Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılarının Uyum Süreci ve Değerlendirmelerimiz
Logo



Av.Oğuz Çelik 27 Jun, 2024 universal

Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılarının Uyum Süreci ve Değerlendirmelerimiz


GİRİŞ

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 26.06.2024 tarihinde kabul edilen 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile kripto varlık hizmet sağlayıcılarının ve platformlarının faaliyetleri, kripto varlıkların saklanması, Türkiye’de yaşayan kişilerin kripto varlık platformlarında yapabileceği alım satım ve transfer işlemlerinin düzenlenmesi; kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kurulması ve faaliyet göstermesi için Sermaye Piyasası Kurulu'ndan (“Kurul”) izin almalarına dair düzenlemeler yapılması ve bu faaliyetler sırasında uyulması gereken kuralların, Sermaye Piyasası Kanunu'na (“SPK” veya “Kanun”) eklenecek maddelere dayanarak çıkarılacak ikincil düzenlemelerle belirlenmesini içerdiği anlaşılmaktadır.

Bu yazıda, Türkiye nezdinde hali hazırda kripto varlık hizmet sağlayıcı olarak faaliyet gösteren şirketlerin Kanun nezdinde ivedi gerçekleştirmeleri gereken uyum tedbirleri belirtilecektir.

SPK Geçici Madde 11 Kapsamında Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılara İlişkin Geçiş Hükümleri

1.Kanunun Yürürlüğe Girmesi ile İkincil Düzenlemelerin Yürürlüğe Girmesi Arasındaki Sürede Öngörülen Yükümlülükler

1.1Faaliyet İzni Almak İçin İkincil Düzenlemede Belirtilecek Gerekli Şartları Taşıyacağına Dair Beyanda Bulunma Yükümlülüğü

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kripto varlık hizmet sağlayıcı olarak faaliyet gösteren kuruluşların Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde faaliyet izni almak üzere gerekli başvuruları yapacaklarına dair Kurul’a beyanda bulunmayı tercih eden kuruluşlar, Kanunun 35/B ve 35/C maddeleri hükümlerine dayanarak çıkarılacak ikincil düzenlemelerde öngörülen şartları sağlayacaklarını Kurul’a sunacakları beyanlarının konusu yapmak durumundadırlar.

Kurul tarafından yürürlüğe konulacak ikincil düzenlemede yer alması gereken ve Kanun’un 35/B maddesi kapsamında “kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kuruluşlarına ve faaliyete başlamalarına, ortaklarına, yöneticilerine, personeline, organizasyonuna, sermayelerine ve sermaye yeterliliğine, yükümlülüklerine, bilgi sistemleri ve teknolojik altyapılarına, pay devirlerine, yapabilecekleri faaliyetlere, faaliyetlerinin geçici veya sürekli olarak durdurulmasına ilişkin esaslar ile faaliyetleri sırasında uymaları gereken diğer ilke ve esaslar” ile aynı Kanun’un 35/C maddesi kapsamında ise “kripto varlık hizmet sağlayıcıların faaliyetlerine ve kripto varlıkların transfer ve saklamasına ilişkin esaslar” ile ilgili düzenleme yapılacağı ifade edilmiştir.

Aynı zamanda, Kanun’un 35/B maddesinin 5.fıkrası gereğince, “Kripto varlık hizmet sağlayıcıları bu Kanunda atıf yapılan hükümler dışında bu Kanunun diğer hükümlerine tabi değildir.” açıkça kripto varlıklara uygulanacağı belirtilmeyen Kanun maddelerinin kripto varlıklara ilişkin hususlara uygulanamayacağı görülmektedir. Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının SPK’nin birçok hükmünden muaf tutulduğu ve Kanun’un genel gerekçesiyle tutarlı olmayan bu düzenleme ile sektördeki müstakbel düzenlemelerin yetersiz ve parçalı olmasına neden olacaktır. Kripto varlık piyasası, geleneksel finansal piyasalardan farklı dinamiklere sahip olup, hızlı değişim ve yeniliklerle karakterizedir. Kripto varlıkların mevcut yasal düzenlemelerin kapsamına girecek şekilde arz edilebilmeleri, kullanılabilmeleri ve kripto varlık hizmet sağlayıcılar tarafından da bu tip faaliyetlere konu edilebilmeleri mümkündür. Bu nedenle, kripto varlık hizmet sağlayıcılarına şartlarının varlığı halinde SPK’nin diğer hükümlerinin de uygulanabilme ihtimali nedeniyle yasaklayıcı bir hükmün tesis edilmesinin sakıncalar yaratabileceği kanaatindeyiz.

