybı Kimlerden Talep Edilir başlıklı yazımız yer almaktadır.
Yazar: Sinem SENCER / Avukat
[1] “ Ahmet Çelik, Trafik Kazalarında Tazminat ve Sigorta- Hukuk ve Ceza Sorumluluğu, Ankara, Nisan 2017, s. 467”
[2] “ÇELİK, s. 468”
[3] “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, 29355 sayı numaralı, 14.05.2015 tarihli resmi gazete, www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2015/05/20150514-5.htm”
[4] “ÇELİK, s. 469”
Araçta meydana gelen değer kaybı, bir motorlu aracın kazadan önceki hasarsız piyasa sürüm değeri ile kaza sonrası onarıldıktan sonraki durumu arasındaki farktır[1]. Kaza neticesinde araç tam anlamıyla onarılmış olsa dahi, bu aracın ikinci el piyasasındaki rayiç değerinde, emsal araçlara oranla azalma meydana gelmektedir. Çünkü hasarsız bir araçla, hasar görüp onarılmış aracın aynı değerde olacağı düşünülemez[2].
Değer kaybı zararı hasar bedeli ile doğru orantılı değildir. Yani araçta meydana gelen hasarın boyutu değer kaybı hesaplanmasında tam anlamıyla etkili değildir. Araçta meydana gelen hasarın giderilmesinde parça değişimleri ve işçilik esas alınırken, değer kaybı hesaplamasında araçta yapılan parça değişimleri ve onarımlar dikkate alınmakta ve işçilik değer kaybı hesaplamasına dahil edilmemektedir. Bununla birlikte her parça değişimi ve onarım araçta değer kaybı oluşturmamaktadır. Bu nedenlerle, kazaya karışan aracın hasar bedeli ile değer kaybı bedeli arasında farklılık meydana gelmektedir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları (“Genel Şartlar”) “Ek 1”in 2. maddesinde, değer kaybı zararlarının tespitinde teminat dışı kalan hallerden bahsedilmiş olup, araçta meydana gelen hasar nedeniyle yapılan onarımlarda, plastik parçalar ve mekanik parçalar ile mini onarımlar, çekme veya hurda belgeli olan araçlar teminat dışında kalmaktadır. Bu madde gereğince, mini onarım ile giderilebilen basit kaporta, plastik tampon/parça onarımları, cam, radyo/teyp, lastik, hava yastığı, jant, mekanik, elektrik, elektronik ve döşeme aksamı hasarları teminat dışı kalmakta, bu sebeple plastik olan ön ve arka tampon hasarları değer kaybı hesaplamasında dikkate alınmamaktadır. Yine ana iskelet ve şaside hasar olmaksızın, vidalı parçalarda yapılan onarım/değişim ile giderilebilen hasarlar da teminat dışıdır. Söz konusu bu onarımların olduğu veya çekme/hurda belgesi (perte çıkarılmış) alınmış olan araçlarda değer kaybı zararları talep edilememektedir[3].
Kanun maddesinden de görüleceği üzere, araç ağır hasar görmüşse, onarım masrafları ekonomik olmayıp sürüm değerini aşacaksa aracın hurdaya/perte ayrılması söz konusu olacaktır. Bu gibi durumda araç değer kaybı zararından söz edilemeyecek, zarar gören, aracın ikinci el piyasa sürüm değeri üzerinden sorumlu kişilerden tazminat alacaktır[4].
Araç değer kaybı ile ilgili Araç Değer Kaybını Kimler Talep Edebilir başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz. Yazı dizimin devamında Araç Değer Kaybı Kimlerden Talep Edilir başlıklı yazımız yer almaktadır.
Yazar: Sinem SENCER / Avukat
[1] “ Ahmet Çelik, Trafik Kazalarında Tazminat ve Sigorta- Hukuk ve Ceza Sorumluluğu, Ankara, Nisan 2017, s. 467”
[2] “ÇELİK, s. 468”
[3] “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, 29355 sayı numaralı, 14.05.2015 tarihli resmi gazete, www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2015/05/20150514-5.htm”
[4] “ÇELİK, s. 469”