Sosyal medyanın hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmesiyle birlikte, kimi suç teşkil eden ve özel hayatın gizliliğini ihlal eden eylemlerin pek çok boyutuyla sosyal medya platformları aracılığıyla gerçekleştiği görülmektedir. Hiç şüphesiz internetin ve bilişim teknolojilerinin yaygın kullanımı bilgiye ulaşmayı kolaylaştırmıştır. Zira sanal ortamın, sosyal medya kullanıcılarına ait görselleri, verileri başkaları tarafından yetkisiz kullanmaya, aktarmaya ya da ifşasını kolaylaştırıcı etkisi olduğu söylenebilir.
Sosyal medya kullanımını konu alan yazı dizimizin ilk bölümünde sosyal medya kullanımı ve çocuk hakları ilişkisini incelemiştik. Çalışmamızın ikinci bölümünde ise sosyal medya platformlarında yaşanan güvenlik sorunları, hak ihlalleri, bu platformlar üzerinden yapılan çocuk hakları ihlalleri ile olası çözüm yolları değerlendirilecektir.
1. Sosyal Medya Platformlarda Ortaya Çıkabilecek Güvenlik Problemleri ve Hak İhlalleri
Literatürde yer alan bazı görüşlere istinaden, bilginin dijitalleşmesi mahremiyet alanında birtakım sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Bunlar sırasıyla, “dijital dünyada sınırların kalkması”, “paylaşımları izleyen kitlenin gelecekte de var olabilmesi”, “sanal ve fiziksel hayatın birbirine teması ve kesişimi”[1]. Tüm bu hususlar dijital dünyada bilginin ne denli sınırsız ve sonsuz şekilde var olabileceği ve bu sebeple ne tür sanal tehlikelere yol açabileceğini kanıtlar niteliktedir.
Sosyal medya platformları aracılığıyla verileri paylaşılan çocukların özel hayatlarının ihlal edildiği, instamomlar tarafından reklam ve iş birliği anlaşmalarında kullanılan çocukların ise ekonomik istismara maruz kaldığı, kişilik haklarının ihlal edildiği farklı disiplinlerce pek çok çalışmaya konu olmuştur.
Yoğun takipçili ve kamuya açık hesaplar üzerinden rızaları olmayan ve paylaşılan içeriklerin ne olduğu konusunda idrak yetenekleri bulunmayan çocukların bebeklik ve çocukluk çağlarına ait paylaşılan içeriklerin; yakın gelecekte hukuki ve psikolojik açıdan hem çocukları hem de aileleri zor duruma sokabilecek tehlikeleri beraberinde getirdiğinden önceki bölümlerde bahsedilmiştir.
Esas olanın bu tür paylaşımların yapılmaması gerektiği kanaatinde olmakla birlikte, çalışmanın bundan sonraki kısmında sosyal medya platformlarında ortaya çıkabilecek güvenlik problemlerine ve olası çözüm önerilerine yer verilecektir.
İnternet ortamında yer alan her yazılım, saldırı, virüs, güvenlik açıkları ile karşılaşma riski vardır. Dünya üzerinde hiçbir yazılım hiçbir uygulama yoktur ki sistemleri saldırıya uğramasın yahut barındırdığı bilgiler zarar görmesin. Sosyal ağ platformlarında meydana gelebilecek güvenlik problemlerinden bazıları da, virüsler, sosyal mühendislik saldırıları, kimlik hırsızlığı, üçüncü parti yazılımlar, kişisel güvenlik tehditleri vb. şeklinde sıralanmaktadır[2]. Sosyal medya ve internet platformlarının hayatımızdaki yeri su götürmez bir gerçek olduğu gibi, bu platformların göründüğü kadar masum olmayabileceğini de unutmamak gerekmektedir.
