ELEKTRONİK PARA VE ÖDEME HİZMETİ KURULUŞLARINA İLİŞKİN BİLGİ NOTU
Elektronik para, basit şekilde ifade etmek gerekirse gündelik yaşamda kullanılan paranın, elektronik para kuruluşu gibi gerekli izinleri almış bir kuruluşa yatırılması neticesinde elektronik ortamda kullanım imkânı olan karşılığı şeklinde tanımlanabilir.
Ödeme hizmeti ise, yine Kanun’daki tanımından yola çıkıldığında, ödeme hizmeti kullanıcıları için hesap açılması, fiziki ve sanal ön ödemeli kart çıkarılması, yurtiçi veya yurtdışına para gönderimi, cep telefonu faturasına yansıtılmak üzere harcama yapılması, fatura ödeme hizmeti, açık bankacılık kapsamında tüm hesapların tek uygulama üzerinden yönetimi ve görüntülenmesi gibi faaliyetleri içermektedir.
Elektronik para kuruluşları (“EPK”) ve ödeme kuruluşları (“ÖK”), bankalara kıyasla bankaların gerçekleştirdiği faaliyetler açısından daha sınırlı olarak sadece ödemeye aracılık, elektronik para ihracı ve ön ödemeli kart çıkarılmasına yönelik faaliyetleri gerçekleştirmektedir.
EPK ile ÖK arasındaki temel fark ise, EPK topladığı fon karşılığında elektronik para ihraç etme imkanını haiz olmasına rağmen, ÖK’lar bu imkândan yoksundur. Dolayısıyla, ÖK’ların elektronik para ihraç etme fonksiyonu bulunmamaktadır. Ancak, EPK ve ÖK her ikisinin de fiziki POS ve/veya sanal POS hizmeti sunmak, para aktarımına aracılık etmek, fatura ödenmesine aracılık etme gibi işlevleri söz konusudur.
6493 Sayılı Kanun ve sair yasal mevzuat gereğince, EPK ve ÖK’ların organizasyonel yapıları ile olarak “birim” ve “sistem” kavramlarına yer verildiği görülmektedir. “Birim” konusunda EPK ve ÖK’ların üç fonksiyonu bulunmaktadır: (i) Şikayet ve itirazlarla ilgili birim, (ii) risk yönetim birimi, (iii) iç kontrol birimi. İç kontrol birimine, uygulamada MASAK mevzuatından dolayı uyum (compliance) faaliyeti de eklenmektedir. “Sistem” olarak tanımlanan fonksiyonlar ise esas itibariyle muhasebe, raporlama, bilişim gibi fonksiyonlardır.
Ödeme hizmeti, 6493 Sayılı Kanun’un 12. maddesinde sayılan faaliyetler olarak tanımlanmış olup uygulamada ana faaliyet konuları şunlardır:
EPK ve ÖK’lar 6493 Sayılı Kanun kapsamında düzenlenmiş olup anılan kanun gereğince Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(“TCMB”)’nın gözetim ve denetimine tabidir.
6493 Sayılı Kanun’a bağlı olarak EPK ve ÖK’ların ödeme hizmetine ilişkin tabi olduğu ilgili yönetmelikler ve tebliğ başlıkları şu şekildedir:
EPK ve ÖK’ların TCMB’nin yanı sıra tabi oldukları mevzuat ve denetimine tabi oldukları kuruluşlar şunlardır:
EPK’lar ve ÖK’lar bir bankadan veya üye işyeri ile anlaşma yapan kuruluştan, kendi müşterilerinin kullanımına sunulmak üzere POS temin etmeleri halinde 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu ile sair mevzuata (“Kart Mevzuatı”) tabi olacaktır.
Kart Mevzuatı ile ilgili temel düzenlemeler şunlardır:
7247 Sayılı Kanun çerçevesinde, banka kartları ve kredi kartları çıkaran kuruluşlar ve kart hamilleri arasında sözleşmelerin yazılı şekilde yapılma zorunluluğu kaldırılmıştır.
EPK’lar ve ÖK’lar açısından Kart Mevzuatı’na bakıldığında, POS veren banka, “üye işyeri ile anlaşma yapan kuruluş”, POS hizmeti alan EPK ve ÖK’lar ise “üye işyeri” konumundadır. Ancak, bankalar yerine EPK ve ÖK’ların kendi POS sistemlerini kurmak istemeleri halinde Kart Mevzuatı gereğince “üye işyerleri ile anlaşma yapan kuruluş” konumunda olacakları için bu durumda BDDK’dan faaliyet izni almaları gerekecektir.
