İştirak Nafakası
Logo



10 Aug, 2020 Universal

İştirak Nafakası


İştirak nafakası nedir?

İştirak nafakası, velayet hakkı sahibi eşe, müşterek çocuğun bakım ve giderleri için velayet hakkı verilmeyen eş tarafından yapılan parasal katkıdır.

Türk Medeni Kanunumuzun 327- 334 maddeleri arasında düzenlenen iştirak nafakası, velayet hakkından bağımsız, anne ve babanın müşterek çocuğun bakım ve giderlerinden doğan sorumluluğunun bir yansımasıdır. Keza velayet sahibi olmasa da anne ve baba olmanın doğal bir sonucu olarak müşterek çocuğun yetiştirilmesi, bakımı, eğitimi, korunması gibi yükümlülükler anne ve baba olmanın temel yükümlülükleridir ve anne ve bana kendi kazançlarıyla bu yükümlülüklerini yerine getirmekle sorumludur. 

Türk Medeni Kanununun 327. Maddesinde düzenlenen İştirak nafakası da anne ve babanın bu yükümlülüklerinin boşanmadan sonra da devamını sağlayan ödemedir. Boşanma ile velayeti kendisine verilmemiş çocuğun giderlerine katılma yükümlülüğü ortadan kalkmamaktadır. Her iki eşin de mali gücü oranında müşterek çocuğun giderlerine katılmak zorunluluğu vardır.

İştirak nafakası yapısı gereği yoksulluk nafakasından farklı olarak kamu düzenini ilgilendiren bir nafakadır ve bu nedenle boşanma davasında talep edilmesi dahi hâkim tarafından re’sen iştirak nafakasına hükmedilebilir. Velayet sahibi eşin zengin olması veyahut da müşterek çocuğun malvarlığının veya gelirinin olması sonucu değiştirmez.

 

İştirak Nafakası kimler tarafından talep edilebilir?

İştirak nafakası davası Türk Medeni Kanunun 329. Maddesine göre çocuğa fiilen bakan ana veya baba, ayırt etme gücüne sahip olmayan küçük için gerekli durumda atanacak kayyım veya vasi ve ayırt etme gücüne sahip olan çocuk tarafından açılabilecektir.

İştirak nafakası velayet hakkına bağlı bir hak olmakla, velayet kendinde olsa dahi çocuğa fiilen diğer eş bakıyorsa bu durumda bu dönemde velayet sahibi eş iştirak nafakası isteyemeyecektir.

Boşanma davasından sonra da iştirak nafakasına ilişkin dava açılabilir yine aynı şekilde arttırılması veya azaltılması talep edilebilir.

Yine velayet kendisine verilmeyen eş, açacağı velayet davasında da velayetin kendisine verilmesi halinde iştirak veya müşterek çocuğun fiilen kendi yanında kalması halinde tedbir nafakası talep etme hakkı vardır.

 

İştirak nafakasının miktarı nasıl belirlenir?

Türk medeni kanunun 330/1 Maddesinde “Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Demek suretiyle iştirak nafakasının miktarını nasıl belirleneceği düzenlenmiştir.

Hakim, iştirak nafakası miktarını belilerken, çocuğun yaşı, eğitim durumu, sağlık durumu, çocuğun varsa kendi geliri, anne-babanın mali gücü, yaşam standartları, sosyal durumları vb. gibi kriterleri değerlendirerek kararını verecektir.

Hakim kararını verirken anne ve babanın koşulları, çocuğun ihtiyaçları gibi konularda pedagog, sosyolog gibi uzmanları veya kolluk kuvvetlerini görevlendirerek rapor isteyebilecektir.

İştirak nafakası belirlenirken, çocuğun hem zorunlu hem de sosyal giderleri hesaba katılmalıdır. Hakim, çocuğun barınma, giyim, yemek, sağlık, eğitim öğretim, kurs, tatil, sosyal aktiviteler gibi tüm giderlerini dikkate almalı velayet yükümlüsünün mal gücü ile de orantılı olacak şekilde kararını tesis etmelidir.