Güvenlik tehditleri ve teknik hususlar bir yana; doğdukları andan itibaren, ilk adımları, beslenme şekilleri, uyku düzenleri sosyal medya canlı yayınlarında konuşulan, henüz doğmadan adına isim partileri düzenlenen, kısmen çıplak şekilde yüzdürülen, banyo yaptırılırken görüntüleri kaydedilen çocukların, gelecekte kendi isimlerini internet üzerinde arattıklarında bu durumdan rahatsız olmayacaklarının garantisi yoktur[3]. Nitekim çocuklar, ayırt etme güçlerini edindiklerinde geçmişte hakkında paylaşılan görüntülerden rahatsız olabilir, mahremiyetinin ihlal edildiğini ve kişisel verilerinin hukuka aykırı işlendiğini düşünebilir ve ebeveynleri ile hukuki mücadele yolunu seçebilir. Duygulu, sosyal medya paylaşımlarında yer alan kişisel verilerin tüm zamanları kapsayıcı olması ve herkes tarafından ulaşılabilir olması sebepleriyle hukuki süreçlerin devreye girmesi gerektiğini savunmaktadır[4]. 2016 yılında Fransa’da yapılan hukuk düzenleme ile birlikte, yetkililer tarafından sosyal medyada fotoğrafları paylaşılan çocukların ailelerine dava açma hakkına sahip olduğu ve böyle bir durumda mevzuatların çocukları koruyucu ve destekleyici yönde politikalar sergileyeceği yönünde ebeveynleri uyarması bu kapsamda atılan ilk adım niteliğindedir[5]. İtalya’da, 16 yaşındaki bir çocuk rızası olmaksızın fotoğraflarını sosyal medya mecralarında sıkça paylaşan annesinin kendi fotoğraflarını internet ortamından silmesini talep etmiş ve akabinde annesinin kendisi ile ilgili yaptığı paylaşımlara istinaden açtığı davayı kazanmıştır[6]. İtalyan mahkemesi, çocuğun kişilik haklarının korunması amacıyla annenin şikâyete konu paylaşımları silmesini, gelecekte paylaşım yapması halinde ise 10 bin euro tazminat ödeyeceğine yönelik hüküm tesis etmiştir[7].BBC’nin haberine göre İngiltere’de yaşayan 16 yaşındaki Lucy’nin "12-13 yaşlarındayken (Facebook'ta) hakkımda utanç verici şeyler olduğunu farkettim" şeklinde ifadede bulunduğu haberde, babasından fotoğraflarını kaldırmasını istediğini, eğer bu fotoğrafın herkes tarafından görülmesini isteyip istemediği sorulsaydı muhtemelen “hayır” cevabını vereceğini belirtilmiştir[8]. Benzer şekilde, Mantova kentinde bir mahkeme benzer şekilde bir anneye, çocuklarının fotoğraflarını sosyal medyadan kaldırmasını emretmiş; 2013 yılında da kızı adına Facebook hesabı açıp yöneten bir annenin hesabı iptal etmesi yönünde mahkeme kararı çıkmıştır[9].
2.Olası Çözüm Yolları
Tüm bu olaylar göz önünde bulundurulduğunda, sosyal medya üzerinden rıza dışı görsel, video, içerik paylaşımları bulunan çocukların yaşları ilerlediğinde kişisel haklarını korumak adına ebeveynlerine yönelik hukuki süreçlere başvurabilecekleri unutulmamalıdır[10].
Toplumun en küçük bireyi ve temelini oluşturan çocukların temel haklarını dahi ileri sürememesi, ihtiyaçlarını karşılaması için başkalarına ihtiyacı olan ve bu sebeple ebeveynleri tarafından bilerek yahut bilmeyerek baskı uygulanan her türlü çocuğun hukuk kuralları ile korunması esastır[11]. Zira anne ve babanın çocuk üzerinde mutlak bir egemenlik hakkı olmakla birlikte, bu hakkın yine çocuğun menfaatine uygun kullanılması gerekmektedir. İlgili mevzuat düzenlemeleri, çocuğun gelişiminin tehlikeye düştüğü ve menfaatinin zedeleneceği kanaatinde ise, hâkim tarafından gerekli tedbirlerinin alınacağını göstermekte, hatta TMK m.348/I uyarınca tedbirlerin yetersiz kalması halinde hâkim tarafından velayetin kaldırılmasına karar verilebileceği de belirtilmektedir[12]. Ek olarak, anne ve babası tarafından sosyal medya üzerinden görselleri paylaşılmak suretiyle kişisel verileri paylaşılan ve kişilik hakkı saldırıya uğrayan çocuk hakkında mahkemece velayetin kaldırılmasına ek olarak TMK m.23 ve m.24’den hareketle tazminat ve diğer hukuki tedbirlere de başvurulabilecektir.
Çocukların kendi kişisel verileri üzerinde vermiş oldukları rızanın geçerli olmayacağından bahisle, aileleri tarafından veri işlenmesi suretiyle menfaatlerinin gözetilmemesi veya velayet hakkının kötüye kullanılması halinde, çocukların ileride KVKK’da kendilerine tanınan haklarını ebeveynlerine karşı kullanabileceğini belirtmekte fayda bulunmaktadır[13].