Bir diğer yandan, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının faaliyet izni alması, sermaye yeterliliği veya kuruluş esasları gibi normun özünü oluşturacak unsurların kanunla düzenlenmesi yerine ikincil düzenlemelerle detaylandırılmasını öngörmek, ölçülülük ilkesi ve mülkiyet hakkına müdahale getiren hususlardan olabileceğinden kanaatimizce kanun yapma tekniği bakımından sakıncalı olarak değerlendirilmektedir. Bilindiği üzere, örneğin kripto varlık hizmet sağlayıcıları ile ilgi düzeyinde irtibatı bulunan ödeme hizmetleri mevzuatında benzer esasların 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında doğrudan ve spesifik olarak düzenlendiği dikkate alındığında, kanun koyucunun bu hususlarla ilgili kanun yapma tekniği bağlamında kamu nezdinde ileride oluşabilecek hak kayıpları ile karşı karşıya kalınabileceği düşünülmektedir.

1.2.Müşteri Hak ve Menfaatlerini Zarara Uğratmadan Üç Ay İçerisinde Tasfiye Kararı Alacaklarına ve Tasfiye Sürecinde Yeni Müşteri Kabul Etmeyeceklerine Dair Beyanda Bulunma Yükümlülüğü

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kripto varlık hizmet sağlayıcı olarak faaliyet gösteren kuruluşların kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde faaliyet izni almak için başvuruda bulunacaklarına dair beyanda bulunmamayı tercih etmeleri halinde aynı süre içinde kendi kuruluşlarına dair üç ay içinde tasfiye kararı alacaklarını ve bu tasfiye sürecinde yeni müşteri kabul etmeyeceklerini beyan etmeleri gerekecektir. Tasfiye kararının alınmasına ilişkin üç aylık sürenin beyanda bulunma tarihinden itibaren başlayacağı anlaşılmaktadır. Kurul tarafından tasfiye işlemine dair bir düzenlemenin ikincil düzenlemelerle öngörülmemesi halinde Türk Ticaret Kanunu’nun tasfiyeye dair hükümlerinin uygulama alanı bulacağı düşünülmektedir.

1.3.Kanunun Yürürlüğünden Sonra Faaliyete Başlamak İsteyen Kuruluşların İkincil Düzenlemede Belirtilecek Gerekli Şartları Taşıyacağına Dair Beyanda Bulunma Yükümlülüğü

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kripto varlık hizmet sağlayıcısı olarak faaliyette bulunmayan, fakat bu tarihten itibaren faaliyete başlamak isteyen kuruluşlar, faaliyetlerine başlamadan önce ikincil düzenlemelerde öngörülecek şartları sağlayarak faaliyet izni almak için Kurula başvuruda bulunacaklarını beyan etmek durumundadırlar.

1.4.Kanunun Yürürlüğe Girmesi ile İkincil Düzenlemelerin Yürürlüğe Girmesi Arasındaki Sürede Öngörülen Yükümlülüklerin Yerine Getirilmemesi Halinde Öngörülen Yaptırımlar

Faaliyet izni almak için başvuruda bulunacağına dair beyanda bulunma yükümlüğünü yerine getirmeyen veya üç aylık süre içinde tasfiye kararı almayan kuruluşlar, SPK 99/A ve 109/A maddeleri kapsamında ilgili fiil ile alakalı olmak üzere değerlendirilerek yaptırımlara tabi olabileceklerdir.

Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının hukuka aykırı faaliyet ve işlemlerinde uygulanacak tedbirler başlıklı SPK 99/A maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinden yapılan atıfla Kurul’un SPK m.96 kapsamında ilgililerden aykırılıkların Kurulca belirlenen bir sürede giderilmesini ve Kanuna, işletme amaç ve ilkelerine uygunluğun sağlanmasını istemeye ya da doğrudan bu kurumların faaliyetlerinin kapsamını sınırlandırmaya veya geçici olarak durdurmaya, tamamen veya belirli sermaye piyasası faaliyetleri itibarıyla yetkilerini iptal etmeye ya da öngöreceği diğer her türlü tedbiri almaya, hukuka aykırı faaliyet veya işlemlerde sorumluluğu tespit edilen yöneticilerin ve çalışanların sahip oldukları lisansları geçici veya sürekli olarak iptal etmeye, haklarında suç duyurusunda bulunulması kararından itibaren yargılama sonuçlanıncaya kadar imza yetkilerini sınırlandırmaya veya kaldırmaya, hukuka aykırılıkta veya gerçekleştirilen işlemlerde sorumluluğu mahkeme kararıyla tespit edilen yönetim kurulu üyelerini görevden almaya ve yapılacak ilk genel kurul toplantısına kadar yerlerine yenilerini atamaya karar verilebileceği ifade edilmektedir.

