Çalışmamızın birinci bölümünde uzaktan çalışma hakkında yasal düzenlemeler, uzaktan çalışma uygulaması hakkında detaylar, uzaktan çalışma halinde meydana gelen iş kazası halleri ve uzaktan çalışmada iş sağlığı ve güvenliğinin hukuki dayanakları hakkında detaylı açıklamalara yer verilmiştir. Çalışmamızın ikinci bölümünde ise, uzaktan çalışmada işverenin iş sağlığı ve güvenliği açısından yükümlülükleri irdelenerek detaylı bir değerlendirmeye yer vermek amaçlanmıştır.
II.UZAKTAN ÇALIŞMADA İŞVERENİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ AÇISINDAN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
İşverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda bilgilendirilmesi çalışanların vazgeçilmez nitelikteki temel haklarındandır. [1] İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 16. Maddesi işverenin bilgilendirme yükümlülüğünü düzenlemekte olup İşverenin bu yükümlülüğüne aykırı davranması neticesinde iş kazası veya meslek hastalığı meydana gelmişse bu durum işverenin kusurunun belirlenmesinde dikkate alınır. [2] İşveren yapılan işin niteliğini dikkate alarak çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği yönünden uygun makine, ekipman, araç, gereç vermekle, gerekiyorsa sağlık raporu almadan işçiyi işe başlatmama yine aynı biçimde gerektiği takdirde mesleki eğitim belgesi olmadan iş vermeme, meydana gelen iş kazası ve meslek hastalıklarını süresinde ilgili birimlere bildirmekle yükümlüdür. [3]
İşverenin gerekli eğitimi verme yükümlülüğü Kanunda sayılan diğer bir yükümlülük hali olup, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu md 17 kapsamında çalışanlara verilmesi gereken eğitim yükümlülüğünden bahsedilmiştir. Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik kapsamında da işçinin sözleşmesinin türüne bakılmaksızın işverenin eğitim verme yükümlülüğüne ilişkin kurallar düzenlenmiştir. Söz konusu Yönetmelikte çalışanlara verilecek eğitimin uzaktan da yapılabileceği düzenlenmiştir. Böylelikle evde çalışan ya da işyeri dışında herhangi bir yerde tele çalışan işçiler işverenin vereceği eğitimi uzaktan alabileceklerdir. (Md. 12/7)
İşverenin diğer bir yükümlülüğü olarak incelenmesi gereken sağlık gözetimini sağlama yükümlülüğü içerisinde pek çok yükümlülüğü barındıran oldukça geniş kapsamlı bir yükümlülük olup İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 15. Maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Söz konusu yükümlülük, çalışanların sağlığının korunması ve geliştirilmesi, tıbbi muayene ve tetkikleri, çalışanların ortamdaki riskler ile bunlara yönelik koruyucu tedbirler konusunda bilgilendirmenin yapılması, çalışma ortamındaki genel hijyen şartlarına yönelik inceleme gibi hususları içeren yükümlülük kapsamında aynı zamanda tüm çalışanların sağlık kayıtlarının kişilik hakları çerçevesinde gizli tutulmasını da kapsamaktadır. İşverenin sağlık gözetimini yapma yükümlülüğüne aykırı davranmasının yaptırımı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu md. 26/1-f kapsamında düzenlenmiş olup bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverene her çalışan için ayrı ayrı idari para cezası yaptırımı uygulanacaktır.
Sağlık gözetimi yapma yükümlülüğü konusunda göz önüne alınması gereken en önemli hususlardan birisi de işverenin kusurunun belirlenmesinde meydana gelen hastalık veya kaza ile sağlık gözetimi yükümlülüğü arasında illiyet bağının olmasıdır. Yargıtay tarafından verilen dikkat çekici bir kararda işveren tarafından yalnızca sağlık raporunun alınmamış olması ve çalışanların yıllık sağlık kontrollerinin yerine getirilmemiş olması halinin işverenin kusur oranının %60 olarak belirlenmesinde yeterli görülmemiştir. (Yargıtay. 21. HD. 23.12.2009, E: 2008/16956, K: 2009/21076.)