Hukuki değerlendirmelere ek olarak Florida Üniversitesinden Steinberg, ailelerin sosyal medya paylaşımlarında bulunurken, paylaşım yaptıkları sitelerin gizlilik politikalarına hakim olmalarını, çocuklarının isimleri Google aramalarında yer alması halinde uyarılmaları konusunda bildirim oluşturmalarını, bazı paylaşımları anonim olarak paylaşmalarını, çocuklarının konumlarını paylaşmadan önce dikkatli olmalarını, çocukların yarı giyinik/çıplak olmaları durumunda görselleri paylaşmamalarını ve son olarak çocuklarının gelecekteki benlik ve duygu durumlarını düşünerek paylaşım yapmaları tavsiye etmektedir[14]. Steinberg’in önerilerine katılmakla beraber, internet ortamında çocukların yüzlerinin gözükeceği şekilde paylaşım yapılmaması, internet ortamında çocuğun adını, konumu, okulunu, yaşadığı evi görünür kılar şekilde içeriklere yer verilmemesi ve mümkünse anonimleştirilmesi, kullanılan cihaz ve yazılımlarının güncelleme ve güvenlik ayarlarının sıklıkla kontrol edilmesi de alınabilecek tedbirlere ek olarak sıralanabilir.
Sosyal medya platformları üzerinden çocuklara ait rıza dışı görsel, video, içerik paylaşımlarında bulunan kişilere yönelik çocuğun üstün yararı da başta olmak üzere çocuğun kişisel haklarını korumak adına gerekli hukuki süreçlerin yürütülebileceği unutulmamalıdır. Günümüz sosyal medyasında bu durum rızası alınmayan ve özel hayatına dair tüm anları sosyal medya üzerinden paylaşan çocuğun ebeveynleri için de geçerlidir.
İşbu çalışmada, internet ortamında yapılan paylaşımların meydana getirdiği güvenlik tehditleri ve teknik hususlara değinilmiş, mahremiyetinin ihlal edildiğini ve kişisel verilerinin hukuka aykırı işlendiğini düşünen çocukların ebeveynlerine karşı başlattıkları hukuki mücadele yollarından bahsedilmiştir. “Sosyal Medya Kullanımı Ve Çocuk Hakları İlişkisi” konulu yazı içeriğimizde de bahsi geçtiği üzere, sosyal medya üzerinden çocukların kişisel verilerinin sosyal medya ortamında paylaşılmasında, bu paylaşım ile ilgili tüm sorumluluk velayet hakkını elinde bulunduran anne ve babaya ait olmaktadır.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Hakkında Sözleşmesinde çocukların özel hayat haklarına yönelik yer alan özel düzenleme ile birlikte, Tüzükte çocukların kişisel verilerin korunması ve rızalarının alınması hususunda özel bir düzenlemeye yer verilmiştir[15]. Buna karşılık çocuk ya da yetişkin olduğu fark etmeksizin kişisel verilerin işlenmesine yönelik genel bir mevzuat düzenlemesi yer almakla birlikte, Tüzükte yer aldığı şekilde KVKK’da da benzer şekilde çocukların kişisel verilerin işlenmesi hususunda özellikli ve veri işleme faaliyeti zorlaştırıcı düzenlemeler getirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
KAYNAKÇA
1. KİTAP VE MAKALELER
DUYGULU, Serap; “Sosyal Medyada Çocuk Fotoğrafı Paylaşımlarının Mahremiyet İhlali ve Çocuk İstismarı Açısından Değerlendirilmesi”, TRT Akademi, Cilt 04, Sayı 08, 2019, Spor Yayıncılığı, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/773684, (E.T. 23.11.2023).
ERDOĞAN, Canan; “Çocukların Kişisel Verilerinin Korunması (Sosyal Medya Örneği Kapsamında)”, D.E.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Durmuş TEZCAN’a Armağan, C.21, Özel S., 2019, s. 2445-2467, https://hukuk.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2019/09/CANAN-ERDOGAN.pdf, (E.T. 23.11.2023).
GİRGİN, Ömer Ali/ GÖNAL, Seray; “Çocuğun Kişisel Verilerinin Sosyal Medyada Ebeveyn Tarafından Paylaşılmasının Hukuki Sonuçları”, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Y: 11, S: 44, 2020, https://dergipark.org.tr/tr/pub/taad/issue/59540/874336, (E.T.23.11.2023).
