Ülkemizde 2016 yılında 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun(“KVKK”)yürürlüğe girmesi ile birlikte kişisel veri, veri işleme, biyometrik veri, özel nitelikli veri gibi kavramlar da hayatımıza girmiştir. İlgili kanun kapsamında kişisel verinin çerçevesi çizilmiş,kişisel veriler kendi içinde sınıflandırılmış, bu çerçeve dahilindeki verilerin depolanması,işlenmesi, aktarılması vb. hususlarda düzenlemeler yapılmıştır.
Özellikle son yıllarda teknolojinin gelişimi ve sosyal medya kullanımının yaygınlaşması ile veriler çok hızlı bir şekilde kaydedilip yayınlanabilir hale gelmiştir. Bilindiği üzere bir fotoğrafın çekilip sosyal medya platformlarından birine yüklenmesi ile birlikte bu fotoğrafın binlerce kilometre ötede bir ülkede erişilebilir hale gelmesi eş zamanlı gerçekleşmekte ve hukuki olarak bir depolama, işleme ve aktarma faaliyeti vücut bulmaktadır.
Bu hususlar nazara alındığında son yıllarda yaygın bir şekilde sanatını sosyal medya platformları ve internet blogları üzerinden icra eden sokak fotoğrafçıları KVKK düzenlemeleriyle sıkça karşı karşıya kalır hale gelmiştir.
Bu noktada gerek amatör gerek profesyonel olarak sokak fotoğrafçılığı sanatını icra eden kişilerin ortaya koydukları sanat ürününün hukuki durumunu, KVKK kapsamında nasıl bir çerçeveye tabi olduğunu, hangi kapsamda değerlendirildiğini, bir sokak fotoğrafçısı olarak hak ve yükümlülüklerini, bu yükümlülüklerin istisnalarını bilmeleri gerekmektedir. Bu nedenle tüm bu hususlarda ilgililere ışık tutması için işbu yazımız kaleme alınmış olup sokak fotoğrafçılığının veri koruma hukuku bakımından değerlendirilmesi yapılmıştır.
I. Sokak Fotoğrafçılığının Tanımı
Sokak fotoğrafçılığı üzerine birbirinden farklı çokça tanım yapılmış olmakla beraber sokak fotoğrafçılığı temelde şehrin sokaklarında dolaşıp hayatı, tesadüfleri, sürprizleri, karşılaşmaları, olay ve insanları fotoğraflamak olarak tanımlanabilir1. Bu anlamda sokak fotoğrafçılığının sıradan insanları, sıradan hayatları, günün içinde kaybolmuş anları ve anıları, ışıkla ve perspektifle buluşturup vizörden süzerek seyircisine aktaran bir sanat olduğunu söylemek mümkündür.
Son yıllarda sosyal medyanın da hayatlarımızda büyük bir yer tutması ve sosyal medyaiçeriklerinin adeta bir sergi niteliğini kazanmasıyla sokak fotoğrafçılığı kavramı ve ürünleri ilesıkça karşılaşmaktayız. Sokak fotoğrafçılığında yalnızca sokakta bulunan insanlar değil, odönemin koşulları, toplumun iyi, kötü yanları, hayatlarından gerçek kesitler de yer almaktadır2.
Bu nedenle fotoğrafı çeken kişinin geleneklere, toplumca kabul edilen etik kurallara ve elbettekanuni düzenlemelere riayet etmesi beklenmektedir. Nitekim fotoğrafı çeken kişinin niyeti yalnızca bir görsel yakalamak iken, fotoğrafı çekilen kişi için durum aynı olmayabilir. Budurum sokak fotoğrafçılığının bir sonucu olarak ortaya çıkan fotoğrafların hukuki boyutu ve fotoğrafı çekilen kişilerin verilerini ve bu verilerin ilgili mevzuat kapsamında korunmasını gündeme getirmektedir. Çalışmamızda sokak fotoğrafçılığında çekimin öznesi kabul edilen kişilerin verileri ve bu verilerin korunması bakımından değerlendirmelerimize yer verilmiştir.
II. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Sokak Fotoğrafçılığı
A. Fotoğrafın Kişisel Veri Olarak Değerlendirilmesi
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) m.3/1-d hükmünde kişisel veri, “kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi” olarak tanımlanmaktadır3. Buna göre, bir gerçek kişinin görüntüsü başta olmak üzere sesi, kimlik numarası, adı, telefon numarası, özgeçmişi kişisel veri olarak kabul edilmektedir. Başta görüntüsü dememizin nedeni, çalışmanın konusunu oluşturan sokak fotoğrafçılığında çekilen fotoğrafların kişisel veri niteliğinde kabul edildiğinin belirtilmek istenmesidir. Elbette sokak fotoğrafçılığında sıkça karşımıza çıkan sokak hayvanlarının görselleri, gerçek kişiye ait bir bilgi içermediğinden kişisel veri niteliğinde kabul edilmeyecektir. İşbu çalışmanın konusunu yalnızca sokak fotoğrafçılığında esere konu gerçek kişi görselleri oluşturmaktadır.
Sokak fotoğrafçılığında kişinin rastgele fotoğrafının çekilerek nasıl olsa o kişinin tanınmayacağı algısı ile hareket etmek isabetli değildir. Nitekim, kişinin yüzünün görseli tek başına o kişiyi belirlenebilir kıldığı gibi, görselin fotoğrafın çekildiği tarih, zaman, lokasyon gibi bilgiler ile eşleşmesi sonucunda fotoğrafta yer alan kişinin kim olduğu tespit edilebilir4.
Belirtmek gerekir ki fotoğrafın çekilmesi suretiyle ilgili kişinin görsel nitelikli verilerin elde edilmesi, toplanması KVKK nezdinde veri işleme faaliyeti olarak kabul edilecektir. Kural olarak kişisel veriler ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemez. Açık rıza harici veri işleme faaliyetinde bulunmak için KVKK’da yer alan hukuki işleme şartlarının diğer bir anlatımla veri işleme istisnalarının varlığı şarttır.
İşbu çalışmanın öznesini oluşturduğu üzere fotoğrafın öznesinin bir gerçek kişi insan olmasından ve gerçek kişinin fotoğrafının kişisel veri olmasından hareketle, kural olarak kişinin açık rızası olmaksızın fotoğrafı çekilemeyecek veya başka türlü işlenemeyecek, elde edilemeyecektir. Açık rızaya ilişkin mevzuat düzenlemesi gereği, ancak fotoğraf çekimine yönelik veri işleme faaliyeti ile ilgili kişinin bilgilendirilmesine dayanan ve bireyin özgür iradesiyle ifade ettiği açık rızasının alınması halinde kişilerin fotoğraflarının çekilmesi ve bu fotoğraflar üzerinde teknik işlem yapılması mümkün olacaktır.
Bir kişinin kredi kartı numarasının veya T.C. kimlik bilgisinin hukuka aykırı şekilde ve ilgili kişinin açık rızası olmaksızın ve veri işleme istisnalarının da yer almadığı bir durumda elde edilmesi, işlenmesi, kopyalanması kişisel verilerin hukuka aykırı elde edilmesi sonucunu doğurmaktadır. Benzer durum sokak fotoğrafçılığı sonucunda ortaya çıkan görseller bakımından da geçerlidir. Fotoğrafta yer alan kişi/kişilerin açık rızalarının yer almadığı bir
faaliyet hukuka aykırı gerçekleşmiş kabul edilecektir. Elbette kişilerden alınacak açık rızadan önce kişilerin konuya ilişkin bilgilendirilmesi, açık rızanın zorlayıcı ve zorunlu bir unsur olarak
kişilere sunulmaması gerekmektedir.
KVKK’da kişisel verilerin tanımlanmasından sonra, diğer kişisel verilere göre kişinin ayrımcılığa maruz kalmaması ve mağdur olmaması amacıyla daha sıkı şekilde tanımlanması ve sınırlandırılması gereken ve yorum yöntemiyle genişletilemeyen “özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartları” başlıklı 6. madde düzenlenmiştir. Buna göre, “Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel veridir.” Diğer kişisel verilerde olduğu gibi kural olarak özel nitelikli verilerin işlenmesi açık rıza şartına bağlı olmaktadır5.
KVKK’da 6. madde bakımından dikkat edilmesi gereken husus, biyometrik verilerin de özel nitelikli kişisel veri olarak sayılmış olmasıdır. Kişisel Verileri Koruma Kurumu(“Kurum”) tarafından yapılan tanıma göre biyometrik veri, “yüz görüntüleri veya daktiloskopi veriler gibi bir gerçek kişinin özgün bir şekilde teşhis edilmesini sağlayan veya teyit eden fiziksel, fizyolojik veya davranışsal özelliklerine ilişkin olarak spesifik teknik işlemeden kaynaklanan kişisel verilerdir.”6.