İşverenin uzaktan çalışma kapsamında İş Kanunu’nda sayılan yükümlülüklerinden bir diğerini sağladığı ekipmanlarla ilgili iş güvenliği tedbirleri almak oluşturmaktadır. Söz konusu tedbirleri almak işverenler için yükümlülük olmanın yanı sıra çalışanlar içinde aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması noktasında benzer anlamda bir yükümlülük oluşturmaktadır. Nitekim Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmeliğin “Kullanım Kuralları” başlıklı 8. maddesinde çalışanların 6331 sayılı Kanuna uygun olarak iş sağlığı ve güvenliği kapsamında aldıkları eğitim ve işveren talimatları doğrultusunda kişisel koruyucu donanımları doğru kullanmakla yükümlü oldukları bildirilmiştir.
İşverenin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini yerine getirirken işçinin alınan bu yükümlülüklere uygun davranıp davranmadığını kontrol etmesi evden çalışma durumunda oldukça sınırlıdır. Keza söz konusu durumda konut dokunulmazlığı ve özel hayatın gizliliği gibi hakların ihlal edilmesi riski de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle işveren tarafından gerçekleşecek denetimde bu haklar da nazara alınarak dikkatli hareket edilmelidir. Denetim amacıyla konuta erişim talebi işverenden gelebileceği gibi devletin teftiş ve denetim ile yetkili kılınmış müfettişlerinden de gelebilir. Bu talebin orantılılık ilkesine uygun olması ve denetimde bulunmanın gerektirdiği yer ve süre ile sınırlı olmasına dikkat edilmelidir. [4]
Uzaktan çalışma kapsamında işverenin yapacağı denetimlerde önemli ve dikkat edilmesi gereken diğer bir durum da tele çalışma kapsamında çalışmanın gerçekleştirildiği teknolojik aletlerin denetimidir. Nitekim işverene sağlanan bu denetim yetkisinin işçinin kişisel yaşamına müdahale imkânı vermemesi önemlidir. Bu nedenle işverenin güvenlik gibi gerekçelere dayanarak gerçekleştireceği denetimin hukuka uygun sayılması için işçilerin önceden bilgilendirilmesi gerekir.
Uzaktan çalışma kapsamında ifa edilen işlerde işçiler pek çok riske maruz kalmaktadır. Özellikle tele çalışma kapsamındaki işlerde bilgisayarlı ekranlara maruz kalarak iş görenlerin iş sağlığı ve güvenliği pek çok açıdan olumsuz etkilenebilmektedir. Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik bu konuda önem arz etmekte olup , 5. Madde kapsamında işverene işyerinde gerçekleştireceği risk değerlendirmesinde çalışma merkezlerinde ekranlı araçların kullanımından kaynaklanan riskleri, özellikle görme, fiziksel sorunlar ve mental stresle ilgili riskleri de dikkate alarak, bu risklerin etkileri, yol açabileceği ilave etkiler ile risklerin bir arada olmasından kaynaklanabilecek olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması veya en aza indirilmesi için her türlü sağlık ve güvenlik önlemlerini alma yükümlülüğü yüklenmiştir.
Uzaktan çalışmada iş sağlığı ve güvenliği konularında ele alınması gereken durumlardan birisi de iş kazası ve meslek hastalığıdır. Uzaktan çalışan işçilerin çalışmaları sırasında meydana gelen olay neticesinde kazaya uğramaları durumunda bunun iş kazası olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususu tartışmalı olmakla birlikte öncelikle ve önemle belirtmek gerekmektedir ki evde çalışanların uğrayacağı her kaza iş kazası olarak değerlendirilemez. Ancak çalışan kimsenin yapılan iş nedeniyle ve işin gerçekleştiği sırada uğradığı kaza iş kazası olarak kabul edilmelidir. Özellikle tele çalışma kapsamında sabit bir yerde kalmaksızın işini ifa eden çalışanların karşılaştığı kazaların iş kazası sayılıp sayılmaması bakımından 5510 Sayılı Kanun’un iş kazası ile ilgili 13. Fıkrasının e bendi yeterli ve gerekli yanıtı vermektedir:
“Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.”