STEINBERG, Stacey B.; “Sharenting: Children 's Privacy in the Age of Social Media” , University of Florida Levin College of Law UF Law Scholarship Repository, 2017, https://scholarship.law.ufl.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1796&context=facultypub, (E.T. 23.11.2023).
TÜFEKÇİ, Zeynep; s.22, Bulletin of Science, Technology & Society Vol. 28, No. 1, February 2008, 20-36, https://www.researchgate.net/publication/249990380_Can_You_See_Me_Now_Audience_and_Disclosure_Regulation_in_Online_Social_Network_Sites, (E.T. 23.11.2023).
ZENGİN, Mücahid / ZENGİN, Güldane / ALTUNBAŞ, Hüseyin; “Sosyal Medya Ve Değişen Mahremiyet “Facebook Mahremiyeti”, Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, cilt: 3, sayı: 2, Eylül, 2015, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/83998, (E.T. 23.11.2023).
II. BELGE, GÖRÜŞ, ARAŞTIRMA, REHBER
“Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Hakkında Sözleşmesi”, https://www.unicef.org, (E.T. 23.11.2023).
III. YARARLANILAN İNTERNET SİTELERİ
https://www.bbc.com/
[2] ZENGİN, Mücahid / ZENGİN, Güldane / ALTUNBAŞ, Hüseyin; “Sosyal Medya Ve Değişen Mahremiyet “Facebook Mahremiyeti”, s. 119-120, Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, cilt: 3, sayı: 2, Eylül, 2015, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/83998, (E.T. 23.11.2023).
[3] DUYGULU, Serap; “Sosyal Medyada Çocuk Fotoğrafı Paylaşımlarının Mahremiyet İhlali ve Çocuk İstismarı Açısından Değerlendirilmesi”, s. 440-441, TRT Akademi, Cilt 04, Sayı 08, 2019, Spor Yayıncılığı, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/773684, (E.T. 23.11.2023).
[4] DUYGULU, a.g.e., s. 447.
[5] DUYGULU, a.g.e., s. 447-448.
[6] Detaylı bilgi için bkz. “BBC”, “Oğlunun fotoğraflarını izinsiz sosyal medyada paylaşan anne suçlu bulundu”, (Haber Tarihi: 8 Ocak 2018), https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-42604622, (E.T. 23.11.2023).
[7] Detaylı bilgi için bkz. “BBC”, “Oğlunun fotoğraflarını izinsiz sosyal medyada paylaşan anne suçlu bulundu”, (Haber Tarihi: 8 Ocak 2018), https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-42604622, (E.T. 23.11.2023).
[8] Detaylı bilgi için bkz. “BBC”, “Çocukların fotoğraflarını sosyal medyada paylaşmak iyi bir fikir mi?”, (Haber Tarihi: 3 Kasım 2016), https://www.bbc.com/turkce/haberler-37846302, (E.T. 23.11.2023).
[9] Detaylı bilgi için bkz. “BBC”, “Oğlunun fotoğraflarını izinsiz sosyal medyada paylaşan anne suçlu bulundu”, (Haber Tarihi: 8 Ocak 2018), https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-42604622, (E.T. 23.11.2023).
[10] DUYGULU, a.g.e., s. 448; GİRGİN, Ömer Ali/ GÖNAL, Seray; “Çocuğun Kişisel Verilerinin Sosyal Medyada Ebeveyn Tarafından Paylaşılmasının Hukuki Sonuçları”, s.112, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Y: 11, S: 44, 2020, https://dergipark.org.tr/tr/pub/taad/issue/59540/874336, (E.T. 23.11.2023).
[11] GİRGİN/ GÖNAL, a.g.e., s. 104.
[12] ERDOĞAN, a.g.e., s. 24631.
[13] ERDOĞAN, a.g.e., s. 2463.
[14] STEINBERG, Stacey B.; “Sharenting: Children 's Privacy in the Age of Social Media”,s.879, University of Florida Levin College of Law UF Law Scholarship Repository, 2017, https://scholarship.law.ufl.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1796&context=facultypub, (E.T. 23.11.2023).
[15] Detaylı bilgi için bkz. “Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Hakkında Sözleşmesi”, https://www.unicef.orgf, (E.T. 23.11.2023).