EPK’lar ve ÖK’lar, Türkiye’de diğer finansal kuruluşlar gibi MASAK mevzuatına tabidir. MASAK mevzuatı kapsamında öne çıkan düzenlemeler şunlardır:
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler çerçevesinde, EPK ve ÖK’lar açısından MASAK mevzuatı kapsamında dikkat edilmesi gereken temel konular şunlardır:
EPK ve ÖK’lar yasal olarak anonim şirket olarak kurulmak zorundadır. Bu nedenle elde ettikleri ticari kazanç üzerinden 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi’ne göre kurumlar vergisi ve geçici vergi öderler.
EPK ve ÖK’lar aynı zamanda 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15. Maddesi ve 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. Maddesi uyarınca, ilgili düzenlemelerde bahsi geçen ödemeler üzerinden stopaj yapmakla ve bu tutarları muhtasar beyanname ile beyan etmekle yükümlüdür.
EPK ve ÖK’lar gerçekleştirdikleri işlemler nedeniyle tahsil ettikleri komisyon tutarları üzerinden 6802 Sayılı Gider Vergileri Kanunu’na göre banka ve sigorta muameleleri vergisi (“BSMV”) hesaplayıp ödemek zorundadır.
Son olarak, 3065 Sayılı KDV Kanunu’nun 17/4-e hükmü gereğince BSMV’ye tabi işlemler, KDV’den istisna olduğundan, EPK ve ÖK’ların verdikleri hizmetler nedeniyle KDV yükümlülüğü bulunmamaktadır.
1 Aralık 2021 tarihli ve 31676 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarının Bilgi Sistemleri İle Ödeme Hizmeti Sağlayıcılarının Ödeme Hizmetleri Alanındaki Veri Paylaşım Servislerine İlişkin Tebliğ (“Tebliğ”), EPK ve ÖK’ların bilişim altyapıları ve bunların yönetimine ilişkin bazı gereklilikler şunlardır:
Tebliğ hükümleri çerçevesinde EPK ve ÖK’ların bilgi sistemleri bağımsız denetime tabidir. Bağımsız denetimler iki senede bir gerçekleştirilir.
Yazar : Av. Cemal ARAALAN
ELEKTRONİK PARA VE ÖDEME HİZMETİ KURULUŞLARINA İLİŞKİN BİLGİ NOTU
Elektronik para, basit şekilde ifade etmek gerekirse gündelik yaşamda kullanılan paranın, elektronik para kuruluşu gibi gerekli izinleri almış bir kuruluşa yatırılması neticesinde elektronik ortamda kullanım imkânı olan karşılığı şeklinde tanımlanabilir.
Ödeme hizmeti ise, yine Kanun’daki tanımından yola çıkıldığında, ödeme hizmeti kullanıcıları için hesap açılması, fiziki ve sanal ön ödemeli kart çıkarılması, yurtiçi veya yurtdışına para gönderimi, cep telefonu faturasına yansıtılmak üzere harcama yapılması, fatura ödeme hizmeti, açık bankacılık kapsamında tüm hesapların tek uygulama üzerinden yönetimi ve görüntülenmesi gibi faaliyetleri içermektedir.
Elektronik para kuruluşları (“EPK”) ve ödeme kuruluşları (“ÖK”), bankalara kıyasla bankaların gerçekleştirdiği faaliyetler açısından daha sınırlı olarak sadece ödemeye aracılık, elektronik para ihracı ve ön ödemeli kart çıkarılmasına yönelik faaliyetleri gerçekleştirmektedir.
EPK ile ÖK arasındaki temel fark ise, EPK topladığı fon karşılığında elektronik para ihraç etme imkanını haiz olmasına rağmen, ÖK’lar bu imkândan yoksundur. Dolayısıyla, ÖK’ların elektronik para ihraç etme fonksiyonu bulunmamaktadır. Ancak, EPK ve ÖK her ikisinin de fiziki POS ve/veya sanal POS hizmeti sunmak, para aktarımına aracılık etmek, fatura ödenmesine aracılık etme gibi işlevleri söz konusudur.