Anne ve babanın sosyal ve ekonomik durum tespit edilirken, hayat tarzları, işleri tüm mal varlıkları, başka çocuklarının olup olmadığı, yeniden evlenmesi halinde aile için ayırması muhtemel bütçe, yaşam standartları, eğitim düzeyleri, kişisel giderleri, muhtemel gelirleri gibi birçok unsur dikkate alınacaktır.

 

Çalışmayan anne veya baba iştirak nafakası ödemekten kurtulabilir mi?

Çalışma gücüne sahip olup da herhangi bir geliri olmayan anne baba nafaka ödeme yükümlülüğünden kurtulamaz.

Ancak sürekli iş göremez hale gelen ve bu nedenle gelir elde edemeyen bir ebeveynin iştirak nafakası sorumluluğu da olamayacaktır.

 

Hakim, İştirak nafakasının nasıl arttırılacağına karar verebilir mi?

Hâkim, İştirak nafakasının irat biçiminde ödenmesine karar verebileceği gibi, çocuğun artan ve değişen masraflarının öngörülebilir olması halinde buna göre ileriye dönük bir şekilde değişen oranlarda da ödenmesine karar verebilecektir. Bu şekilde karar tesis edilmesi halinde değişen şartlar nedeniyle velayet sahibi eş, her durumda sürekli dava açarak nafakanın arttırılmasını talep etmek zorunda kalmayacağından hem hak kaybı yaşanmaması açısından hem de usul ekonomisi açısından isabetli bir karar tesis edilmiş olacaktır.

 

Nafaka borcu nasıl ödenir?

Nafaka borcu aylık olarak ve peşinen ödenir. Nafaka yükümlüsünün nafaka haricindeki katkıları nafaka borcu yerine geçmez. Bu nedenle nafaka yükümlüsünün nafaka ödemesi yaparken ödemeyi hangi amaçla yaptığını yazılı bir delille belirtmesi, örneğin banka dekontuna nafaka açıklaması eklemesi gerekmektedir.

İştirak nafakası kural olarak ülke parasına göre ödenir. Taraflar yabancı ülke parasına göre ödenmesini kararlaştırırlarsa bu durumda yabancı ülke parasına göre de ödenebilecektir.

 

İştirak Nafakası ne zaman işlemeye başlar?

İştirak Nafakası boşanma davasının kesinleşmesiyle işlemeye başlar. Boşanma davasının açılması ile ancak tedbir nafakasına hükmedilebilir. Hâkim, velayet kararıyla birlikte iştirak nafakasına hükmetse de, tüm yasala yollar ve süreler tüketilmeden yani karar kesinleşmeden iştirak nafakası işlemeye başlamayacaktır. Fakat bu süreçte şartları varsa tedbir nafakası işlemeye devam edecektir. Tedbir nafakasına ilişkin detaylı bilgiye Tedbir Nafakası isimli makalemizden linki tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Boşanma davası esnasında iştirak nafakasından vazgeçilmiş olması, boşanma davasından sonra ayrı bir dava ile iştirak nafakası talep etmeye engel değildir.

 

İştirak Nafakası ne zaman sona erer?

İştirak nafakası çocuğun 18 yaşını doldurması ile kesilecektir. Çocuk 18 yaşından sonra da eğitim -öğretim hayatına devam ediyorsa bu durumda ayrı bir dava ile Eğitim nafakasına hükmedilecektir. Yine çocuk engelli ve çalışamayacak durumda ise, nafaka yükümlülüğü yardım nafakası olarak devam edecektir.  

Nafaka yükümlüsünün ölümü, ekonomik gücünün yok olması, çalışamayacak hale gelmesi yine çocuğun ölümü veya nafaka alacaklısı ebeveynin iştirak nafakası talebinden vazgeçmesi halinde İştirak nafakası kalkacaktır.

İştirak nafakası nedir?