İşverenin iş sağlığı ve güvenliğini sağlama yükümlülüğü yalnızca işçileri fiziksel risklere karşı korumakla sınırlı değildir. İşverenin bu açıdan psiko-sosyal risklere karşı önlem almak ve işçileri bu açıdan doğabilecek tehlikelere karşı koruma yükümlülüğü de bulunmaktadır. Özellikle dönüşümlü tele çalışma kapsamında işçiler, işyerinden ve iş arkadaşlarından uzaklaşarak yalnızlaşmakta ve bununla beraber psikolojik bir riske maruz kalmaktadır. İşçilerin üzerindeki psikolojik yükü azaltmak amacıyla iş arkadaşlarıyla bir araya gelmeleri ve işletmeyle ilgili bilgi almalarının sağlanması amacıyla gerekli ortam da hazırlanmalıdır.
İşverenin tüm bu yükümlülüklerinin haricinde belirtmek gerekmektedir ki; pandemi döneminde pek çok iş yerinin ofis merkezli çalışmadan uzaktan çalışmaya geçiş̧ yapması, işverenin iş yerinde normalde de yükümlü olduğu sağlık ve güvenlik tedbirlerini evden çalışma sistemine koordine edememesine sebebiyet vermiştir. Pandeminin sağlığa yönelik bu riskleri, sosyal ve ekonomik sonuçları nedeniyle çalışanlarda ciddi nitelikte kaygıların doğmasına neden olmuştur. Başkent Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nün ev-ofis çalışan 87 katılımcı ile COVID-19 izolasyon döneminde yürüttükleri bir araştırmada, çalışanların %86,2’sinin çalışma masasını tercih ettikleri, %65,5’nin bu masa başında günlük 3 ile 8 saat arasında zaman geçirdikleri belirlenmiştir. Katılımcıların sırasıyla bel bölgesinde (%50,6), omuzda (%44,8) ve dizlerde (%35,6) ağrı yaşadıkları bildirilmiştir. Araştırma sonunda evde çalışmanın bel, omuz ve dizlerde ağrı sıklığını arttırabildiği ve bu bölgedeki ağrı şiddetinin orta-yüksek düzeye ulaşabildiği ifade edilmiştir. [5] Türkiye’de pandemi süresinde evde kalan ve işte çalışmaya devam eden kişilerde 3 aylık dönemde kas-iskelet sistemi ağrısı, koronafobi ve uyku kalitesini incelendiği vaka-kontrol çalışmasında, bel ağrısının evde kalanlarda çalışmaya devam edenlere göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu, bel, sırt, omuz, dirsek ağrı sıklığının evde kalanlarda daha yüksek olduğu bildirilmiştir. [6]
COVID-19 pandemisinde uzaktan çalışanların karşı karşıya kaldığı zorlukları etkili biçimde ele almak için pek çok kurum ve kuruluş mevcut dokümanlarını güncelleyerek çalışanları sağlık ve güvenlik açısından haklarına ve sorumluluklarına ilişkin bilgilendirmişlerdir. Uzaktan çalışma döneminde yöneticilerin çalışanların fiziksel ve ruhsal sağlığına daha fazla dikkat etmesi gerektiğinden, iş yerleri ve örgütler genelinde kurumsal sağlık ve güvenlik uzmanları ile yönetim arasında daha yakın iş- birliklerinin kurulmasına gereksinim bulunmaktadır. [7]
III. SONUÇ
Klasik çalışma düzeninde olduğu gibi uzaktan çalışmada da gerek iş kazası gerekse meslek hastalığı riski maalesef halen devam etmektedir. Kanunda ve Yönetmelikte yer verilen işverenin denetim yükümlüğünün uzaktan çalışmada istenilen düzeyde aktif olamaması nedeniyle söz konusu riskli durumların yaşanma ihtimali yüksektir.
