Beyaz Yaka Suçlar
Logo



Av. Dilek YILDIRIM 9 Mar, 2022 Universal

Beyaz Yaka Suçlar


I. GİRİŞ

Günümüz modern dünyasında, bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızla gelişmesi ve uluslar arasındaki sınırların büyük ölçüde ortadan kalkması ile ekonomik ilişkiler ve ticari faaliyetler hızla gelişmiştir. Bununla birlikte, endüstri toplumunun sosyal çatışmaları, toplumda egemen olan elit sınıf ile alt sınıf arasındaki güç ve çıkar çatışmaları, yoğun rekabet, gelir adaletsizliğinin artışı, iş hayatında geleneksel suçlardan ayrılan yeni suç tiplerinin oluşmasına neden olmuştur. Ekonomik suçların önemli bir kısmını oluşturan “beyaz yaka suçları”  şiddet içermeyen, konusu daha çok maddi değerler taşıyan ve genelde yüksek ve orta sınıfa mensup çalışanların, çalıştıkları şirketlere ya da şirket çalışanlarının organize şekilde kamu otoritelerine, rakiplerine veya topluma karşı işlediği ve maddi menfaat sağladığı suçlardır. 

Beyaz yaka suçları, diğer sokak suçları kadar (hırsızlık, cinsel istismar adam öldürme vs.)  toplumun dikkatini çekmeyen, görünüşte suç olarak algılanmayan iyi gizlenmiş eylem ve davranışlardan oluşur. Kişilere yönelik işlenen geleneksel suçlara (hırsızlık, adam öldürme, taciz vd.) nazaran şirketlere, ekonomilere ve devletlere büyük mali kayıplar yaşatmasının yanı sıra, toplumdaki bireylerin (özellikle tüketicileri, yatırımcıların) sisteme duyduğu güveni azaltan, sosyal düzensizliği arttıran ve nihayetinde tüm toplumu ve hatta gelecek nesilleri dahi olumsuz etkileyebilen önemli suçlardır.

Türkiye’de 2001 krizine yol açan yolsuzluk vakaları, ABD’de Stanford, Enron, Ponzi ve Madoff gibi örnek vakalar incelendiğinde dahi beyaz yaka suçlarının şirketlere ve ülke ekonomilerine ne denli büyük ölçüde zarar verdikleri anlaşılabilecektir.  

 

II. BEYAZ YAKA SUÇ KAVRAMI, ÖZELLİKLERİ, ÇEŞİTLERİ

A. Kavram

“Beyaz Yaka Suçu” (White Collar Crime) kavramı literatüre ilk kez ünlü kriminolog ve sosyolog Edwin Hardin Sutherland’in Amerikan Sosyoloji Topluluğu ve Amerikan Ekonomi Derneği’nde sunduğu “White Collar Criminality” başlıklı tebliğinde kullanılarak girmiştir[1]. Sutherland’in kriminoloji biliminde çığır açan bu tespitini ortaya attığı tarihe kadar, suçun çoğunlukla yoksul sınıf tarafından işlenebileceği, suç işlenmesinin altında yatan nedenlerin ise yoksulluğa bağlı kişisel ve sosyal özelliklerden kaynaklandığına dair bir önyargı hakim idi. Sutherland bu önyargıyı çürüterek; “beyaz yaka suçun” toplumda saygınlık gören ve yüksek statü sahibi kişiler tarafından mesleklerinin icrası çerçevesinde ve bu kişilere duyulan güvenin ihlal edilmesiyle birlikte işlenebileceğini tespit etmiştir.

1979’da Amerikan Kongresi’nin onayladığı İdare Reformu Anlaşması’nda geçen tanıma göre ise beyaz yaka suçları “Zimmetine para veya eşya geçirmek veyahut mesleki veya kişisel çıkar elde etmek amacıyla kanun dışı yol veya yollar izlenilerek, hile ve örtbasın da dahil olduğu suçlar” olarak tanımlanmıştır.[2]

1981 yılında ise ABD Adalet Bakanlığı “beyaz yaka suçunu” şöyle tanımlamıştır: “Girişimci, profesyonel veya yarı profesyonel mesleki statüye sahip bireyler tarafından aldatma teknikleri kullanmak suretiyle finansal kazanç sağlamak amacıyla işlenen şiddet içermeyen suçlardır; bu kişiler özel mesleki bilgi ve fırsatlara sahiplerdir, özel teknik ve profesyonel iş bilgisine sahip bireylerin gerçekleştirdikleri eylemlerdir.”

Beyaz yakalı suç kavramı gündeme gelene kadar suç teorilerinde, suçluluğun yoksul alt sınıflara özgü bir şey olduğu düşüncesini içeren genel bir önyargı söz konusuydu. Bu yüzden uzun yıllarca yoksulluğun suçluluğu da ifade edeceği dolayısıyla suçluluğun her şeyden önce ekonomik olarak zayıf olanlarda aranılması gerektiği kabul edilmişti. Zengin ve güçlü ekonomik olarak kuvvetli bir kişinin fail olması söz konusu olamazdı. Ancak zengin ve güçlü kişilerin ekonomik alanda mali boyutları çok daha yüksek olan suçlar işledikleri ve bu suçların ortaya çıkmasını engellemek için birtakım başka suçları da işledikleri ortaya çıkmıştır[3].  Bu doğrultuda, bir doktorun hastasına pahalı ve gereksiz tedavi ve ameliyat uygulaması, kendi hissesinin bulunduğu laboratuvar ya da tanı merkezlerine hastalarını yönlendirmesi, avukatların müvekkillerinin gizli bilgilerini ifşa etmesi, muhasebeci ve mali müşavirlerin hesaplarda hile yaparak mesleklerini çıkar amaçlı kullanmaları, şirket yöneticilerinin vergi kaçırması, gelirini olduğundan daha düşük göstermesi sosyal statüsü yüksek, toplumda saygın yeri olan, iyi eğitimli, profesyonellerin işledikleri suçlara örnek olarak sayılabilir.

B. Özellikleri

Beyaz yaka suçların ilk bakışta tespitinin oldukça zor olması ve çok çeşitli şekillerde meydana gelebilmeleri, bu suçların taşıdığı temel özellikleri tespit etmeyi zorlaştırmaktadır. Ancak, beyaz yaka suçların nasıl işlendiğini ortaya çıkarmak ve bu suçları önlemeye yönelik etkin stratejileri belirlemek açısından, beyaz yaka suçların diğer suçlardan nasıl farklılaştığını anlamak önemlidir. Beyaz yaka suçları, şiddet suçlarından üç temel noktada ayrılmaktadır. Bunlar:

1.Beyaz yaka suçu işleyen failin, suçun işlendiği yere meşru erişimi söz konusudur.