SPK 99/A maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetinde uygulanacak tedbirlere ilişkin yapılan atıfla Kurul’un izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetlerinin durdurulması için gerekli her türlü tedbiri almaya, her türlü hukuki ve cezai sorumluluk saklı kalmak kaydıyla, izinsiz sermaye piyasası faaliyet ve işlemlerinin doğurduğu sonuçların iptali ve nakit ya da sermaye piyasası araçlarının hak sahiplerine iadesi için tespit tarihlerinden itibaren bir yıl ve her hâlde vukuu tarihlerinden itibaren beş yıl içinde dava açmaya yetkili olduğu, izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişiler ile Kurulca bu konuda sorumluluğu tespit edilen ortak ve yöneticiler hakkında SPK 96/2.maddesinin kıyasen uygulanabileceği, izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetlerinin, internet aracılığı ile yürütüldüğü tespit edildiğinde; içerik ve yer sağlayıcılarının yurt içinde olması hâlinde, erişimin engellenmesine ilgili mevzuat uyarınca Kurul tarafından yapılan başvuru üzerine mahkemelerce karar verilebileceği, içerik ve yer sağlayıcılarının yurt dışında bulunması hâlinde, Kurulun başvurusu üzerine Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun erişimi engelleyebileceği, Kuruldan izin alınmaksızın kitle fonlama platformları aracılığıyla halktan para toplandığına veya Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik olarak internet aracılığıyla yurt dışında kaldıraçlı işlem ve kaldıraçlı işlemlerle aynı hükümlere tabi olduğu belirlenen türev araç işlemleri yaptırıldığına ilişkin bilgi edinilmesi halinde, Kurulun başvurusu üzerine Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, ilgili internet sitesine erişimi engelleyebilecektir.

SPK 99/A maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde belirtilen atıfla, izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetinde bulunanların ilan, reklam ve açıklamaları ile her türlü ticari iletişimlerine ilişkin olarak SPK m. 100/1 kapsamında Kurul’un izinsiz olarak kripto varlık hizmet sağlayıcılarının faaliyette bulunduğunu, yetki belgelerinin iptal olduğu, faaliyetlerinin durdurulduğunu veya merkez dışı örgütlerinin kapatıldığı hâlde ticaret unvanlarında, ilan ve reklamlarında, sermaye piyasasında faaliyette bulundukları intibaını uyandıracak kelime veya ibare kullanıldığının tespit etmesi hâlinde, sorumlular hakkında cezai kovuşturma yapılmakla birlikte, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, sorumluların ilgili mevzuat uyarınca ilan ve reklamları durdurulabileceğini, kanuna aykırı belgelerini, ilan ve reklamlarını toplatabileceği ve Kurulun talebi üzerine ilgili yer en büyük mülkî amirince bunların işyerlerinin geçici olarak kapatılabileceğine karar verebileceği anlaşılmaktadır.

SPK 99/A maddesinin 1.cümlesi kapsamında yukarıda ifade izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetinde bulunan için Kanun’un atıf yapılan SPK 96, 99 ve 100/1 maddeleri haricinde SPK 99/A maddesinin kalan bölümünden belirtilen yaptırımların bilhassa tatbik edilecektir.

Tasfiye kararı almayı seçen veya belirlenen süre içinde Kurula başvuru yapmayan kuruluşların müşterileri, hesaplarındaki varlıkların transfer taleplerini karşılayamazlarsa, bu durum 109/A maddesi gereğince izinsiz hizmet sağlama suçunu teşkil eder. Bu transfer talepleriyle ilgili oluşabilecek anlaşmazlıklarda genel hükümler geçerli olacaktır.

2.İkincil Düzenlemelerin Yürürlüğe Girmesinden Sonra Öngörülen Yükümlülükler

Kanun uyarınca çıkarılacak ikincil düzenlemeler, bu yükümlülüklerin detaylarını belirleyecektir. İkincil düzenlemelerin yürürlüğe girmesinden sonra, yeni faaliyet göstermek isteyen kuruluşlar, faaliyet izni almadan faaliyete başlayamayacak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kripto varlık hizmet sağlayıcı olarak faaliyet gösteren ve faaliyet izni başvurusunda bulunacaklarını beyan eden kuruluşlar ikincil düzenlemede öngörülen sürede Kurul’a faaliyet izni başvurusunda bulunmak durumundadırlar.

Kurul, Kanunun yürürlüğe girmesinden önce faaliyette bulunan kripto varlık hizmet sağlayıcılarının faaliyet izni başvurularına dair kuruluşların yetkilendirme işlemlerinin tamamlanması için belirli bir süre tanıyabilir ve bu süre içinde yetki belgesi alamayan kuruluşların faaliyetlerini sonlandırmalarını isteyebilecektir.

3.Yurt Dışında Yerleşik Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılara İlişkin Yükümlülükler

Yurt dışındaki kripto varlık hizmet sağlayıcıları, Türkiye'deki kişilere yönelik faaliyetlerini, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde sona erdirmek zorundadır. SPK 99/A maddesinin 1. fıkrası gereğince, yurt dışında bulunan platformların Türkiye'deki kişilere hizmet sunması veya kripto varlıklara ilişkin yasaklanmış faaliyetleri Türkiye'deki kişilere sunması izinsiz kripto varlık hizmeti olarak kabul edilecektir. Ayrıca, yurt dışındaki platformların Türkiye'de iş yeri açmaları, Türkçe internet sitesi oluşturmaları veya kripto varlık hizmetleriyle ilgili olarak doğrudan ya da Türkiye'deki kişi ve kurumlar aracılığıyla tanıtım ve pazarlama yapmaları, bu hizmetlerin Türkiye'deki kişilere yönelik olduğunu gösterecektir.