Uzaktan çalışma açısından işverenlerin denetim ve kontrol sistemleri sınırlı olsa da çalışanlarının hem fiziksel hem de mental sağlıklarını ve güvenliklerini koruma borçları her hâlükârda devam etmektedir. Yasal düzenleme içeriklerinde bu konuya ilişkin kanun koyucu tarafından ayrıntılı bir düzenleme ve inceleme yapılması, mevcut sistemde yaşanan aksaklıkların önüne geçilmesinde önemli bir adım olarak nitelendirilebilir.
KAYNAKÇA
Çelik/Caniklioğlu/Canbolat, İş Hukuku Dersleri, Yenilenmiş 34. Baskı, 2021, Beta Yayınevi.
Dilek Dulay Yangın, Türk İş Hukukunda Evde Çalışma, 2016, Turhan Kitabevi.
Lütfi İnciroğlu , Çalışma Hayatında Esnek Çalışma Uygulamaları, 2. Baskı, 2020, Legal Kitapevi
Erdem Özdemir, İş Sağlığı ve Güvenliği Hukuku Dersleri, 2020, Vedat Kitapçılık
Nihan Özünlü Pekyavaş, Investigation of the Pain and Disability Situation of the Individuals Working” Home-Office” At Home at the COVID-19 Isolation Process. International Journal of Disabilities Sports and Health Sciences.3(2):100-4.
Halûk Hâdi Sümer, İş Sağlığı ve Güvenliği Hukuku (İş Sağlığı ve Güvenliği), Güncellenmiş 4. Baskı, 2020, Seçkin Yayıncılık.
Şeyda Toprak Celenay, Yasemin Karaaslan, Oğuzhan Mete, Derya Özer Kaya, Coronaphobia, Musculoskeletal Pain, and Sleep Quality in Stay-at Home and Continued-Working Persons During the 3-month COVID-19 Pandemic Lockdown in Turkey. Chronobiology International. 2020:1-8.
Doç. Dr. Zehra Gök Metin, Prof. Dr. Ali Naci Yıldız, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu İş Sağlığı ve Güvenliği Boyutu ile Uzaktan Çalışma, 2021, s.93.
https://www.turkis.org.tr/storage/2021/10/ii4hl0v1tnpt-pdf.pdf
Çalışmamızın birinci bölümünde uzaktan çalışma hakkında yasal düzenlemeler, uzaktan çalışma uygulaması hakkında detaylar, uzaktan çalışma halinde meydana gelen iş kazası halleri ve uzaktan çalışmada iş sağlığı ve güvenliğinin hukuki dayanakları hakkında detaylı açıklamalara yer verilmiştir. Çalışmamızın ikinci bölümünde ise, uzaktan çalışmada işverenin iş sağlığı ve güvenliği açısından yükümlülükleri irdelenerek detaylı bir değerlendirmeye yer vermek amaçlanmıştır.
II.UZAKTAN ÇALIŞMADA İŞVERENİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ AÇISINDAN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
İşverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda bilgilendirilmesi çalışanların vazgeçilmez nitelikteki temel haklarındandır. [1] İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 16. Maddesi işverenin bilgilendirme yükümlülüğünü düzenlemekte olup İşverenin bu yükümlülüğüne aykırı davranması neticesinde iş kazası veya meslek hastalığı meydana gelmişse bu durum işverenin kusurunun belirlenmesinde dikkate alınır. [2] İşveren yapılan işin niteliğini dikkate alarak çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği yönünden uygun makine, ekipman, araç, gereç vermekle, gerekiyorsa sağlık raporu almadan işçiyi işe başlatmama yine aynı biçimde gerektiği takdirde mesleki eğitim belgesi olmadan iş vermeme, meydana gelen iş kazası ve meslek hastalıklarını süresinde ilgili birimlere bildirmekle yükümlüdür. [3]
İşverenin gerekli eğitimi verme yükümlülüğü Kanunda sayılan diğer bir yükümlülük hali olup, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu md 17 kapsamında çalışanlara verilmesi gereken eğitim yükümlülüğünden bahsedilmiştir. Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik kapsamında da işçinin sözleşmesinin türüne bakılmaksızın işverenin eğitim verme yükümlülüğüne ilişkin kurallar düzenlenmiştir. Söz konusu Yönetmelikte çalışanlara verilecek eğitimin uzaktan da yapılabileceği düzenlenmiştir. Böylelikle evde çalışan ya da işyeri dışında herhangi bir yerde tele çalışan işçiler işverenin vereceği eğitimi uzaktan alabileceklerdir. (Md. 12/7)