6493 Sayılı Kanun ve sair yasal mevzuat gereğince, EPK ve ÖK’ların organizasyonel yapıları ile olarak “birim” ve “sistem” kavramlarına yer verildiği görülmektedir. “Birim” konusunda EPK ve ÖK’ların üç fonksiyonu bulunmaktadır: (i) Şikayet ve itirazlarla ilgili birim, (ii) risk yönetim birimi, (iii) iç kontrol birimi. İç kontrol birimine, uygulamada MASAK mevzuatından dolayı uyum (compliance) faaliyeti de eklenmektedir. “Sistem” olarak tanımlanan fonksiyonlar ise esas itibariyle muhasebe, raporlama, bilişim gibi fonksiyonlardır.
Ödeme hizmeti, 6493 Sayılı Kanun’un 12. maddesinde sayılan faaliyetler olarak tanımlanmış olup uygulamada ana faaliyet konuları şunlardır:
EPK ve ÖK’lar 6493 Sayılı Kanun kapsamında düzenlenmiş olup anılan kanun gereğince Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(“TCMB”)’nın gözetim ve denetimine tabidir.
6493 Sayılı Kanun’a bağlı olarak EPK ve ÖK’ların ödeme hizmetine ilişkin tabi olduğu ilgili yönetmelikler ve tebliğ başlıkları şu şekildedir:
EPK ve ÖK’ların TCMB’nin yanı sıra tabi oldukları mevzuat ve denetimine tabi oldukları kuruluşlar şunlardır:
EPK’lar ve ÖK’lar bir bankadan veya üye işyeri ile anlaşma yapan kuruluştan, kendi müşterilerinin kullanımına sunulmak üzere POS temin etmeleri halinde 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu ile sair mevzuata (“Kart Mevzuatı”) tabi olacaktır.
Kart Mevzuatı ile ilgili temel düzenlemeler şunlardır:
7247 Sayılı Kanun çerçevesinde, banka kartları ve kredi kartları çıkaran kuruluşlar ve kart hamilleri arasında sözleşmelerin yazılı şekilde yapılma zorunluluğu kaldırılmıştır.
EPK’lar ve ÖK’lar açısından Kart Mevzuatı’na bakıldığında, POS veren banka, “üye işyeri ile anlaşma yapan kuruluş”, POS hizmeti alan EPK ve ÖK’lar ise “üye işyeri” konumundadır. Ancak, bankalar yerine EPK ve ÖK’ların kendi POS sistemlerini kurmak istemeleri halinde Kart Mevzuatı gereğince “üye işyerleri ile anlaşma yapan kuruluş” konumunda olacakları için bu durumda BDDK’dan faaliyet izni almaları gerekecektir.
EPK’lar ve ÖK’lar, Türkiye’de diğer finansal kuruluşlar gibi MASAK mevzuatına tabidir. MASAK mevzuatı kapsamında öne çıkan düzenlemeler şunlardır:
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler çerçevesinde, EPK ve ÖK’lar açısından MASAK mevzuatı kapsamında dikkat edilmesi gereken temel konular şunlardır:
EPK ve ÖK’lar yasal olarak anonim şirket olarak kurulmak zorundadır. Bu nedenle elde ettikleri ticari kazanç üzerinden 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi’ne göre kurumlar vergisi ve geçici vergi öderler.
EPK ve ÖK’lar aynı zamanda 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15. Maddesi ve 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. Maddesi uyarınca, ilgili düzenlemelerde bahsi geçen ödemeler üzerinden stopaj yapmakla ve bu tutarları muhtasar beyanname ile beyan etmekle yükümlüdür.
EPK ve ÖK’lar gerçekleştirdikleri işlemler nedeniyle tahsil ettikleri komisyon tutarları üzerinden 6802 Sayılı Gider Vergileri Kanunu’na göre banka ve sigorta muameleleri vergisi (“BSMV”) hesaplayıp ödemek zorundadır.
Son olarak, 3065 Sayılı KDV Kanunu’nun 17/4-e hükmü gereğince BSMV’ye tabi işlemler, KDV’den istisna olduğundan, EPK ve ÖK’ların verdikleri hizmetler nedeniyle KDV yükümlülüğü bulunmamaktadır.
1 Aralık 2021 tarihli ve 31676 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarının Bilgi Sistemleri İle Ödeme Hizmeti Sağlayıcılarının Ödeme Hizmetleri Alanındaki Veri Paylaşım Servislerine İlişkin Tebliğ (“Tebliğ”), EPK ve ÖK’ların bilişim altyapıları ve bunların yönetimine ilişkin bazı gereklilikler şunlardır:
Tebliğ hükümleri çerçevesinde EPK ve ÖK’ların bilgi sistemleri bağımsız denetime tabidir. Bağımsız denetimler iki senede bir gerçekleştirilir.
Yazar : Av. Cemal ARAALAN