İştirak nafakası, velayet hakkı sahibi eşe, müşterek çocuğun bakım ve giderleri için velayet hakkı verilmeyen eş tarafından yapılan parasal katkıdır.

Türk Medeni Kanunumuzun 327- 334 maddeleri arasında düzenlenen iştirak nafakası, velayet hakkından bağımsız, anne ve babanın müşterek çocuğun bakım ve giderlerinden doğan sorumluluğunun bir yansımasıdır. Keza velayet sahibi olmasa da anne ve baba olmanın doğal bir sonucu olarak müşterek çocuğun yetiştirilmesi, bakımı, eğitimi, korunması gibi yükümlülükler anne ve baba olmanın temel yükümlülükleridir ve anne ve bana kendi kazançlarıyla bu yükümlülüklerini yerine getirmekle sorumludur. 

Türk Medeni Kanununun 327. Maddesinde düzenlenen İştirak nafakası da anne ve babanın bu yükümlülüklerinin boşanmadan sonra da devamını sağlayan ödemedir. Boşanma ile velayeti kendisine verilmemiş çocuğun giderlerine katılma yükümlülüğü ortadan kalkmamaktadır. Her iki eşin de mali gücü oranında müşterek çocuğun giderlerine katılmak zorunluluğu vardır.

İştirak nafakası yapısı gereği yoksulluk nafakasından farklı olarak kamu düzenini ilgilendiren bir nafakadır ve bu nedenle boşanma davasında talep edilmesi dahi hâkim tarafından re’sen iştirak nafakasına hükmedilebilir. Velayet sahibi eşin zengin olması veyahut da müşterek çocuğun malvarlığının veya gelirinin olması sonucu değiştirmez.

 

İştirak Nafakası kimler tarafından talep edilebilir?

İştirak nafakası davası Türk Medeni Kanunun 329. Maddesine göre çocuğa fiilen bakan ana veya baba, ayırt etme gücüne sahip olmayan küçük için gerekli durumda atanacak kayyım veya vasi ve ayırt etme gücüne sahip olan çocuk tarafından açılabilecektir.

İştirak nafakası velayet hakkına bağlı bir hak olmakla, velayet kendinde olsa dahi çocuğa fiilen diğer eş bakıyorsa bu durumda bu dönemde velayet sahibi eş iştirak nafakası isteyemeyecektir.

Boşanma davasından sonra da iştirak nafakasına ilişkin dava açılabilir yine aynı şekilde arttırılması veya azaltılması talep edilebilir.

Yine velayet kendisine verilmeyen eş, açacağı velayet davasında da velayetin kendisine verilmesi halinde iştirak veya müşterek çocuğun fiilen kendi yanında kalması halinde tedbir nafakası talep etme hakkı vardır.

 

İştirak nafakasının miktarı nasıl belirlenir?

Türk medeni kanunun 330/1 Maddesinde “Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Demek suretiyle iştirak nafakasının miktarını nasıl belirleneceği düzenlenmiştir.

Hakim, iştirak nafakası miktarını belilerken, çocuğun yaşı, eğitim durumu, sağlık durumu, çocuğun varsa kendi geliri, anne-babanın mali gücü, yaşam standartları, sosyal durumları vb. gibi kriterleri değerlendirerek kararını verecektir.

Hakim kararını verirken anne ve babanın koşulları, çocuğun ihtiyaçları gibi konularda pedagog, sosyolog gibi uzmanları veya kolluk kuvvetlerini görevlendirerek rapor isteyebilecektir.

İştirak nafakası belirlenirken, çocuğun hem zorunlu hem de sosyal giderleri hesaba katılmalıdır. Hakim, çocuğun barınma, giyim, yemek, sağlık, eğitim öğretim, kurs, tatil, sosyal aktiviteler gibi tüm giderlerini dikkate almalı velayet yükümlüsünün mal gücü ile de orantılı olacak şekilde kararını tesis etmelidir.