2.Beyaz yaka suçu işleyen fail, suçun mağdurdan mekânsal olarak ayrıdır.

3.Beyaz yaka suçu işleyen failin eylemleri ilk aşamada yüzeysel bakıldığında meşru görülmektedir[4].

Sonuç olarak, ekonomik suçların önemli bir kısmını oluşturan beyaz yaka suçlarının, şiddet içermeyen ve suçu işleyen failin mali çıkar sağlamaya yönelik olarak, mesleklerinin icrası sırasında profesyonel ve iyi eğitimli bireyler tarafından fiziksel kuvvet gerektirmeden işlenmektedir.

C. Çeşitleri

Bloch ve Geis tarafından beyaz yaka suçlarının tiplerine ilişkin yapılan tasnife göre beyaz yaka suç çeşitleri aşağıdaki gibidir. Bu ayrım tahdidi olmamakla birlikte genellikle kimler tarafından kimlere karşı işlenebileceğini özetlemektedir.

  • Bireyler tarafından birey olarak (örneğin; avukatlar, doktorlar vb)
  • Çalışanları tarafından işverenlerine karşı (Örneğin, zimmetine para geçirme)
  • İşverenler için politika üreten görevliler tarafından (örneğin, anti tröst olayları)
  • Firma elemanlarının genel kamuya karşı (örneğin, yanlış tanıtım)
  • Tüccarların müşterilerine karşı (örneğin, tüketici sahtekârlıkları)

Uluslararası literatürde ise beyaz yaka suçları genel olarak iki ana çerçevede ele alınmaktadır.

  • Mesleki Suç Davranışı (Occupational Criminal Behavior): “Mesleki Suç” ya da “Meslek Suçu” yasal bir mesleğin icrası esnasında kendi çıkarına yönelik kişisel ihlallere ilişkin olmaktadır.

Örgütsel Suç Davranışı (Corporate/Organizational Criminal Behavior): “Örgütsel Suç” davranışı işyeri/firma veya görevliler tarafından işveren kurum adına işlenen suçları içermektedir[5].

III. YAYGIN SUÇ TİPLERİ

Beyaz yakalı çalışanların mesleklerini ifa ederken, meşru olarak erişime sahip olduğu bilgi ve belgeleri de kullanarak, malvarlığına karşı işledikleri suçlar tek bir kanunda düzenlenmemiştir. Günümüzde beyaz yakalı çalışanlar tarafından işlenen ve çeşitli kanunlarda düzenlenen;

  • İçeriden bilgi ticareti (insider trading)
  • Haksız rekabet
  • Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi ve paylaşılması
  • Güveni kötüye kullanma
  • Hileli iflas, taksirle iflas
  • Evrakta sahtecilik, ticari sır
  • Bankacılık sırrı veya müşteri sırrının açıklanması
  • Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama/ kara para aklama
  • Nüfuz ticareti
  • İhaleye fesat karıştırma
  • Vergi kaçakçılığı

sık karşılaşılan suç tiplerine örnektir.

AB Üye Devletlerinin kolluk kuvvetleri için bir destek servisi olan EUROPOL’ e (Avrupa Polis Teşkilatı) göre, beyaz yaka suçlar içeriden bilgi ticareti, zimmete para geçirme, Ponzi şemaları, ön ödeme dolandırıcılığı (419 dolandırıcılığı), sahte fatura dolandırıcılığı, romantizm dolandırıcılığı, kazan dairesi dolandırıcılığı, ekonomik yardımların kötüye kullanılması veya kara para aklama gibi birçok farklı biçimde ortaya çıkabilmektedir[6].

IV. SUÇ İSTATİSTİKLERİ

ACFE (“Association of Certified Fraud Examiners”, “Uluslararası Suiistimal İnceleme Uzmanları Birliği”) tarafından “Küresel İş Suiistimali ve İstismar Üzerine Uluslararası Raporları yayımlanmaktadır. ACFE’ye bildirilen beyaz yaka suç vakaları üzerinden oluşturulan raporlar incelendiğinde; şirketlerin yıllık gelirlerinin ortalama %5’ini fraud işlemler nedeniyle kaybettikleri tespit edilmiştir. 2020 yılı suiistimal raporunda 2.504 vaka bildirilmiştir. Özetle, içlerinde Türkiye’nin de olduğu 125 ülkeyi kapsayan raporda vaka başına ortalama kaybın şirketler açısından 1.509.000 USD olduğu tespit edilmiştir. Şirket varlıklarının kötüye kullanılması en çok görülen suiistimal türü olup; medyan zarar 100.000 USD; en az görülen ise mali tablo hilelerinde doğan medyan zarar ise 954.000 USD civarında olmuştur. Daha fazla uzmanlık ve mesleki bilgi gerektiren mali tablo hilelerinin vaka sayısı en az olmasına rağmen şirketlere verdiği maddi zarar çok büyüktür[7].

Beyaz yaka suç işleyen çalışanların suçlarını gizlemek için kullandıkları yöntemleri anlamak şirketlere bundan sonraki süreçlerde bu suçları önleme ve mücadele etme hususunda yardımcı olabilir. 2020 yılı raporunda en sık kullanılan gizleme yöntemleri; sahte olarak fiziksel veya elektronik evrak yahut dosya oluşturulması, elektronik ve fiziki evrakların, dosyaların değiştirilmesi olarak bildirilmiştir[8].

2504 vakanın yalnızca 28%’i adli mercilere intikal ettirilmiştir. Bildirilmeyen vakalar için şirketlerin kendi iç denetim, uzlaşma yollarının yeterli görüldüğü bildirilmiştir. Beyaz yaka suçlarının ileriye dönük olarak oluşmasını engellemek, diğer çalışanların suç işleme motivasyonlarını azaltmak adına tüm vakaların adli merciilere bildirilmesi, hukuki ve cezai yasal yollara başvurulması gerekir iken şirketlerin repütasyon kaybına uğramamak, müşteri kaybetmemek gayesi ile yalnızca kendi iç denetim mekanizmaları ile yetinmiş olmaları, bu suçların ileride tekrarlanması riski bakımından yeterli değildir.