Sosyal medyanın hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmesiyle birlikte, kimi suç teşkil eden ve özel hayatın gizliliğini ihlal eden eylemlerin pek çok boyutuyla sosyal medya platformları aracılığıyla gerçekleştiği görülmektedir. Hiç şüphesiz internetin ve bilişim teknolojilerinin yaygın kullanımı bilgiye ulaşmayı kolaylaştırmıştır. Zira sanal ortamın, sosyal medya kullanıcılarına ait görselleri, verileri başkaları tarafından yetkisiz kullanmaya, aktarmaya ya da ifşasını kolaylaştırıcı etkisi olduğu söylenebilir.
Sosyal medya kullanımını konu alan yazı dizimizin ilk bölümünde sosyal medya kullanımı ve çocuk hakları ilişkisini incelemiştik. Çalışmamızın ikinci bölümünde ise sosyal medya platformlarında yaşanan güvenlik sorunları, hak ihlalleri, bu platformlar üzerinden yapılan çocuk hakları ihlalleri ile olası çözüm yolları değerlendirilecektir.
1. Sosyal Medya Platformlarda Ortaya Çıkabilecek Güvenlik Problemleri ve Hak İhlalleri
Literatürde yer alan bazı görüşlere istinaden, bilginin dijitalleşmesi mahremiyet alanında birtakım sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Bunlar sırasıyla, “dijital dünyada sınırların kalkması”, “paylaşımları izleyen kitlenin gelecekte de var olabilmesi”, “sanal ve fiziksel hayatın birbirine teması ve kesişimi”[1]. Tüm bu hususlar dijital dünyada bilginin ne denli sınırsız ve sonsuz şekilde var olabileceği ve bu sebeple ne tür sanal tehlikelere yol açabileceğini kanıtlar niteliktedir.
Sosyal medya platformları aracılığıyla verileri paylaşılan çocukların özel hayatlarının ihlal edildiği, instamomlar tarafından reklam ve iş birliği anlaşmalarında kullanılan çocukların ise ekonomik istismara maruz kaldığı, kişilik haklarının ihlal edildiği farklı disiplinlerce pek çok çalışmaya konu olmuştur.
Yoğun takipçili ve kamuya açık hesaplar üzerinden rızaları olmayan ve paylaşılan içeriklerin ne olduğu konusunda idrak yetenekleri bulunmayan çocukların bebeklik ve çocukluk çağlarına ait paylaşılan içeriklerin; yakın gelecekte hukuki ve psikolojik açıdan hem çocukları hem de aileleri zor duruma sokabilecek tehlikeleri beraberinde getirdiğinden önceki bölümlerde bahsedilmiştir.
Esas olanın bu tür paylaşımların yapılmaması gerektiği kanaatinde olmakla birlikte, çalışmanın bundan sonraki kısmında sosyal medya platformlarında ortaya çıkabilecek güvenlik problemlerine ve olası çözüm önerilerine yer verilecektir.
İnternet ortamında yer alan her yazılım, saldırı, virüs, güvenlik açıkları ile karşılaşma riski vardır. Dünya üzerinde hiçbir yazılım hiçbir uygulama yoktur ki sistemleri saldırıya uğramasın yahut barındırdığı bilgiler zarar görmesin. Sosyal ağ platformlarında meydana gelebilecek güvenlik problemlerinden bazıları da, virüsler, sosyal mühendislik saldırıları, kimlik hırsızlığı, üçüncü parti yazılımlar, kişisel güvenlik tehditleri vb. şeklinde sıralanmaktadır[2]. Sosyal medya ve internet platformlarının hayatımızdaki yeri su götürmez bir gerçek olduğu gibi, bu platformların göründüğü kadar masum olmayabileceğini de unutmamak gerekmektedir.