Yapılan açıklamalar ışığında fotoğrafın öncelikli olarak bir kişisel veri olduğu; fotoğrafın teknik bir işleme alınması sonucunda elde edilen verinin ise biyometrik veri yani özel nitelikli kişisel veri olacağı söylenebilir. Yüz tanımaya ilişkin yazılımlarla teknik işleme tabi tutulan kişinin yüzünün analiz edilmesi halinde özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesi söz konusu olmaktadır7. Benzer şekilde literatürdeki görüşler gelecek zamanda kişilerin sokakta yanından
rastgele geçen herhangi bir kişinin gizlice fotoğrafını çekerek yüzünün görüntüsü ile arama yapmak suretiyle sosyal medya profillerine ulaşabilecekleri yönündedir8.
Yüz tanıma metotları gibi çeşitli teknolojilerinin gelişmesi güvenlikten sağlığa pek çok sektörün iş yapış şekillerini kolaylaştırırken, bu teknolojilerinin süjesi olarak yer alan bireylerin
Anayasadan kaynaklı kişilik haklarına ve kişisel verilerinin korunması dengesine özen gösterilmesi gerekmektedir.
B. Kişisel Verilerin Korunması Bakımından Fotoğrafçının Hukuki Durumu
Kişisel verileri, kimliği belli veya belirlenebilir gerçek kişiye ait her türlü bilgi olarak tanımladıktan sonra, kişisel verilerin elde edilmesi, kopyalanması, toplanması halinin de kişisel verilerin işlenmesi olarak düzenlendiğini belirtmiştik.
Gerçek bir kişiye ait fotoğraf, tek başına yahut başka bilgiler ile eşleşmesi suretiyle kişinin kimliğini belirlenebilir kılması bakımından kişisel veri olarak kabul edilmektedir. Sokak fotoğrafçılığındaki fotoğraf çekme eylemi ise kişisel verilerin işlenmesine karşılık gelecektir. Fotoğrafların teknik işlemlerle işlenmesi halinde ise yukarıda belirtildiği gibi özel nitelikli veriler söz konusu olmaktadır.
Burada üzerinde durulması gereken nokta, fotoğrafçının KVKK kapsamında hangi konumda olacağıdır. KVKK’da veri işleme faaliyetini gerçekleştiren iki farklı kavramdan bahsedilmektedir. Buna göre, kişisel verilerin işleme amaçlarını ve vasıtalarını belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olan gerçek veya tüzel kişi “veri sorumlusu”; veri sorumlusunun verdiği yetkiye dayanarak onun adına kişisel verileri işleyen gerçek veya tüzel kişi ise “veri işleyen” olarak tanımlanmıştır.
Sokak fotoğrafçılığında fotoğraf çekme eylemi ile veri işleme faaliyetinde bulunan fotoğrafçının KVKK nezdinde veri işleyen mi olacağı yoksa veri sorumlusu olacağı her bir durumda tekrar değerlendirilmelidir. Örneğin, kendi belirlediği bir amaç doğrultusunda fotoğrafları çeken, kaydeden, rötuş ve düzenlemeleri yaparak çoğaltan bir fotoğrafçı veri sorumlusu olarak tanımlanacaktır. Bu örnekte fotoğraflar üzerindeki tüm amaç ve vasıtalar ile veri kayıt sistemini belirleme yetkisi de veri sorumlusuna aittir. Bununla beraber, başka bir veri sorumlusu adına sokak fotoğrafçılığı yapan fotoğrafçı esasen başkasının vermiş olduğu yetki ve başkasına ait amaçlar doğrultusunda yalnızca fotoğraf çekme eylemini gerçekleştirmektedir. Böyle bir durumda çekmiş olduğu fotoğraflar üzerinde ufak düzeltmeler, rötuşlar gerçekleştirse de veri kayıt sisteminden ve veri işleme amaçlarından sorumlu olmaması sebepleriyle fotoğrafçının veri işleyen olduğundan bahsedilecektir.
Fotoğrafçının veri sorumlusu mu veri işleyen mi olduğu hususu KVKK’da yer alan sorumlulukların tespiti bakımından önemlidir.
Fotoğraf çekimi ile gerçekleşen veri işleme sürecinde belirli durumların gerçekleşmesi halinde, KVKK’da düzenlenmiş istisna hükümlerinin söz konusu olacağından bahsedilmelidir. Buna
göre, fotoğraf çekimi açısından fotoğrafların çekilme amacına ve yerine göre bu hükümler farklılık göstermektedir. Bir sonraki bölümde bu husus tartışılacaktır.