 V. BEYAZ YAKA SUÇLARIN ÖNLENMESİ

Ceza yargılamasının uzun yıllar sürmesi, yargılama sonunda verilen hapis kararlarının aynen infaz edilmeyerek indirimli hali ile infaz edilmesi nedeniyle faillerin, elde edecekleri suç gelirleri ile mahkum edildikleri hapis ya da para cezalarını karşılaştırdıklarında, suç işleme motivasyonları daha ağır basmaktadır. Öte yandan, çoğu şirket, itibar kaybı yaşamamak ve ticari sırlarının dava dosyalarında ifşa olmaması gibi sebepler nedeniyle sorunu adli mercilere bildirmeyerek, beyaz yaka suçları kendi iç denetim mekanizmaları ile çoğu zaman yalnızca  failin istifa ettirilmesi ve olayın şirket içinde soruşturmanın kapatılması ile sorunu çözdüklerini düşünmektedirler.

Ancak beyaz yaka suçların, toplumun sosyal ve ekonomik düzenine verdiği zararlar gözönüne alındığında Mahkemelerce verilecek cezalar yahut suçların yalnızca iç denetim mekanizması ile çözümlenmeye çalışılması ile bu suçların işlenmesinin önüne geçilememektedir. Bu kerre; beyaz yaka suçların işlenmesini önlemek ya da en aza indirmek amacı ile daha kapsayıcı, kalıcı ve önleyici tedbirler alınmalıdır.

Literatüre 1997 yılında Clarke ve Home tarafından kazandırılan “Durumsal suç önleme yaklaşımı” suçun meydana gelmesinde çevresel faktörlerin etkisi üzerinde durmakta olup, kontrol altında tutulması halinde suçun ortaya çıkmasına yol açan durumların ortadan kaldırılabileceğini ve dolayısıyla da suçun oluşumunun önüne geçilebileceğini savunmaktadır.[9] Bu yaklaşımın ilkeleri; suç işlemeye yönelik çabaların arttırılması,risklerin ve denetimin arttırılması, yasal olmayan faaliyetlerde bulunmanın getirdiği ödüllerin azaltılması,bahanelerin önlenmesidir. Suç oluşumuna neden olacak fırsatları azaltmak, alınacak tedbirler, yönetimsel kararlar ve çevresel düzenlemeler vb. uygulamalarla bu suçların minimuma indirilmesi mümkündür. Yalnızca şirketler bazında alınacak önlemler yeterli olmayıp; devlet, hukuk düzeni, sivil toplum kuruluşları ve toplumun tüm kesimleri ile bütüncül bir mücadele ile bu suçlar ileriye dönük olarak önemli ölçüde azaltılabilir.

Beyaz yaka suçların önüne geçmek için şirketler öncelikle “Şirket İş Etiği Kültürü ve Yolsuzlukla Mücadele Politikası” ve “Usulsüzlüklere Karşı Sıfır Tolerans Politikası” gibi ilke ve kuralları üst yönetimin desteği ile hayata geçirmelidir. Global şirketler etik ve uyum hususunda ciddi bütçeler harcayarak; kurumsal etik ve yönetim politikaları oluşturmakta ve etik, uyum ve  denetim alanında uzmanlaşmış profesyonelleri kadrolarına katmaktadırlar. Çoğunlukla küçük ve orta ölçekli şirketlerde ise bütçe azlığı ya da yetersizliği yahut  etik ve uyum konusunun öneminin henüz anlaşılamaması nedeniyle bu alanda girişimde bulunmamaktadırlar. Lakin her gün hızla değişen modern iş dünyasında şirket yöneticilerinin cezai, idari yaptırım ve sorumluluklarla karşılaşmamaları ve mali kayıplar yaşamamaları için etik ve uyum alanında -kendi kadrolarını oluşturmasalar dahi- dışarıdan alacakları profesyonel destek ile mutlaka şirket faaliyetlerini iş etiği, kültür ve politikalarına uygun yürütmeli; çalışanlarının bu yönde eğitilmelerini sağlamayı hedeflemelidirler.

Beyaz yaka suçların oluşmasını engellemek için şirketlerin öncelikle işe alım yaparken adayların etik değerlerini ölçümlemeli, referans kontrolü ile de kontrol etmelidir. Mevcut çalışanlar yönünden ise  Insan kaynakları ve iç denetim birimlerine sağlanacak üst yönetim desteği ile çalışanlara sürekli eğitim verilmeli ,ceza ve ödül sistemleri getirilmeli ve tespit ettikleri suistimalleri bildirmeleri teşvik edilmelidir. Bunun için şirket içi ihbar hattı kurulmalı; suistimali bildiren çalışanlar kimliklerini ifşa etmek zorunda bırakılmamalıdırlar.

Ayrıca şirketin tüm süreçlerini kapsayacak şekilde risk analizi yapmalıdır. Şirket yönetimi,çalışanların hukuka ve şirket kurallarına aykırı eylem ve davranışların neler olduğunu anladıklarından emin olmalı; bu eylem ve davranışlara karşı şirketin tavır ve duruşunun açık,net ve somut olarak göstermeli, çalışanlara şirket değer ve ilkelerini benimsetmeli, çalışanların sorumlulukları, görev alanları net ve kesin çizgilerle belirlemeli, suistimallerin hemen raporlanmasını sağlatmakla yükümlüdür. Ayrıca şirketin önemli iş süreçleri ve bu kilit süreçlerde çalışanlar belirlenmeli ve bu alanlarda denetimler sıklaştırılmalıdır. Etkin işleyen bir iç denetim ve kontrol mekanizması hesap verebilirliğin yerleşmesinde etkili olacağı kadar çalışanların suç işlemeye yönelmesinde de caydırıcı etkiye sahip olacaktır[10].

Profesyonelliği teşvik etmek amacıyla oluşturulan etik esaslar ve yönergeler, "tüm çalışanlar bunu zaten yapıyor" gerekçesini ortadan kaldırarak meslektaş baskısını etkisiz hale getirmeye hizmet edebilmektedir. Son olarak, beyaz yaka suç olaylarına karışmış olanlar tarafından kullanılan yöntemlerin kamuoyuna duyurulmasının önüne geçilmesi, taklitçiliğin azaltılması bakımından önemlidir. Başarılı bir şekilde gerçekleştirilen pek çok beyaz yaka suç vakalarına internette veya resmi belgelerde erişilebilmekteyken, bu suçların işlenmesi sırasında kişiler veya kuruluşlar tarafından kullanılan yöntemler genellikle gizli tutulmaktadır[11].