Güvenlik tehditleri ve teknik hususlar bir yana; doğdukları andan itibaren, ilk adımları, beslenme şekilleri, uyku düzenleri sosyal medya canlı yayınlarında konuşulan, henüz doğmadan adına isim partileri düzenlenen, kısmen çıplak şekilde yüzdürülen, banyo yaptırılırken görüntüleri kaydedilen çocukların, gelecekte kendi isimlerini internet üzerinde arattıklarında bu durumdan rahatsız olmayacaklarının garantisi yoktur[3]. Nitekim çocuklar, ayırt etme güçlerini edindiklerinde geçmişte hakkında paylaşılan görüntülerden rahatsız olabilir, mahremiyetinin ihlal edildiğini ve kişisel verilerinin hukuka aykırı işlendiğini düşünebilir ve ebeveynleri ile hukuki mücadele yolunu seçebilir. Duygulu, sosyal medya paylaşımlarında yer alan kişisel verilerin tüm zamanları kapsayıcı olması ve herkes tarafından ulaşılabilir olması sebepleriyle hukuki süreçlerin devreye girmesi gerektiğini savunmaktadır[4]. 2016 yılında Fransa’da yapılan hukuk düzenleme ile birlikte, yetkililer tarafından sosyal medyada fotoğrafları paylaşılan çocukların ailelerine dava açma hakkına sahip olduğu ve böyle bir durumda mevzuatların çocukları koruyucu ve destekleyici yönde politikalar sergileyeceği yönünde ebeveynleri uyarması bu kapsamda atılan ilk adım niteliğindedir[5]. İtalya’da, 16 yaşındaki bir çocuk rızası olmaksızın fotoğraflarını sosyal medya mecralarında sıkça paylaşan annesinin kendi fotoğraflarını internet ortamından silmesini talep etmiş ve akabinde annesinin kendisi ile ilgili yaptığı paylaşımlara istinaden açtığı davayı kazanmıştır[6]. İtalyan mahkemesi, çocuğun kişilik haklarının korunması amacıyla annenin şikâyete konu paylaşımları silmesini, gelecekte paylaşım yapması halinde ise 10 bin euro tazminat ödeyeceğine yönelik hüküm tesis etmiştir[7].BBC’nin haberine göre İngiltere’de yaşayan 16 yaşındaki Lucy’nin "12-13 yaşlarındayken (Facebook'ta) hakkımda utanç verici şeyler olduğunu farkettim" şeklinde ifadede bulunduğu haberde, babasından fotoğraflarını kaldırmasını istediğini, eğer bu fotoğrafın herkes tarafından görülmesini isteyip istemediği sorulsaydı muhtemelen “hayır” cevabını vereceğini belirtilmiştir[8]. Benzer şekilde, Mantova kentinde bir mahkeme benzer şekilde bir anneye, çocuklarının fotoğraflarını sosyal medyadan kaldırmasını emretmiş; 2013 yılında da kızı adına Facebook hesabı açıp yöneten bir annenin hesabı iptal etmesi yönünde mahkeme kararı çıkmıştır[9].
2.Olası Çözüm Yolları
Tüm bu olaylar göz önünde bulundurulduğunda, sosyal medya üzerinden rıza dışı görsel, video, içerik paylaşımları bulunan çocukların yaşları ilerlediğinde kişisel haklarını korumak adına ebeveynlerine yönelik hukuki süreçlere başvurabilecekleri unutulmamalıdır[10].
Toplumun en küçük bireyi ve temelini oluşturan çocukların temel haklarını dahi ileri sürememesi, ihtiyaçlarını karşılaması için başkalarına ihtiyacı olan ve bu sebeple ebeveynleri tarafından bilerek yahut bilmeyerek baskı uygulanan her türlü çocuğun hukuk kuralları ile korunması esastır[11]. Zira anne ve babanın çocuk üzerinde mutlak bir egemenlik hakkı olmakla birlikte, bu hakkın yine çocuğun menfaatine uygun kullanılması gerekmektedir. İlgili mevzuat düzenlemeleri, çocuğun gelişiminin tehlikeye düştüğü ve menfaatinin zedeleneceği kanaatinde ise, hâkim tarafından gerekli tedbirlerinin alınacağını göstermekte, hatta TMK m.348/I uyarınca tedbirlerin yetersiz kalması halinde hâkim tarafından velayetin kaldırılmasına karar verilebileceği de belirtilmektedir[12]. Ek olarak, anne ve babası tarafından sosyal medya üzerinden görselleri paylaşılmak suretiyle kişisel verileri paylaşılan ve kişilik hakkı saldırıya uğrayan çocuk hakkında mahkemece velayetin kaldırılmasına ek olarak TMK m.23 ve m.24’den hareketle tazminat ve diğer hukuki tedbirlere de başvurulabilecektir.
Çocukların kendi kişisel verileri üzerinde vermiş oldukları rızanın geçerli olmayacağından bahisle, aileleri tarafından veri işlenmesi suretiyle menfaatlerinin gözetilmemesi veya velayet hakkının kötüye kullanılması halinde, çocukların ileride KVKK’da kendilerine tanınan haklarını ebeveynlerine karşı kullanabileceğini belirtmekte fayda bulunmaktadır[13].