4.ATM ve Benzeri Cihazların Faaliyetlerine İlişkin Yükümlülükler

Müşterilerin kripto varlıklarını nakde veya nakdi kripto varlığa çevirebilmelerine imkân veren ATM ve benzeri cihazların faaliyetleri, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde sonlandırılmalıdır. Faaliyetini sonlandırmayan ATM'ler, ilgili yerin en büyük mülki idare amirleri tarafından kapatılır ve bu cihazları kullanmaya devam edenler hakkında 99/A ve 109/A maddeleri hükümleri uygulanır.

5.Kurul ve TÜBİTAK Bütçesine Gelir Kaydedilmesi

SPK 130. maddesi uyarınca, platformların gelirleri üzerinden Kurul ve TÜBİTAK bütçesine gelir kaydedilmesi uygulaması, 2024 gelirleri üzerinden 2025 yılında uygulanmaya başlanacağı ifade edilmiştir. SPK 130/4 maddesi gereğince, kripto varlık hizmet sağlayıcıları takip eden yıldan başlamak üzere, faiz gelirleri hariç tüm gelirlerinin azami yüzde onu olmak üzere her takvim yılı için Kurulca belirlenecek oranı Kurul bütçesine Kurul tarafından gelir olarak kaydedilir. Bu ödemelerin zamanı ve tutarlarını, gelirin elde edildiği yılı izleyen takvim yılında Kurulun nakit durumu dikkate alınarak Kurul tarafından en az otuz gün öncesinden ilgili kripto varlık hizmet sağlayıcılara bildirilecektir. Bir takvim yılı içinde talep edilmeyen tutarlar izleyen yıllarda ödenecek tutara eklenir ve Kurul tarafından aynı usul ile talep edilebilecektir.

6.İkincil Düzenlemelerin Yürürlüğe Girmesi

Kanunun 35/B ve 35/C maddeleri uyarınca çıkarılacak ikincil düzenlemeler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yürürlüğe konulması hususunda Kurul’a yükümlülük tanındığı görülmektedir.

SONUÇ

Kripto varlık hizmet sağlayıcılarına yönelik Kanun’un, Türkiye'deki mevcut düzenlemelerle uyum sağlaması için kritik adımlar içerdiği görülmektedir. Kanun nezdinde kripto hizmet sağlayıcılarının ciddi uyum tedbirleri almaları gerekecektir. Bu süreç hem geçiş hükümleri hem de ikincil düzenlemelerle belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmesini zorunlu kılmaktadır.

Özellikle, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının faaliyet izni almak için gerekli başvuruları yapmaları veya belirlenen süre içinde tasfiye kararı almaları önem arz etmektedir. Ayrıca, yeni düzenlemelerin yürürlüğe girmesiyle birlikte, yurt dışındaki platformların Türkiye'deki faaliyetlerini sonlandırmaları, Türkiye'deki ATM ve benzeri cihazların faaliyetlerini durdurmaları gerekmektedir.

SPK’nin bu düzenlemeleri titizlikle uygulaması, sektörde düzenin sağlanması ve yatırımcıların korunması açısından büyük önem taşımaktadır. SPK'nin belirlediği süreler içinde faaliyet izni alamayan kuruluşların faaliyetlerine son vermesi ve izinsiz faaliyetlerde bulunanlara yönelik yaptırımların uygulanması, piyasanın güvenilirliğini arttıracaktır.

Öte yandan, ikincil düzenlemelerin zamanında çıkarılması, sektördeki belirsizliklerin giderilmesi ve tüm paydaşların uyum sağlaması açısından kritik bir rol oynamaktadır. Bu düzenlemeler, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kuruluş ve faaliyet koşullarından, müşteri haklarının korunmasına kadar geniş bir yelpazede detaylı kurallar içerecektir. Bu nedenle, kripto varlık hizmet sağlayıcıları ve sektöre girmeyi planlayan kuruluşların, alanında uzman hukukçulardan ve ilgili sektöre dair uzmanlardan destek alarak uyum politikalarını eksiksiz olarak oluşturmaları büyük önem taşımaktadır.

Söze konu Kanun değişikliği, Türkiye'de kripto varlık hizmet sağlayıcılarının faaliyetlerini daha düzenli ve denetimli hale getirecektir. Bu süreçte, hizmet sağlayıcılarının ve diğer ilgili tarafların mevzuata tam uyum sağlaması, sektörün sürdürülebilirliği ve güvenilirliği için şarttır. Kurulun etkin denetim ve rehberlik rolü, bu dönüşümün sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini sağlayacaktır.