 VI. SONUÇ

Beyaz yaka suçların, şirketlere ve ülke ekonomilerine verdikleri finansal zararların - Amerikan ekonomisine yılda 200 ila 400 milyar USD civarında olduğu tahmin edilmektedir.-  yanı sıra iş ahlakı ve etiğini yozlaştırarak toplumdaki sosyal güveni de ihlal etmeleri nedeniyle ülkelere maddi ve sosyal açıdan ciddi maliyet doğuran suç tipleridir. Geleneksel suçlara nazaran toplumun daha az ilgisini çeken ancak daha tehlikeli ve ve farkedilmesi zor suç tipleri ile her kesimin kapsamlı şekilde mücadele etmesi gerekmektedir.

Mikro düzeyde şirketler önleyici olarak, uyum, etik ve denetim tedbirleri yoluna başvurarak “İş Etiği ve Yolsuzlukla Mücadele Politikaları” oluşturmalı, bu politikalar şirketlerin üst yönetimleri tarafından sıfır tolerans ile uygulatılmalı; etkin ve sürekli bir iç denetim mekanizması kurulmalıdır. Şirket içinde yaşanabilecek suistimallerin bildirileceği ihbar hatları ise beyaz yaka suçlarını tespit etmek açısından  önem arzetmektedir. Ancak makro düzeyde de hükümetler, şirketlerin alacağı önleyici tedbirler ile yetinmemelidir. Beyaz yaka suçların en çok işlendiği sektörlerde özellikle lisanslama yöntemi ile şirketleri sıkı şekilde denetlemeli; adli ve idari ombudsmanlık sistemi getirmelidir. Kanun koyucu ceza yargılamasında “ekonomik suça ekonomik ceza” yönteminden vazgeçerek suç işleme motivasyonunu ortadan kaldıracak seviyede caydırıcı hapis ve para cezalarını kanun değişiklikleri ile oluşturmalıdır. Bu yöntem ve usuller, beyaz yaka suçlarını tamamen ortadan kaldırmayacak bile olsa bu alanda yeni suç tiplerinin ve suçluların ortaya çıkmasını büyük ölçüde engelleyeceğine, toplumdaki sosyal güvenin korunacağına ve varolan suçları azaltacağına inanıyoruz.

Yazar :  Av. Dilek YILDIRIM

 

KAYNAKÇA

Altuğ Özgün, Beyaz Yakalar  Neden Kirlenir https://www.teidakademi.com/index.php/2016/12/09/beyaz-yakalar-neden-kirlenir-2/

Uğur Güner “Ekonomik Suçlar Ve Ekonomi Ceza Hukukuna İlişkin Yasal Düzenlemeler” D.E.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Durmuş TEZCAN’a Armağan, C.21, Özel S., 2019,

Edwin H. Sutherland, “White Collar Criminality”, American Sociological Review, Vol: 5, No: 1, Şubat 1940, s. 1-12; Makalenin Türkçe çevirisi için bkz. Edwin H. Sutherland, “Beyaz Yaka Suçluluğu”, Çev: Selman Dursun, Suç Politikası, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2006, vd., Sulhi Dönmezer, Kriminoloji, Beta Yayıncılık, İstanbul, 1994,

Fatih Şentürk/Murat Kasap: “Beyaz Yaka Suçları ve Finansal Yolsuzluklar” (2013 )3 (2) Çankırı Karatekin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi.

Gökçe Sinem Erbuğa: “Durumsal Suç Önleme Yaklaşımı Çerçevesinde Beyaz Yakalı Suçların Önlenmesi”, (2020) 35(3) İzmir İktisat Dergisi.

Hasan Dursun “Ekonomik Suçlar Ve Türkiye’deki Sürdürülebilir Kalkınmaya Etkileri “          http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2005-58-143 E.T:10.02.2022

https://hbrturkiye.com/dergi/sirketlerin-korkulu-ruyasi-beyaz-yaka-suclari

https://acfepublic.s3-us-west-2.amazonaws.com/2020-Report-to-the-Nations.pdf

https://hakankarakurt.wordpress.com/2016/10/03/beyaz-yaka-suclari/#_ftn

  • E.T:.15.02.2022

https://www.asanet.org/about/governance-and-leadership/council/presidents/edwin-h-sutherland

https://www.indyturk.com/node/469716/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/beyaz-yaka-su%C3%A7lar%C4%B1-%C5%9Fiddet-i%C3%A7ermedi%C4%9Fi-i%C3%A7in-masum-de%C4%9Fildir

 

[1] Edwin H. Sutherland, “White Collar Criminality”, American Sociological Review, Vol: 5, No: 1, Şubat 1940, s. 1-12; Makalenin Türkçe çevirisi için bkz. Edwin H. Sutherland, “Beyaz Yaka Suçluluğu”, Çev: Selman Dursun, Suç Politikası, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2006, s. 295 vd.

[2] Fatih Şentürk/Murat Kasap; “Beyaz Yaka Suçları ve Finansal Yolsuzluklar”, 2013, C.3 S.2, Çankırı Karatekin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, s.151.

[3] Şentürk/Kasap, s.152.

[4] Gökçe Sinem Erbuğa “Durumsal Suç Önleme Yaklaşımı Çerçevesinde Beyaz Yakalı Suçların Önlenmesi”(2020) 35(3) İzmir İktisat Dergisi, s.600.

[5] Şentürk/ Kasap, s.154

[6] Erbuğa, s.601

[7] ACFE tarafından hazırlanan “2020 Mesleki Dolandırıcılık ve Suistimal İle İlgili Küresel Çalışma Raporu” https://acfepublic.s3-us-west-2.amazonaws.com/2020-Report-to-the-Nations.pdf  sf:5, E.T.13.02.2022.

[8] ACFE tarafından hazırlanan “2020 Mesleki Dolandırıcılık ve Suistimal İle İlgili Küresel Çalışma Raporu” https://acfepublic.s3-us-west-2.amazonaws.com/2020-Report-to-the-Nations.pdf  sf:12, E.T.13.02.2022

[9] Erbuğa, s.602.

[10] Av. Altuğ Özgün / Sandoz Türkiye Hukuk ve Uyum Müdürü https://www.teidakademi.com/index.php/2016/12/09/beyaz-yakalar-neden-kirlenir-2/  E.T.10.02.2022

[11] Erbuğa, s.604-605.