İşverenin diğer bir yükümlülüğü olarak incelenmesi gereken sağlık gözetimini sağlama yükümlülüğü içerisinde pek çok yükümlülüğü barındıran oldukça geniş kapsamlı bir yükümlülük olup İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 15. Maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Söz konusu yükümlülük, çalışanların sağlığının korunması ve geliştirilmesi, tıbbi muayene ve tetkikleri, çalışanların ortamdaki riskler ile bunlara yönelik koruyucu tedbirler konusunda bilgilendirmenin yapılması, çalışma ortamındaki genel hijyen şartlarına yönelik inceleme gibi hususları içeren yükümlülük kapsamında aynı zamanda tüm çalışanların sağlık kayıtlarının kişilik hakları çerçevesinde gizli tutulmasını da kapsamaktadır. İşverenin sağlık gözetimini yapma yükümlülüğüne aykırı davranmasının yaptırımı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu md. 26/1-f kapsamında düzenlenmiş olup bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverene her çalışan için ayrı ayrı idari para cezası yaptırımı uygulanacaktır.
Sağlık gözetimi yapma yükümlülüğü konusunda göz önüne alınması gereken en önemli hususlardan birisi de işverenin kusurunun belirlenmesinde meydana gelen hastalık veya kaza ile sağlık gözetimi yükümlülüğü arasında illiyet bağının olmasıdır. Yargıtay tarafından verilen dikkat çekici bir kararda işveren tarafından yalnızca sağlık raporunun alınmamış olması ve çalışanların yıllık sağlık kontrollerinin yerine getirilmemiş olması halinin işverenin kusur oranının %60 olarak belirlenmesinde yeterli görülmemiştir. (Yargıtay. 21. HD. 23.12.2009, E: 2008/16956, K: 2009/21076.)
İşverenin uzaktan çalışma kapsamında İş Kanunu’nda sayılan yükümlülüklerinden bir diğerini sağladığı ekipmanlarla ilgili iş güvenliği tedbirleri almak oluşturmaktadır. Söz konusu tedbirleri almak işverenler için yükümlülük olmanın yanı sıra çalışanlar içinde aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması noktasında benzer anlamda bir yükümlülük oluşturmaktadır. Nitekim Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmeliğin “Kullanım Kuralları” başlıklı 8. maddesinde çalışanların 6331 sayılı Kanuna uygun olarak iş sağlığı ve güvenliği kapsamında aldıkları eğitim ve işveren talimatları doğrultusunda kişisel koruyucu donanımları doğru kullanmakla yükümlü oldukları bildirilmiştir.
İşverenin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini yerine getirirken işçinin alınan bu yükümlülüklere uygun davranıp davranmadığını kontrol etmesi evden çalışma durumunda oldukça sınırlıdır. Keza söz konusu durumda konut dokunulmazlığı ve özel hayatın gizliliği gibi hakların ihlal edilmesi riski de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle işveren tarafından gerçekleşecek denetimde bu haklar da nazara alınarak dikkatli hareket edilmelidir. Denetim amacıyla konuta erişim talebi işverenden gelebileceği gibi devletin teftiş ve denetim ile yetkili kılınmış müfettişlerinden de gelebilir. Bu talebin orantılılık ilkesine uygun olması ve denetimde bulunmanın gerektirdiği yer ve süre ile sınırlı olmasına dikkat edilmelidir. [4]
Uzaktan çalışma kapsamında işverenin yapacağı denetimlerde önemli ve dikkat edilmesi gereken diğer bir durum da tele çalışma kapsamında çalışmanın gerçekleştirildiği teknolojik aletlerin denetimidir. Nitekim işverene sağlanan bu denetim yetkisinin işçinin kişisel yaşamına müdahale imkânı vermemesi önemlidir. Bu nedenle işverenin güvenlik gibi gerekçelere dayanarak gerçekleştireceği denetimin hukuka uygun sayılması için işçilerin önceden bilgilendirilmesi gerekir.