 

GİRİŞ

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 26.06.2024 tarihinde kabul edilen 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile kripto varlık hizmet sağlayıcılarının ve platformlarının faaliyetleri, kripto varlıkların saklanması, Türkiye’de yaşayan kişilerin kripto varlık platformlarında yapabileceği alım satım ve transfer işlemlerinin düzenlenmesi; kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kurulması ve faaliyet göstermesi için Sermaye Piyasası Kurulu'ndan (“Kurul”) izin almalarına dair düzenlemeler yapılması ve bu faaliyetler sırasında uyulması gereken kuralların, Sermaye Piyasası Kanunu'na (“SPK” veya “Kanun”) eklenecek maddelere dayanarak çıkarılacak ikincil düzenlemelerle belirlenmesini içerdiği anlaşılmaktadır.

Bu yazıda, Türkiye nezdinde hali hazırda kripto varlık hizmet sağlayıcı olarak faaliyet gösteren şirketlerin Kanun nezdinde ivedi gerçekleştirmeleri gereken uyum tedbirleri belirtilecektir.

SPK Geçici Madde 11 Kapsamında Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılara İlişkin Geçiş Hükümleri

1.Kanunun Yürürlüğe Girmesi ile İkincil Düzenlemelerin Yürürlüğe Girmesi Arasındaki Sürede Öngörülen Yükümlülükler

1.1Faaliyet İzni Almak İçin İkincil Düzenlemede Belirtilecek Gerekli Şartları Taşıyacağına Dair Beyanda Bulunma Yükümlülüğü

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kripto varlık hizmet sağlayıcı olarak faaliyet gösteren kuruluşların Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde faaliyet izni almak üzere gerekli başvuruları yapacaklarına dair Kurul’a beyanda bulunmayı tercih eden kuruluşlar, Kanunun 35/B ve 35/C maddeleri hükümlerine dayanarak çıkarılacak ikincil düzenlemelerde öngörülen şartları sağlayacaklarını Kurul’a sunacakları beyanlarının konusu yapmak durumundadırlar.

Kurul tarafından yürürlüğe konulacak ikincil düzenlemede yer alması gereken ve Kanun’un 35/B maddesi kapsamında “kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kuruluşlarına ve faaliyete başlamalarına, ortaklarına, yöneticilerine, personeline, organizasyonuna, sermayelerine ve sermaye yeterliliğine, yükümlülüklerine, bilgi sistemleri ve teknolojik altyapılarına, pay devirlerine, yapabilecekleri faaliyetlere, faaliyetlerinin geçici veya sürekli olarak durdurulmasına ilişkin esaslar ile faaliyetleri sırasında uymaları gereken diğer ilke ve esaslar” ile aynı Kanun’un 35/C maddesi kapsamında ise “kripto varlık hizmet sağlayıcıların faaliyetlerine ve kripto varlıkların transfer ve saklamasına ilişkin esaslar” ile ilgili düzenleme yapılacağı ifade edilmiştir.

Aynı zamanda, Kanun’un 35/B maddesinin 5.fıkrası gereğince, “Kripto varlık hizmet sağlayıcıları bu Kanunda atıf yapılan hükümler dışında bu Kanunun diğer hükümlerine tabi değildir.” açıkça kripto varlıklara uygulanacağı belirtilmeyen Kanun maddelerinin kripto varlıklara ilişkin hususlara uygulanamayacağı görülmektedir. Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının SPK’nin birçok hükmünden muaf tutulduğu ve Kanun’un genel gerekçesiyle tutarlı olmayan bu düzenleme ile sektördeki müstakbel düzenlemelerin yetersiz ve parçalı olmasına neden olacaktır. Kripto varlık piyasası, geleneksel finansal piyasalardan farklı dinamiklere sahip olup, hızlı değişim ve yeniliklerle karakterizedir. Kripto varlıkların mevcut yasal düzenlemelerin kapsamına girecek şekilde arz edilebilmeleri, kullanılabilmeleri ve kripto varlık hizmet sağlayıcılar tarafından da bu tip faaliyetlere konu edilebilmeleri mümkündür. Bu nedenle, kripto varlık hizmet sağlayıcılarına şartlarının varlığı halinde SPK’nin diğer hükümlerinin de uygulanabilme ihtimali nedeniyle yasaklayıcı bir hükmün tesis edilmesinin sakıncalar yaratabileceği kanaatindeyiz.