I. GİRİŞ

Günümüz modern dünyasında, bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızla gelişmesi ve uluslar arasındaki sınırların büyük ölçüde ortadan kalkması ile ekonomik ilişkiler ve ticari faaliyetler hızla gelişmiştir. Bununla birlikte, endüstri toplumunun sosyal çatışmaları, toplumda egemen olan elit sınıf ile alt sınıf arasındaki güç ve çıkar çatışmaları, yoğun rekabet, gelir adaletsizliğinin artışı, iş hayatında geleneksel suçlardan ayrılan yeni suç tiplerinin oluşmasına neden olmuştur. Ekonomik suçların önemli bir kısmını oluşturan “beyaz yaka suçları”  şiddet içermeyen, konusu daha çok maddi değerler taşıyan ve genelde yüksek ve orta sınıfa mensup çalışanların, çalıştıkları şirketlere ya da şirket çalışanlarının organize şekilde kamu otoritelerine, rakiplerine veya topluma karşı işlediği ve maddi menfaat sağladığı suçlardır. 

Beyaz yaka suçları, diğer sokak suçları kadar (hırsızlık, cinsel istismar adam öldürme vs.)  toplumun dikkatini çekmeyen, görünüşte suç olarak algılanmayan iyi gizlenmiş eylem ve davranışlardan oluşur. Kişilere yönelik işlenen geleneksel suçlara (hırsızlık, adam öldürme, taciz vd.) nazaran şirketlere, ekonomilere ve devletlere büyük mali kayıplar yaşatmasının yanı sıra, toplumdaki bireylerin (özellikle tüketicileri, yatırımcıların) sisteme duyduğu güveni azaltan, sosyal düzensizliği arttıran ve nihayetinde tüm toplumu ve hatta gelecek nesilleri dahi olumsuz etkileyebilen önemli suçlardır.

Türkiye’de 2001 krizine yol açan yolsuzluk vakaları, ABD’de Stanford, Enron, Ponzi ve Madoff gibi örnek vakalar incelendiğinde dahi beyaz yaka suçlarının şirketlere ve ülke ekonomilerine ne denli büyük ölçüde zarar verdikleri anlaşılabilecektir.  

 

II. BEYAZ YAKA SUÇ KAVRAMI, ÖZELLİKLERİ, ÇEŞİTLERİ

A. Kavram

“Beyaz Yaka Suçu” (White Collar Crime) kavramı literatüre ilk kez ünlü kriminolog ve sosyolog Edwin Hardin Sutherland’in Amerikan Sosyoloji Topluluğu ve Amerikan Ekonomi Derneği’nde sunduğu “White Collar Criminality” başlıklı tebliğinde kullanılarak girmiştir[1]. Sutherland’in kriminoloji biliminde çığır açan bu tespitini ortaya attığı tarihe kadar, suçun çoğunlukla yoksul sınıf tarafından işlenebileceği, suç işlenmesinin altında yatan nedenlerin ise yoksulluğa bağlı kişisel ve sosyal özelliklerden kaynaklandığına dair bir önyargı hakim idi. Sutherland bu önyargıyı çürüterek; “beyaz yaka suçun” toplumda saygınlık gören ve yüksek statü sahibi kişiler tarafından mesleklerinin icrası çerçevesinde ve bu kişilere duyulan güvenin ihlal edilmesiyle birlikte işlenebileceğini tespit etmiştir.

1979’da Amerikan Kongresi’nin onayladığı İdare Reformu Anlaşması’nda geçen tanıma göre ise beyaz yaka suçları “Zimmetine para veya eşya geçirmek veyahut mesleki veya kişisel çıkar elde etmek amacıyla kanun dışı yol veya yollar izlenilerek, hile ve örtbasın da dahil olduğu suçlar” olarak tanımlanmıştır.[2]

1981 yılında ise ABD Adalet Bakanlığı “beyaz yaka suçunu” şöyle tanımlamıştır: “Girişimci, profesyonel veya yarı profesyonel mesleki statüye sahip bireyler tarafından aldatma teknikleri kullanmak suretiyle finansal kazanç sağlamak amacıyla işlenen şiddet içermeyen suçlardır; bu kişiler özel mesleki bilgi ve fırsatlara sahiplerdir, özel teknik ve profesyonel iş bilgisine sahip bireylerin gerçekleştirdikleri eylemlerdir.”

Beyaz yakalı suç kavramı gündeme gelene kadar suç teorilerinde, suçluluğun yoksul alt sınıflara özgü bir şey olduğu düşüncesini içeren genel bir önyargı söz konusuydu. Bu yüzden uzun yıllarca yoksulluğun suçluluğu da ifade edeceği dolayısıyla suçluluğun her şeyden önce ekonomik olarak zayıf olanlarda aranılması gerektiği kabul edilmişti. Zengin ve güçlü ekonomik olarak kuvvetli bir kişinin fail olması söz konusu olamazdı. Ancak zengin ve güçlü kişilerin ekonomik alanda mali boyutları çok daha yüksek olan suçlar işledikleri ve bu suçların ortaya çıkmasını engellemek için birtakım başka suçları da işledikleri ortaya çıkmıştır[3].  Bu doğrultuda, bir doktorun hastasına pahalı ve gereksiz tedavi ve ameliyat uygulaması, kendi hissesinin bulunduğu laboratuvar ya da tanı merkezlerine hastalarını yönlendirmesi, avukatların müvekkillerinin gizli bilgilerini ifşa etmesi, muhasebeci ve mali müşavirlerin hesaplarda hile yaparak mesleklerini çıkar amaçlı kullanmaları, şirket yöneticilerinin vergi kaçırması, gelirini olduğundan daha düşük göstermesi sosyal statüsü yüksek, toplumda saygın yeri olan, iyi eğitimli, profesyonellerin işledikleri suçlara örnek olarak sayılabilir.

B. Özellikleri

Beyaz yaka suçların ilk bakışta tespitinin oldukça zor olması ve çok çeşitli şekillerde meydana gelebilmeleri, bu suçların taşıdığı temel özellikleri tespit etmeyi zorlaştırmaktadır. Ancak, beyaz yaka suçların nasıl işlendiğini ortaya çıkarmak ve bu suçları önlemeye yönelik etkin stratejileri belirlemek açısından, beyaz yaka suçların diğer suçlardan nasıl farklılaştığını anlamak önemlidir. Beyaz yaka suçları, şiddet suçlarından üç temel noktada ayrılmaktadır. Bunlar:

1.Beyaz yaka suçu işleyen failin, suçun işlendiği yere meşru erişimi söz konusudur.