Hukuki değerlendirmelere ek olarak Florida Üniversitesinden Steinberg, ailelerin sosyal medya paylaşımlarında bulunurken, paylaşım yaptıkları sitelerin gizlilik politikalarına hakim olmalarını, çocuklarının isimleri Google aramalarında yer alması halinde uyarılmaları konusunda bildirim oluşturmalarını, bazı paylaşımları anonim olarak paylaşmalarını, çocuklarının konumlarını paylaşmadan önce dikkatli olmalarını, çocukların yarı giyinik/çıplak olmaları durumunda görselleri paylaşmamalarını ve son olarak çocuklarının gelecekteki benlik ve duygu durumlarını düşünerek paylaşım yapmaları tavsiye etmektedir[14]. Steinberg’in önerilerine katılmakla beraber, internet ortamında çocukların yüzlerinin gözükeceği şekilde paylaşım yapılmaması, internet ortamında çocuğun adını, konumu, okulunu, yaşadığı evi görünür kılar şekilde içeriklere yer verilmemesi ve mümkünse anonimleştirilmesi, kullanılan cihaz ve yazılımlarının güncelleme ve güvenlik ayarlarının sıklıkla kontrol edilmesi de alınabilecek tedbirlere ek olarak sıralanabilir.
Sosyal medya platformları üzerinden çocuklara ait rıza dışı görsel, video, içerik paylaşımlarında bulunan kişilere yönelik çocuğun üstün yararı da başta olmak üzere çocuğun kişisel haklarını korumak adına gerekli hukuki süreçlerin yürütülebileceği unutulmamalıdır. Günümüz sosyal medyasında bu durum rızası alınmayan ve özel hayatına dair tüm anları sosyal medya üzerinden paylaşan çocuğun ebeveynleri için de geçerlidir.
İşbu çalışmada, internet ortamında yapılan paylaşımların meydana getirdiği güvenlik tehditleri ve teknik hususlara değinilmiş, mahremiyetinin ihlal edildiğini ve kişisel verilerinin hukuka aykırı işlendiğini düşünen çocukların ebeveynlerine karşı başlattıkları hukuki mücadele yollarından bahsedilmiştir. “Sosyal Medya Kullanımı Ve Çocuk Hakları İlişkisi” konulu yazı içeriğimizde de bahsi geçtiği üzere, sosyal medya üzerinden çocukların kişisel verilerinin sosyal medya ortamında paylaşılmasında, bu paylaşım ile ilgili tüm sorumluluk velayet hakkını elinde bulunduran anne ve babaya ait olmaktadır.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Hakkında Sözleşmesinde çocukların özel hayat haklarına yönelik yer alan özel düzenleme ile birlikte, Tüzükte çocukların kişisel verilerin korunması ve rızalarının alınması hususunda özel bir düzenlemeye yer verilmiştir[15]. Buna karşılık çocuk ya da yetişkin olduğu fark etmeksizin kişisel verilerin işlenmesine yönelik genel bir mevzuat düzenlemesi yer almakla birlikte, Tüzükte yer aldığı şekilde KVKK’da da benzer şekilde çocukların kişisel verilerin işlenmesi hususunda özellikli ve veri işleme faaliyeti zorlaştırıcı düzenlemeler getirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
KAYNAKÇA
1. KİTAP VE MAKALELER
DUYGULU, Serap; “Sosyal Medyada Çocuk Fotoğrafı Paylaşımlarının Mahremiyet İhlali ve Çocuk İstismarı Açısından Değerlendirilmesi”, TRT Akademi, Cilt 04, Sayı 08, 2019, Spor Yayıncılığı, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/773684, (E.T. 23.11.2023).
ERDOĞAN, Canan; “Çocukların Kişisel Verilerinin Korunması (Sosyal Medya Örneği Kapsamında)”, D.E.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Durmuş TEZCAN’a Armağan, C.21, Özel S., 2019, s. 2445-2467, https://hukuk.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2019/09/CANAN-ERDOGAN.pdf, (E.T. 23.11.2023).
GİRGİN, Ömer Ali/ GÖNAL, Seray; “Çocuğun Kişisel Verilerinin Sosyal Medyada Ebeveyn Tarafından Paylaşılmasının Hukuki Sonuçları”, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Y: 11, S: 44, 2020, https://dergipark.org.tr/tr/pub/taad/issue/59540/874336, (E.T.23.11.2023).