Bir diğer yandan, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının faaliyet izni alması, sermaye yeterliliği veya kuruluş esasları gibi normun özünü oluşturacak unsurların kanunla düzenlenmesi yerine ikincil düzenlemelerle detaylandırılmasını öngörmek, ölçülülük ilkesi ve mülkiyet hakkına müdahale getiren hususlardan olabileceğinden kanaatimizce kanun yapma tekniği bakımından sakıncalı olarak değerlendirilmektedir. Bilindiği üzere, örneğin kripto varlık hizmet sağlayıcıları ile ilgi düzeyinde irtibatı bulunan ödeme hizmetleri mevzuatında benzer esasların 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında doğrudan ve spesifik olarak düzenlendiği dikkate alındığında, kanun koyucunun bu hususlarla ilgili kanun yapma tekniği bağlamında kamu nezdinde ileride oluşabilecek hak kayıpları ile karşı karşıya kalınabileceği düşünülmektedir.

1.2.Müşteri Hak ve Menfaatlerini Zarara Uğratmadan Üç Ay İçerisinde Tasfiye Kararı Alacaklarına ve Tasfiye Sürecinde Yeni Müşteri Kabul Etmeyeceklerine Dair Beyanda Bulunma Yükümlülüğü

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kripto varlık hizmet sağlayıcı olarak faaliyet gösteren kuruluşların kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde faaliyet izni almak için başvuruda bulunacaklarına dair beyanda bulunmamayı tercih etmeleri halinde aynı süre içinde kendi kuruluşlarına dair üç ay içinde tasfiye kararı alacaklarını ve bu tasfiye sürecinde yeni müşteri kabul etmeyeceklerini beyan etmeleri gerekecektir. Tasfiye kararının alınmasına ilişkin üç aylık sürenin beyanda bulunma tarihinden itibaren başlayacağı anlaşılmaktadır. Kurul tarafından tasfiye işlemine dair bir düzenlemenin ikincil düzenlemelerle öngörülmemesi halinde Türk Ticaret Kanunu’nun tasfiyeye dair hükümlerinin uygulama alanı bulacağı düşünülmektedir.

1.3.Kanunun Yürürlüğünden Sonra Faaliyete Başlamak İsteyen Kuruluşların İkincil Düzenlemede Belirtilecek Gerekli Şartları Taşıyacağına Dair Beyanda Bulunma Yükümlülüğü

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kripto varlık hizmet sağlayıcısı olarak faaliyette bulunmayan, fakat bu tarihten itibaren faaliyete başlamak isteyen kuruluşlar, faaliyetlerine başlamadan önce ikincil düzenlemelerde öngörülecek şartları sağlayarak faaliyet izni almak için Kurula başvuruda bulunacaklarını beyan etmek durumundadırlar.

1.4.Kanunun Yürürlüğe Girmesi ile İkincil Düzenlemelerin Yürürlüğe Girmesi Arasındaki Sürede Öngörülen Yükümlülüklerin Yerine Getirilmemesi Halinde Öngörülen Yaptırımlar

Faaliyet izni almak için başvuruda bulunacağına dair beyanda bulunma yükümlüğünü yerine getirmeyen veya üç aylık süre içinde tasfiye kararı almayan kuruluşlar, SPK 99/A ve 109/A maddeleri kapsamında ilgili fiil ile alakalı olmak üzere değerlendirilerek yaptırımlara tabi olabileceklerdir.

Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının hukuka aykırı faaliyet ve işlemlerinde uygulanacak tedbirler başlıklı SPK 99/A maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinden yapılan atıfla Kurul’un SPK m.96 kapsamında ilgililerden aykırılıkların Kurulca belirlenen bir sürede giderilmesini ve Kanuna, işletme amaç ve ilkelerine uygunluğun sağlanmasını istemeye ya da doğrudan bu kurumların faaliyetlerinin kapsamını sınırlandırmaya veya geçici olarak durdurmaya, tamamen veya belirli sermaye piyasası faaliyetleri itibarıyla yetkilerini iptal etmeye ya da öngöreceği diğer her türlü tedbiri almaya, hukuka aykırı faaliyet veya işlemlerde sorumluluğu tespit edilen yöneticilerin ve çalışanların sahip oldukları lisansları geçici veya sürekli olarak iptal etmeye, haklarında suç duyurusunda bulunulması kararından itibaren yargılama sonuçlanıncaya kadar imza yetkilerini sınırlandırmaya veya kaldırmaya, hukuka aykırılıkta veya gerçekleştirilen işlemlerde sorumluluğu mahkeme kararıyla tespit edilen yönetim kurulu üyelerini görevden almaya ve yapılacak ilk genel kurul toplantısına kadar yerlerine yenilerini atamaya karar verilebileceği ifade edilmektedir.