2.Beyaz yaka suçu işleyen fail, suçun mağdurdan mekânsal olarak ayrıdır.

3.Beyaz yaka suçu işleyen failin eylemleri ilk aşamada yüzeysel bakıldığında meşru görülmektedir[4].

Sonuç olarak, ekonomik suçların önemli bir kısmını oluşturan beyaz yaka suçlarının, şiddet içermeyen ve suçu işleyen failin mali çıkar sağlamaya yönelik olarak, mesleklerinin icrası sırasında profesyonel ve iyi eğitimli bireyler tarafından fiziksel kuvvet gerektirmeden işlenmektedir.

C. Çeşitleri

Bloch ve Geis tarafından beyaz yaka suçlarının tiplerine ilişkin yapılan tasnife göre beyaz yaka suç çeşitleri aşağıdaki gibidir. Bu ayrım tahdidi olmamakla birlikte genellikle kimler tarafından kimlere karşı işlenebileceğini özetlemektedir.

  • Bireyler tarafından birey olarak (örneğin; avukatlar, doktorlar vb)
  • Çalışanları tarafından işverenlerine karşı (Örneğin, zimmetine para geçirme)
  • İşverenler için politika üreten görevliler tarafından (örneğin, anti tröst olayları)
  • Firma elemanlarının genel kamuya karşı (örneğin, yanlış tanıtım)
  • Tüccarların müşterilerine karşı (örneğin, tüketici sahtekârlıkları)

Uluslararası literatürde ise beyaz yaka suçları genel olarak iki ana çerçevede ele alınmaktadır.

  • Mesleki Suç Davranışı (Occupational Criminal Behavior): “Mesleki Suç” ya da “Meslek Suçu” yasal bir mesleğin icrası esnasında kendi çıkarına yönelik kişisel ihlallere ilişkin olmaktadır.

Örgütsel Suç Davranışı (Corporate/Organizational Criminal Behavior): “Örgütsel Suç” davranışı işyeri/firma veya görevliler tarafından işveren kurum adına işlenen suçları içermektedir[5].

III. YAYGIN SUÇ TİPLERİ

Beyaz yakalı çalışanların mesleklerini ifa ederken, meşru olarak erişime sahip olduğu bilgi ve belgeleri de kullanarak, malvarlığına karşı işledikleri suçlar tek bir kanunda düzenlenmemiştir. Günümüzde beyaz yakalı çalışanlar tarafından işlenen ve çeşitli kanunlarda düzenlenen;

  • İçeriden bilgi ticareti (insider trading)
  • Haksız rekabet
  • Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi ve paylaşılması
  • Güveni kötüye kullanma
  • Hileli iflas, taksirle iflas
  • Evrakta sahtecilik, ticari sır
  • Bankacılık sırrı veya müşteri sırrının açıklanması
  • Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama/ kara para aklama
  • Nüfuz ticareti
  • İhaleye fesat karıştırma
  • Vergi kaçakçılığı

sık karşılaşılan suç tiplerine örnektir.

AB Üye Devletlerinin kolluk kuvvetleri için bir destek servisi olan EUROPOL’ e (Avrupa Polis Teşkilatı) göre, beyaz yaka suçlar içeriden bilgi ticareti, zimmete para geçirme, Ponzi şemaları, ön ödeme dolandırıcılığı (419 dolandırıcılığı), sahte fatura dolandırıcılığı, romantizm dolandırıcılığı, kazan dairesi dolandırıcılığı, ekonomik yardımların kötüye kullanılması veya kara para aklama gibi birçok farklı biçimde ortaya çıkabilmektedir[6].

IV. SUÇ İSTATİSTİKLERİ

ACFE (“Association of Certified Fraud Examiners”, “Uluslararası Suiistimal İnceleme Uzmanları Birliği”) tarafından “Küresel İş Suiistimali ve İstismar Üzerine Uluslararası Raporları yayımlanmaktadır. ACFE’ye bildirilen beyaz yaka suç vakaları üzerinden oluşturulan raporlar incelendiğinde; şirketlerin yıllık gelirlerinin ortalama %5’ini fraud işlemler nedeniyle kaybettikleri tespit edilmiştir. 2020 yılı suiistimal raporunda 2.504 vaka bildirilmiştir. Özetle, içlerinde Türkiye’nin de olduğu 125 ülkeyi kapsayan raporda vaka başına ortalama kaybın şirketler açısından 1.509.000 USD olduğu tespit edilmiştir. Şirket varlıklarının kötüye kullanılması en çok görülen suiistimal türü olup; medyan zarar 100.000 USD; en az görülen ise mali tablo hilelerinde doğan medyan zarar ise 954.000 USD civarında olmuştur. Daha fazla uzmanlık ve mesleki bilgi gerektiren mali tablo hilelerinin vaka sayısı en az olmasına rağmen şirketlere verdiği maddi zarar çok büyüktür[7].

Beyaz yaka suç işleyen çalışanların suçlarını gizlemek için kullandıkları yöntemleri anlamak şirketlere bundan sonraki süreçlerde bu suçları önleme ve mücadele etme hususunda yardımcı olabilir. 2020 yılı raporunda en sık kullanılan gizleme yöntemleri; sahte olarak fiziksel veya elektronik evrak yahut dosya oluşturulması, elektronik ve fiziki evrakların, dosyaların değiştirilmesi olarak bildirilmiştir[8].

2504 vakanın yalnızca 28%’i adli mercilere intikal ettirilmiştir. Bildirilmeyen vakalar için şirketlerin kendi iç denetim, uzlaşma yollarının yeterli görüldüğü bildirilmiştir. Beyaz yaka suçlarının ileriye dönük olarak oluşmasını engellemek, diğer çalışanların suç işleme motivasyonlarını azaltmak adına tüm vakaların adli merciilere bildirilmesi, hukuki ve cezai yasal yollara başvurulması gerekir iken şirketlerin repütasyon kaybına uğramamak, müşteri kaybetmemek gayesi ile yalnızca kendi iç denetim mekanizmaları ile yetinmiş olmaları, bu suçların ileride tekrarlanması riski bakımından yeterli değildir.