Anne ve babanın sosyal ve ekonomik durum tespit edilirken, hayat tarzları, işleri tüm mal varlıkları, başka çocuklarının olup olmadığı, yeniden evlenmesi halinde aile için ayırması muhtemel bütçe, yaşam standartları, eğitim düzeyleri, kişisel giderleri, muhtemel gelirleri gibi birçok unsur dikkate alınacaktır.

 

Çalışmayan anne veya baba iştirak nafakası ödemekten kurtulabilir mi?

Çalışma gücüne sahip olup da herhangi bir geliri olmayan anne baba nafaka ödeme yükümlülüğünden kurtulamaz.

Ancak sürekli iş göremez hale gelen ve bu nedenle gelir elde edemeyen bir ebeveynin iştirak nafakası sorumluluğu da olamayacaktır.

 

Hakim, İştirak nafakasının nasıl arttırılacağına karar verebilir mi?

Hâkim, İştirak nafakasının irat biçiminde ödenmesine karar verebileceği gibi, çocuğun artan ve değişen masraflarının öngörülebilir olması halinde buna göre ileriye dönük bir şekilde değişen oranlarda da ödenmesine karar verebilecektir. Bu şekilde karar tesis edilmesi halinde değişen şartlar nedeniyle velayet sahibi eş, her durumda sürekli dava açarak nafakanın arttırılmasını talep etmek zorunda kalmayacağından hem hak kaybı yaşanmaması açısından hem de usul ekonomisi açısından isabetli bir karar tesis edilmiş olacaktır.

 

Nafaka borcu nasıl ödenir?

Nafaka borcu aylık olarak ve peşinen ödenir. Nafaka yükümlüsünün nafaka haricindeki katkıları nafaka borcu yerine geçmez. Bu nedenle nafaka yükümlüsünün nafaka ödemesi yaparken ödemeyi hangi amaçla yaptığını yazılı bir delille belirtmesi, örneğin banka dekontuna nafaka açıklaması eklemesi gerekmektedir.

İştirak nafakası kural olarak ülke parasına göre ödenir. Taraflar yabancı ülke parasına göre ödenmesini kararlaştırırlarsa bu durumda yabancı ülke parasına göre de ödenebilecektir.

 

İştirak Nafakası ne zaman işlemeye başlar?

İştirak Nafakası boşanma davasının kesinleşmesiyle işlemeye başlar. Boşanma davasının açılması ile ancak tedbir nafakasına hükmedilebilir. Hâkim, velayet kararıyla birlikte iştirak nafakasına hükmetse de, tüm yasala yollar ve süreler tüketilmeden yani karar kesinleşmeden iştirak nafakası işlemeye başlamayacaktır. Fakat bu süreçte şartları varsa tedbir nafakası işlemeye devam edecektir. Tedbir nafakasına ilişkin detaylı bilgiye Tedbir Nafakası isimli makalemizden linki tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Boşanma davası esnasında iştirak nafakasından vazgeçilmiş olması, boşanma davasından sonra ayrı bir dava ile iştirak nafakası talep etmeye engel değildir.

 

İştirak Nafakası ne zaman sona erer?

İştirak nafakası çocuğun 18 yaşını doldurması ile kesilecektir. Çocuk 18 yaşından sonra da eğitim -öğretim hayatına devam ediyorsa bu durumda ayrı bir dava ile Eğitim nafakasına hükmedilecektir. Yine çocuk engelli ve çalışamayacak durumda ise, nafaka yükümlülüğü yardım nafakası olarak devam edecektir.  

Nafaka yükümlüsünün ölümü, ekonomik gücünün yok olması, çalışamayacak hale gelmesi yine çocuğun ölümü veya nafaka alacaklısı ebeveynin iştirak nafakası talebinden vazgeçmesi halinde İştirak nafakası kalkacaktır.


Abone Ol Paylaşılan bloglardan haberdar olmak için abone olabilirsiniz
E-Bülten aydınlatma metni için tıklayınız