SPK 99/A maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetinde uygulanacak tedbirlere ilişkin yapılan atıfla Kurul’un izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetlerinin durdurulması için gerekli her türlü tedbiri almaya, her türlü hukuki ve cezai sorumluluk saklı kalmak kaydıyla, izinsiz sermaye piyasası faaliyet ve işlemlerinin doğurduğu sonuçların iptali ve nakit ya da sermaye piyasası araçlarının hak sahiplerine iadesi için tespit tarihlerinden itibaren bir yıl ve her hâlde vukuu tarihlerinden itibaren beş yıl içinde dava açmaya yetkili olduğu, izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişiler ile Kurulca bu konuda sorumluluğu tespit edilen ortak ve yöneticiler hakkında SPK 96/2.maddesinin kıyasen uygulanabileceği, izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetlerinin, internet aracılığı ile yürütüldüğü tespit edildiğinde; içerik ve yer sağlayıcılarının yurt içinde olması hâlinde, erişimin engellenmesine ilgili mevzuat uyarınca Kurul tarafından yapılan başvuru üzerine mahkemelerce karar verilebileceği, içerik ve yer sağlayıcılarının yurt dışında bulunması hâlinde, Kurulun başvurusu üzerine Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun erişimi engelleyebileceği, Kuruldan izin alınmaksızın kitle fonlama platformları aracılığıyla halktan para toplandığına veya Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik olarak internet aracılığıyla yurt dışında kaldıraçlı işlem ve kaldıraçlı işlemlerle aynı hükümlere tabi olduğu belirlenen türev araç işlemleri yaptırıldığına ilişkin bilgi edinilmesi halinde, Kurulun başvurusu üzerine Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, ilgili internet sitesine erişimi engelleyebilecektir.

SPK 99/A maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde belirtilen atıfla, izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetinde bulunanların ilan, reklam ve açıklamaları ile her türlü ticari iletişimlerine ilişkin olarak SPK m. 100/1 kapsamında Kurul’un izinsiz olarak kripto varlık hizmet sağlayıcılarının faaliyette bulunduğunu, yetki belgelerinin iptal olduğu, faaliyetlerinin durdurulduğunu veya merkez dışı örgütlerinin kapatıldığı hâlde ticaret unvanlarında, ilan ve reklamlarında, sermaye piyasasında faaliyette bulundukları intibaını uyandıracak kelime veya ibare kullanıldığının tespit etmesi hâlinde, sorumlular hakkında cezai kovuşturma yapılmakla birlikte, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, sorumluların ilgili mevzuat uyarınca ilan ve reklamları durdurulabileceğini, kanuna aykırı belgelerini, ilan ve reklamlarını toplatabileceği ve Kurulun talebi üzerine ilgili yer en büyük mülkî amirince bunların işyerlerinin geçici olarak kapatılabileceğine karar verebileceği anlaşılmaktadır.

SPK 99/A maddesinin 1.cümlesi kapsamında yukarıda ifade izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetinde bulunan için Kanun’un atıf yapılan SPK 96, 99 ve 100/1 maddeleri haricinde SPK 99/A maddesinin kalan bölümünden belirtilen yaptırımların bilhassa tatbik edilecektir.

Tasfiye kararı almayı seçen veya belirlenen süre içinde Kurula başvuru yapmayan kuruluşların müşterileri, hesaplarındaki varlıkların transfer taleplerini karşılayamazlarsa, bu durum 109/A maddesi gereğince izinsiz hizmet sağlama suçunu teşkil eder. Bu transfer talepleriyle ilgili oluşabilecek anlaşmazlıklarda genel hükümler geçerli olacaktır.

2.İkincil Düzenlemelerin Yürürlüğe Girmesinden Sonra Öngörülen Yükümlülükler

Kanun uyarınca çıkarılacak ikincil düzenlemeler, bu yükümlülüklerin detaylarını belirleyecektir. İkincil düzenlemelerin yürürlüğe girmesinden sonra, yeni faaliyet göstermek isteyen kuruluşlar, faaliyet izni almadan faaliyete başlayamayacak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kripto varlık hizmet sağlayıcı olarak faaliyet gösteren ve faaliyet izni başvurusunda bulunacaklarını beyan eden kuruluşlar ikincil düzenlemede öngörülen sürede Kurul’a faaliyet izni başvurusunda bulunmak durumundadırlar.

Kurul, Kanunun yürürlüğe girmesinden önce faaliyette bulunan kripto varlık hizmet sağlayıcılarının faaliyet izni başvurularına dair kuruluşların yetkilendirme işlemlerinin tamamlanması için belirli bir süre tanıyabilir ve bu süre içinde yetki belgesi alamayan kuruluşların faaliyetlerini sonlandırmalarını isteyebilecektir.

3.Yurt Dışında Yerleşik Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılara İlişkin Yükümlülükler

Yurt dışındaki kripto varlık hizmet sağlayıcıları, Türkiye'deki kişilere yönelik faaliyetlerini, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde sona erdirmek zorundadır. SPK 99/A maddesinin 1. fıkrası gereğince, yurt dışında bulunan platformların Türkiye'deki kişilere hizmet sunması veya kripto varlıklara ilişkin yasaklanmış faaliyetleri Türkiye'deki kişilere sunması izinsiz kripto varlık hizmeti olarak kabul edilecektir. Ayrıca, yurt dışındaki platformların Türkiye'de iş yeri açmaları, Türkçe internet sitesi oluşturmaları veya kripto varlık hizmetleriyle ilgili olarak doğrudan ya da Türkiye'deki kişi ve kurumlar aracılığıyla tanıtım ve pazarlama yapmaları, bu hizmetlerin Türkiye'deki kişilere yönelik olduğunu gösterecektir.