 V. BEYAZ YAKA SUÇLARIN ÖNLENMESİ

Ceza yargılamasının uzun yıllar sürmesi, yargılama sonunda verilen hapis kararlarının aynen infaz edilmeyerek indirimli hali ile infaz edilmesi nedeniyle faillerin, elde edecekleri suç gelirleri ile mahkum edildikleri hapis ya da para cezalarını karşılaştırdıklarında, suç işleme motivasyonları daha ağır basmaktadır. Öte yandan, çoğu şirket, itibar kaybı yaşamamak ve ticari sırlarının dava dosyalarında ifşa olmaması gibi sebepler nedeniyle sorunu adli mercilere bildirmeyerek, beyaz yaka suçları kendi iç denetim mekanizmaları ile çoğu zaman yalnızca  failin istifa ettirilmesi ve olayın şirket içinde soruşturmanın kapatılması ile sorunu çözdüklerini düşünmektedirler.

Ancak beyaz yaka suçların, toplumun sosyal ve ekonomik düzenine verdiği zararlar gözönüne alındığında Mahkemelerce verilecek cezalar yahut suçların yalnızca iç denetim mekanizması ile çözümlenmeye çalışılması ile bu suçların işlenmesinin önüne geçilememektedir. Bu kerre; beyaz yaka suçların işlenmesini önlemek ya da en aza indirmek amacı ile daha kapsayıcı, kalıcı ve önleyici tedbirler alınmalıdır.

Literatüre 1997 yılında Clarke ve Home tarafından kazandırılan “Durumsal suç önleme yaklaşımı” suçun meydana gelmesinde çevresel faktörlerin etkisi üzerinde durmakta olup, kontrol altında tutulması halinde suçun ortaya çıkmasına yol açan durumların ortadan kaldırılabileceğini ve dolayısıyla da suçun oluşumunun önüne geçilebileceğini savunmaktadır.[9] Bu yaklaşımın ilkeleri; suç işlemeye yönelik çabaların arttırılması,risklerin ve denetimin arttırılması, yasal olmayan faaliyetlerde bulunmanın getirdiği ödüllerin azaltılması,bahanelerin önlenmesidir. Suç oluşumuna neden olacak fırsatları azaltmak, alınacak tedbirler, yönetimsel kararlar ve çevresel düzenlemeler vb. uygulamalarla bu suçların minimuma indirilmesi mümkündür. Yalnızca şirketler bazında alınacak önlemler yeterli olmayıp; devlet, hukuk düzeni, sivil toplum kuruluşları ve toplumun tüm kesimleri ile bütüncül bir mücadele ile bu suçlar ileriye dönük olarak önemli ölçüde azaltılabilir.

Beyaz yaka suçların önüne geçmek için şirketler öncelikle “Şirket İş Etiği Kültürü ve Yolsuzlukla Mücadele Politikası” ve “Usulsüzlüklere Karşı Sıfır Tolerans Politikası” gibi ilke ve kuralları üst yönetimin desteği ile hayata geçirmelidir. Global şirketler etik ve uyum hususunda ciddi bütçeler harcayarak; kurumsal etik ve yönetim politikaları oluşturmakta ve etik, uyum ve  denetim alanında uzmanlaşmış profesyonelleri kadrolarına katmaktadırlar. Çoğunlukla küçük ve orta ölçekli şirketlerde ise bütçe azlığı ya da yetersizliği yahut  etik ve uyum konusunun öneminin henüz anlaşılamaması nedeniyle bu alanda girişimde bulunmamaktadırlar. Lakin her gün hızla değişen modern iş dünyasında şirket yöneticilerinin cezai, idari yaptırım ve sorumluluklarla karşılaşmamaları ve mali kayıplar yaşamamaları için etik ve uyum alanında -kendi kadrolarını oluşturmasalar dahi- dışarıdan alacakları profesyonel destek ile mutlaka şirket faaliyetlerini iş etiği, kültür ve politikalarına uygun yürütmeli; çalışanlarının bu yönde eğitilmelerini sağlamayı hedeflemelidirler.

Beyaz yaka suçların oluşmasını engellemek için şirketlerin öncelikle işe alım yaparken adayların etik değerlerini ölçümlemeli, referans kontrolü ile de kontrol etmelidir. Mevcut çalışanlar yönünden ise  Insan kaynakları ve iç denetim birimlerine sağlanacak üst yönetim desteği ile çalışanlara sürekli eğitim verilmeli ,ceza ve ödül sistemleri getirilmeli ve tespit ettikleri suistimalleri bildirmeleri teşvik edilmelidir. Bunun için şirket içi ihbar hattı kurulmalı; suistimali bildiren çalışanlar kimliklerini ifşa etmek zorunda bırakılmamalıdırlar.

Ayrıca şirketin tüm süreçlerini kapsayacak şekilde risk analizi yapmalıdır. Şirket yönetimi,çalışanların hukuka ve şirket kurallarına aykırı eylem ve davranışların neler olduğunu anladıklarından emin olmalı; bu eylem ve davranışlara karşı şirketin tavır ve duruşunun açık,net ve somut olarak göstermeli, çalışanlara şirket değer ve ilkelerini benimsetmeli, çalışanların sorumlulukları, görev alanları net ve kesin çizgilerle belirlemeli, suistimallerin hemen raporlanmasını sağlatmakla yükümlüdür. Ayrıca şirketin önemli iş süreçleri ve bu kilit süreçlerde çalışanlar belirlenmeli ve bu alanlarda denetimler sıklaştırılmalıdır. Etkin işleyen bir iç denetim ve kontrol mekanizması hesap verebilirliğin yerleşmesinde etkili olacağı kadar çalışanların suç işlemeye yönelmesinde de caydırıcı etkiye sahip olacaktır[10].

Profesyonelliği teşvik etmek amacıyla oluşturulan etik esaslar ve yönergeler, "tüm çalışanlar bunu zaten yapıyor" gerekçesini ortadan kaldırarak meslektaş baskısını etkisiz hale getirmeye hizmet edebilmektedir. Son olarak, beyaz yaka suç olaylarına karışmış olanlar tarafından kullanılan yöntemlerin kamuoyuna duyurulmasının önüne geçilmesi, taklitçiliğin azaltılması bakımından önemlidir. Başarılı bir şekilde gerçekleştirilen pek çok beyaz yaka suç vakalarına internette veya resmi belgelerde erişilebilmekteyken, bu suçların işlenmesi sırasında kişiler veya kuruluşlar tarafından kullanılan yöntemler genellikle gizli tutulmaktadır[11].