Uzaktan çalışma kapsamında ifa edilen işlerde işçiler pek çok riske maruz kalmaktadır. Özellikle tele çalışma kapsamındaki işlerde bilgisayarlı ekranlara maruz kalarak iş görenlerin iş sağlığı ve güvenliği pek çok açıdan olumsuz etkilenebilmektedir. Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik bu konuda önem arz etmekte olup , 5. Madde kapsamında işverene işyerinde gerçekleştireceği risk değerlendirmesinde çalışma merkezlerinde ekranlı araçların kullanımından kaynaklanan riskleri, özellikle görme, fiziksel sorunlar ve mental stresle ilgili riskleri de dikkate alarak, bu risklerin etkileri, yol açabileceği ilave etkiler ile risklerin bir arada olmasından kaynaklanabilecek olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması veya en aza indirilmesi için her türlü sağlık ve güvenlik önlemlerini alma yükümlülüğü yüklenmiştir.
Uzaktan çalışmada iş sağlığı ve güvenliği konularında ele alınması gereken durumlardan birisi de iş kazası ve meslek hastalığıdır. Uzaktan çalışan işçilerin çalışmaları sırasında meydana gelen olay neticesinde kazaya uğramaları durumunda bunun iş kazası olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususu tartışmalı olmakla birlikte öncelikle ve önemle belirtmek gerekmektedir ki evde çalışanların uğrayacağı her kaza iş kazası olarak değerlendirilemez. Ancak çalışan kimsenin yapılan iş nedeniyle ve işin gerçekleştiği sırada uğradığı kaza iş kazası olarak kabul edilmelidir. Özellikle tele çalışma kapsamında sabit bir yerde kalmaksızın işini ifa eden çalışanların karşılaştığı kazaların iş kazası sayılıp sayılmaması bakımından 5510 Sayılı Kanun’un iş kazası ile ilgili 13. Fıkrasının e bendi yeterli ve gerekli yanıtı vermektedir:
“Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.”
İşverenin iş sağlığı ve güvenliğini sağlama yükümlülüğü yalnızca işçileri fiziksel risklere karşı korumakla sınırlı değildir. İşverenin bu açıdan psiko-sosyal risklere karşı önlem almak ve işçileri bu açıdan doğabilecek tehlikelere karşı koruma yükümlülüğü de bulunmaktadır. Özellikle dönüşümlü tele çalışma kapsamında işçiler, işyerinden ve iş arkadaşlarından uzaklaşarak yalnızlaşmakta ve bununla beraber psikolojik bir riske maruz kalmaktadır. İşçilerin üzerindeki psikolojik yükü azaltmak amacıyla iş arkadaşlarıyla bir araya gelmeleri ve işletmeyle ilgili bilgi almalarının sağlanması amacıyla gerekli ortam da hazırlanmalıdır.