4.ATM ve Benzeri Cihazların Faaliyetlerine İlişkin Yükümlülükler

Müşterilerin kripto varlıklarını nakde veya nakdi kripto varlığa çevirebilmelerine imkân veren ATM ve benzeri cihazların faaliyetleri, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde sonlandırılmalıdır. Faaliyetini sonlandırmayan ATM'ler, ilgili yerin en büyük mülki idare amirleri tarafından kapatılır ve bu cihazları kullanmaya devam edenler hakkında 99/A ve 109/A maddeleri hükümleri uygulanır.

5.Kurul ve TÜBİTAK Bütçesine Gelir Kaydedilmesi

SPK 130. maddesi uyarınca, platformların gelirleri üzerinden Kurul ve TÜBİTAK bütçesine gelir kaydedilmesi uygulaması, 2024 gelirleri üzerinden 2025 yılında uygulanmaya başlanacağı ifade edilmiştir. SPK 130/4 maddesi gereğince, kripto varlık hizmet sağlayıcıları takip eden yıldan başlamak üzere, faiz gelirleri hariç tüm gelirlerinin azami yüzde onu olmak üzere her takvim yılı için Kurulca belirlenecek oranı Kurul bütçesine Kurul tarafından gelir olarak kaydedilir. Bu ödemelerin zamanı ve tutarlarını, gelirin elde edildiği yılı izleyen takvim yılında Kurulun nakit durumu dikkate alınarak Kurul tarafından en az otuz gün öncesinden ilgili kripto varlık hizmet sağlayıcılara bildirilecektir. Bir takvim yılı içinde talep edilmeyen tutarlar izleyen yıllarda ödenecek tutara eklenir ve Kurul tarafından aynı usul ile talep edilebilecektir.

6.İkincil Düzenlemelerin Yürürlüğe Girmesi

Kanunun 35/B ve 35/C maddeleri uyarınca çıkarılacak ikincil düzenlemeler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yürürlüğe konulması hususunda Kurul’a yükümlülük tanındığı görülmektedir.

SONUÇ

Kripto varlık hizmet sağlayıcılarına yönelik Kanun’un, Türkiye'deki mevcut düzenlemelerle uyum sağlaması için kritik adımlar içerdiği görülmektedir. Kanun nezdinde kripto hizmet sağlayıcılarının ciddi uyum tedbirleri almaları gerekecektir. Bu süreç hem geçiş hükümleri hem de ikincil düzenlemelerle belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmesini zorunlu kılmaktadır.

Özellikle, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının faaliyet izni almak için gerekli başvuruları yapmaları veya belirlenen süre içinde tasfiye kararı almaları önem arz etmektedir. Ayrıca, yeni düzenlemelerin yürürlüğe girmesiyle birlikte, yurt dışındaki platformların Türkiye'deki faaliyetlerini sonlandırmaları, Türkiye'deki ATM ve benzeri cihazların faaliyetlerini durdurmaları gerekmektedir.

SPK’nin bu düzenlemeleri titizlikle uygulaması, sektörde düzenin sağlanması ve yatırımcıların korunması açısından büyük önem taşımaktadır. SPK'nin belirlediği süreler içinde faaliyet izni alamayan kuruluşların faaliyetlerine son vermesi ve izinsiz faaliyetlerde bulunanlara yönelik yaptırımların uygulanması, piyasanın güvenilirliğini arttıracaktır.

Öte yandan, ikincil düzenlemelerin zamanında çıkarılması, sektördeki belirsizliklerin giderilmesi ve tüm paydaşların uyum sağlaması açısından kritik bir rol oynamaktadır. Bu düzenlemeler, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kuruluş ve faaliyet koşullarından, müşteri haklarının korunmasına kadar geniş bir yelpazede detaylı kurallar içerecektir. Bu nedenle, kripto varlık hizmet sağlayıcıları ve sektöre girmeyi planlayan kuruluşların, alanında uzman hukukçulardan ve ilgili sektöre dair uzmanlardan destek alarak uyum politikalarını eksiksiz olarak oluşturmaları büyük önem taşımaktadır.

Söze konu Kanun değişikliği, Türkiye'de kripto varlık hizmet sağlayıcılarının faaliyetlerini daha düzenli ve denetimli hale getirecektir. Bu süreçte, hizmet sağlayıcılarının ve diğer ilgili tarafların mevzuata tam uyum sağlaması, sektörün sürdürülebilirliği ve güvenilirliği için şarttır. Kurulun etkin denetim ve rehberlik rolü, bu dönüşümün sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini sağlayacaktır.