 VI. SONUÇ

Beyaz yaka suçların, şirketlere ve ülke ekonomilerine verdikleri finansal zararların - Amerikan ekonomisine yılda 200 ila 400 milyar USD civarında olduğu tahmin edilmektedir.-  yanı sıra iş ahlakı ve etiğini yozlaştırarak toplumdaki sosyal güveni de ihlal etmeleri nedeniyle ülkelere maddi ve sosyal açıdan ciddi maliyet doğuran suç tipleridir. Geleneksel suçlara nazaran toplumun daha az ilgisini çeken ancak daha tehlikeli ve ve farkedilmesi zor suç tipleri ile her kesimin kapsamlı şekilde mücadele etmesi gerekmektedir.

Mikro düzeyde şirketler önleyici olarak, uyum, etik ve denetim tedbirleri yoluna başvurarak “İş Etiği ve Yolsuzlukla Mücadele Politikaları” oluşturmalı, bu politikalar şirketlerin üst yönetimleri tarafından sıfır tolerans ile uygulatılmalı; etkin ve sürekli bir iç denetim mekanizması kurulmalıdır. Şirket içinde yaşanabilecek suistimallerin bildirileceği ihbar hatları ise beyaz yaka suçlarını tespit etmek açısından  önem arzetmektedir. Ancak makro düzeyde de hükümetler, şirketlerin alacağı önleyici tedbirler ile yetinmemelidir. Beyaz yaka suçların en çok işlendiği sektörlerde özellikle lisanslama yöntemi ile şirketleri sıkı şekilde denetlemeli; adli ve idari ombudsmanlık sistemi getirmelidir. Kanun koyucu ceza yargılamasında “ekonomik suça ekonomik ceza” yönteminden vazgeçerek suç işleme motivasyonunu ortadan kaldıracak seviyede caydırıcı hapis ve para cezalarını kanun değişiklikleri ile oluşturmalıdır. Bu yöntem ve usuller, beyaz yaka suçlarını tamamen ortadan kaldırmayacak bile olsa bu alanda yeni suç tiplerinin ve suçluların ortaya çıkmasını büyük ölçüde engelleyeceğine, toplumdaki sosyal güvenin korunacağına ve varolan suçları azaltacağına inanıyoruz.

Yazar :  Av. Dilek YILDIRIM

 

KAYNAKÇA

Altuğ Özgün, Beyaz Yakalar  Neden Kirlenir https://www.teidakademi.com/index.php/2016/12/09/beyaz-yakalar-neden-kirlenir-2/

Uğur Güner “Ekonomik Suçlar Ve Ekonomi Ceza Hukukuna İlişkin Yasal Düzenlemeler” D.E.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Durmuş TEZCAN’a Armağan, C.21, Özel S., 2019,

Edwin H. Sutherland, “White Collar Criminality”, American Sociological Review, Vol: 5, No: 1, Şubat 1940, s. 1-12; Makalenin Türkçe çevirisi için bkz. Edwin H. Sutherland, “Beyaz Yaka Suçluluğu”, Çev: Selman Dursun, Suç Politikası, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2006, vd., Sulhi Dönmezer, Kriminoloji, Beta Yayıncılık, İstanbul, 1994,

Fatih Şentürk/Murat Kasap: “Beyaz Yaka Suçları ve Finansal Yolsuzluklar” (2013 )3 (2) Çankırı Karatekin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi.

Gökçe Sinem Erbuğa: “Durumsal Suç Önleme Yaklaşımı Çerçevesinde Beyaz Yakalı Suçların Önlenmesi”, (2020) 35(3) İzmir İktisat Dergisi.

Hasan Dursun “Ekonomik Suçlar Ve Türkiye’deki Sürdürülebilir Kalkınmaya Etkileri “          http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2005-58-143 E.T:10.02.2022

https://hbrturkiye.com/dergi/sirketlerin-korkulu-ruyasi-beyaz-yaka-suclari

https://acfepublic.s3-us-west-2.amazonaws.com/2020-Report-to-the-Nations.pdf

https://hakankarakurt.wordpress.com/2016/10/03/beyaz-yaka-suclari/#_ftn

  • E.T:.15.02.2022

https://www.asanet.org/about/governance-and-leadership/council/presidents/edwin-h-sutherland

https://www.indyturk.com/node/469716/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/beyaz-yaka-su%C3%A7lar%C4%B1-%C5%9Fiddet-i%C3%A7ermedi%C4%9Fi-i%C3%A7in-masum-de%C4%9Fildir

 

[1] Edwin H. Sutherland, “White Collar Criminality”, American Sociological Review, Vol: 5, No: 1, Şubat 1940, s. 1-12; Makalenin Türkçe çevirisi için bkz. Edwin H. Sutherland, “Beyaz Yaka Suçluluğu”, Çev: Selman Dursun, Suç Politikası, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2006, s. 295 vd.

[2] Fatih Şentürk/Murat Kasap; “Beyaz Yaka Suçları ve Finansal Yolsuzluklar”, 2013, C.3 S.2, Çankırı Karatekin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, s.151.

[3] Şentürk/Kasap, s.152.

[4] Gökçe Sinem Erbuğa “Durumsal Suç Önleme Yaklaşımı Çerçevesinde Beyaz Yakalı Suçların Önlenmesi”(2020) 35(3) İzmir İktisat Dergisi, s.600.

[5] Şentürk/ Kasap, s.154

[6] Erbuğa, s.601

[7] ACFE tarafından hazırlanan “2020 Mesleki Dolandırıcılık ve Suistimal İle İlgili Küresel Çalışma Raporu” https://acfepublic.s3-us-west-2.amazonaws.com/2020-Report-to-the-Nations.pdf  sf:5, E.T.13.02.2022.

[8] ACFE tarafından hazırlanan “2020 Mesleki Dolandırıcılık ve Suistimal İle İlgili Küresel Çalışma Raporu” https://acfepublic.s3-us-west-2.amazonaws.com/2020-Report-to-the-Nations.pdf  sf:12, E.T.13.02.2022

[9] Erbuğa, s.602.

[10] Av. Altuğ Özgün / Sandoz Türkiye Hukuk ve Uyum Müdürü https://www.teidakademi.com/index.php/2016/12/09/beyaz-yakalar-neden-kirlenir-2/  E.T.10.02.2022

[11] Erbuğa, s.604-605.


Abone Ol Paylaşılan bloglardan haberdar olmak için abone olabilirsiniz
E-Bülten aydınlatma metni için tıklayınız