STEINBERG, Stacey B.; “Sharenting: Children 's Privacy in the Age of Social Media” , University of Florida Levin College of Law UF Law Scholarship Repository, 2017, https://scholarship.law.ufl.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1796&context=facultypub, (E.T. 23.11.2023).
TÜFEKÇİ, Zeynep; s.22, Bulletin of Science, Technology & Society Vol. 28, No. 1, February 2008, 20-36, https://www.researchgate.net/publication/249990380_Can_You_See_Me_Now_Audience_and_Disclosure_Regulation_in_Online_Social_Network_Sites, (E.T. 23.11.2023).
ZENGİN, Mücahid / ZENGİN, Güldane / ALTUNBAŞ, Hüseyin; “Sosyal Medya Ve Değişen Mahremiyet “Facebook Mahremiyeti”, Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, cilt: 3, sayı: 2, Eylül, 2015, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/83998, (E.T. 23.11.2023).
II. BELGE, GÖRÜŞ, ARAŞTIRMA, REHBER
“Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Hakkında Sözleşmesi”, https://www.unicef.org, (E.T. 23.11.2023).
III. YARARLANILAN İNTERNET SİTELERİ
https://www.bbc.com/
[2] ZENGİN, Mücahid / ZENGİN, Güldane / ALTUNBAŞ, Hüseyin; “Sosyal Medya Ve Değişen Mahremiyet “Facebook Mahremiyeti”, s. 119-120, Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, cilt: 3, sayı: 2, Eylül, 2015, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/83998, (E.T. 23.11.2023).
[3] DUYGULU, Serap; “Sosyal Medyada Çocuk Fotoğrafı Paylaşımlarının Mahremiyet İhlali ve Çocuk İstismarı Açısından Değerlendirilmesi”, s. 440-441, TRT Akademi, Cilt 04, Sayı 08, 2019, Spor Yayıncılığı, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/773684, (E.T. 23.11.2023).
[4] DUYGULU, a.g.e., s. 447.
[5] DUYGULU, a.g.e., s. 447-448.
[6] Detaylı bilgi için bkz. “BBC”, “Oğlunun fotoğraflarını izinsiz sosyal medyada paylaşan anne suçlu bulundu”, (Haber Tarihi: 8 Ocak 2018), https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-42604622, (E.T. 23.11.2023).
[7] Detaylı bilgi için bkz. “BBC”, “Oğlunun fotoğraflarını izinsiz sosyal medyada paylaşan anne suçlu bulundu”, (Haber Tarihi: 8 Ocak 2018), https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-42604622, (E.T. 23.11.2023).
[8] Detaylı bilgi için bkz. “BBC”, “Çocukların fotoğraflarını sosyal medyada paylaşmak iyi bir fikir mi?”, (Haber Tarihi: 3 Kasım 2016), https://www.bbc.com/turkce/haberler-37846302, (E.T. 23.11.2023).
[9] Detaylı bilgi için bkz. “BBC”, “Oğlunun fotoğraflarını izinsiz sosyal medyada paylaşan anne suçlu bulundu”, (Haber Tarihi: 8 Ocak 2018), https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-42604622, (E.T. 23.11.2023).
[10] DUYGULU, a.g.e., s. 448; GİRGİN, Ömer Ali/ GÖNAL, Seray; “Çocuğun Kişisel Verilerinin Sosyal Medyada Ebeveyn Tarafından Paylaşılmasının Hukuki Sonuçları”, s.112, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Y: 11, S: 44, 2020, https://dergipark.org.tr/tr/pub/taad/issue/59540/874336, (E.T. 23.11.2023).
[11] GİRGİN/ GÖNAL, a.g.e., s. 104.
[12] ERDOĞAN, a.g.e., s. 24631.
[13] ERDOĞAN, a.g.e., s. 2463.
[14] STEINBERG, Stacey B.; “Sharenting: Children 's Privacy in the Age of Social Media”,s.879, University of Florida Levin College of Law UF Law Scholarship Repository, 2017, https://scholarship.law.ufl.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1796&context=facultypub, (E.T. 23.11.2023).
[15] Detaylı bilgi için bkz. “Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Hakkında Sözleşmesi”, https://www.unicef.orgf, (E.T. 23.11.2023).