İşverenin tüm bu yükümlülüklerinin haricinde belirtmek gerekmektedir ki; pandemi döneminde pek çok iş yerinin ofis merkezli çalışmadan uzaktan çalışmaya geçiş̧ yapması, işverenin iş yerinde normalde de yükümlü olduğu sağlık ve güvenlik tedbirlerini evden çalışma sistemine koordine edememesine sebebiyet vermiştir. Pandeminin sağlığa yönelik bu riskleri, sosyal ve ekonomik sonuçları nedeniyle çalışanlarda ciddi nitelikte kaygıların doğmasına neden olmuştur. Başkent Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nün ev-ofis çalışan 87 katılımcı ile COVID-19 izolasyon döneminde yürüttükleri bir araştırmada, çalışanların %86,2’sinin çalışma masasını tercih ettikleri, %65,5’nin bu masa başında günlük 3 ile 8 saat arasında zaman geçirdikleri belirlenmiştir. Katılımcıların sırasıyla bel bölgesinde (%50,6), omuzda (%44,8) ve dizlerde (%35,6) ağrı yaşadıkları bildirilmiştir. Araştırma sonunda evde çalışmanın bel, omuz ve dizlerde ağrı sıklığını arttırabildiği ve bu bölgedeki ağrı şiddetinin orta-yüksek düzeye ulaşabildiği ifade edilmiştir. [5] Türkiye’de pandemi süresinde evde kalan ve işte çalışmaya devam eden kişilerde 3 aylık dönemde kas-iskelet sistemi ağrısı, koronafobi ve uyku kalitesini incelendiği vaka-kontrol çalışmasında, bel ağrısının evde kalanlarda çalışmaya devam edenlere göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu, bel, sırt, omuz, dirsek ağrı sıklığının evde kalanlarda daha yüksek olduğu bildirilmiştir. [6]
COVID-19 pandemisinde uzaktan çalışanların karşı karşıya kaldığı zorlukları etkili biçimde ele almak için pek çok kurum ve kuruluş mevcut dokümanlarını güncelleyerek çalışanları sağlık ve güvenlik açısından haklarına ve sorumluluklarına ilişkin bilgilendirmişlerdir. Uzaktan çalışma döneminde yöneticilerin çalışanların fiziksel ve ruhsal sağlığına daha fazla dikkat etmesi gerektiğinden, iş yerleri ve örgütler genelinde kurumsal sağlık ve güvenlik uzmanları ile yönetim arasında daha yakın iş- birliklerinin kurulmasına gereksinim bulunmaktadır. [7]
III. SONUÇ
Klasik çalışma düzeninde olduğu gibi uzaktan çalışmada da gerek iş kazası gerekse meslek hastalığı riski maalesef halen devam etmektedir. Kanunda ve Yönetmelikte yer verilen işverenin denetim yükümlüğünün uzaktan çalışmada istenilen düzeyde aktif olamaması nedeniyle söz konusu riskli durumların yaşanma ihtimali yüksektir.
Uzaktan çalışma açısından işverenlerin denetim ve kontrol sistemleri sınırlı olsa da çalışanlarının hem fiziksel hem de mental sağlıklarını ve güvenliklerini koruma borçları her hâlükârda devam etmektedir. Yasal düzenleme içeriklerinde bu konuya ilişkin kanun koyucu tarafından ayrıntılı bir düzenleme ve inceleme yapılması, mevcut sistemde yaşanan aksaklıkların önüne geçilmesinde önemli bir adım olarak nitelendirilebilir.
KAYNAKÇA
Çelik/Caniklioğlu/Canbolat, İş Hukuku Dersleri, Yenilenmiş 34. Baskı, 2021, Beta Yayınevi.
Dilek Dulay Yangın, Türk İş Hukukunda Evde Çalışma, 2016, Turhan Kitabevi.
Lütfi İnciroğlu , Çalışma Hayatında Esnek Çalışma Uygulamaları, 2. Baskı, 2020, Legal Kitapevi
Erdem Özdemir, İş Sağlığı ve Güvenliği Hukuku Dersleri, 2020, Vedat Kitapçılık
Nihan Özünlü Pekyavaş, Investigation of the Pain and Disability Situation of the Individuals Working” Home-Office” At Home at the COVID-19 Isolation Process. International Journal of Disabilities Sports and Health Sciences.3(2):100-4.
Halûk Hâdi Sümer, İş Sağlığı ve Güvenliği Hukuku (İş Sağlığı ve Güvenliği), Güncellenmiş 4. Baskı, 2020, Seçkin Yayıncılık.
Şeyda Toprak Celenay, Yasemin Karaaslan, Oğuzhan Mete, Derya Özer Kaya, Coronaphobia, Musculoskeletal Pain, and Sleep Quality in Stay-at Home and Continued-Working Persons During the 3-month COVID-19 Pandemic Lockdown in Turkey. Chronobiology International. 2020:1-8.
Doç. Dr. Zehra Gök Metin, Prof. Dr. Ali Naci Yıldız, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu İş Sağlığı ve Güvenliği Boyutu ile Uzaktan Çalışma, 2021, s.93.
https://www.turkis.org.tr/storage/2021/10/ii4hl0v1tnpt-pdf.pdf