C. Veri Koruma Hukuku ve İstisnaların Sokak Fotoğrafçılığına Etkisi
a. Çekilme amacına göre fotoğrafın hukuki niteliği
i. Kişisel amaçla çekilen fotoğraflar
KVKK m.28/1-a’ya göre, “kişisel verilerin, üçüncü kişilere verilmemek ve veri güvenliğine ilişkin yükümlülüklere uyulmak kaydıyla gerçek kişiler tarafından tamamen kendisiyle veya aynı konutta yaşayan aile fertleriyle ilgili faaliyetler kapsamında işlenmesi” halinde KVKK hükümleri uygulanmayacaktır. Bu nedenle, aile arasında gerçekleşen özel günlerde çekilen fotoğraflarlar bakımından KVKK’nın uygulanmayacağından bahsedilebilir. Elbette bu durumda aile bireylerinin kişilik haklarını korumak adına dikkatli olmakta fayda var. Nitekim bu fotoğrafların sosyal ağlarda paylaşılması ya da kamuya açık ortamlarda ifşa edilmesi istisna hükmünün dışına çıkmaktadır.
ii. Sanatsal ve bilimsel amaçlı fotoğraf
Sanatsal veya bilimsel amaçlarla çekilen fotoğrafların hukuki durumuna bakıldığında, KVKK m.28/1-c’ye göre, “Kişisel verilerin millî savunmayı, millî güvenliği, kamu güvenliğini, kamu
düzenini, ekonomik güvenliği, özel hayatın gizliliğini veya kişilik haklarını ihlal etmemek ya da suç teşkil etmemek kaydıyla, sanat, tarih, edebiyat veya bilimsel amaçlarla ya da ifade özgürlüğü kapsamında işlenmesi” halinde bu KVKK hükümleri uygulanmayacaktır.
Sokak fotoğrafçılığı, yukarıda da açıklandığı gibi insanların sanatsal amaç güttükleri bir fotoğrafçılık türü olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sokak fotoğrafçılığı kapsamında çekilen fotoğrafların sanatsal amaçla çekilmesi hali istisna kapsamında bulunsa da madde metninde “özel hayatın gizliliğini veya kişilik haklarını ihlal etmemek ya da suç teşkil etmemek kaydıyla” denilmek suretiyle fotoğraf çekim eylemi gerçekleştirilirken kişilerin kişilik haklarının da ihlal edilmemesi gerektiği belirtilmektedir. Buna göre, kişilerin kişilik hakları ile sanatsal amaç arasındaki menfaat dengesinin gözetilmesinin önemli olduğunu belirtmekte fayda bulunmaktadır.
Somut olaya göre karar verilmesi gereken bir durum olan sokak fotoğrafçılığında, fotoğrafçının amacı sanatsal veya bilimsel bir faaliyet olsa da kişinin kendi görüntüsünün bir fotoğraf çekimine konu edilmesi ve bu suretle verilerinin işlenmesi kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olan kişilik hakkı kapsamında yer aldığından, fotoğrafı bizzat çekilen kişiden açık rıza alınması gerekmektedir. Bu nedenle sokak fotoğrafçılığının tümüyle istisna kapsamına girdiğinden bahsedilmesi mümkün değildir.
Elbette sokak fotoğrafçısının açık rıza alma faaliyeti her halükarda fotoğraf çekiminden önce olmalıdır. Bu suretle fotoğrafı çekilecek kişi açık rıza verdiği konuya ilişkin önceden bilgi sahibi olmalıdır. Çekimden sonra alınacak açık rıza KVKK düzenlemelerine aykırılık teşkil edecektir. Fotoğrafı çekilecek kişinin bir çocuk olması halinde ise açık rıza yasal temsilcileri tarafından verilecektir.9
Açık rızanın verilmesi, rızanın geri alınmayacağı anlamına gelmemektedir. Açık rıza, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan biri olarak, veri sahibinin şarta bağlı olmaksızın bu rızayı geri alması her zaman mümkündür. Açık rıza yalnızca sanatsal veya bilimsel amaçlı verilmiş ancak fotoğraf daha sonradan ticari amaçla kullanılmışsa verilen rızanın geçerli olacağından bahsedilemez10.
iii. İfade özgürlüğü kapsamında çekilen fotoğraf
İfade özgürlüğü kapsamında çekilen fotoğraflara yönelik istisna da başlık ii.’de olduğu gibi KVVK m.28/1-c’de düzenlenmiştir: “Kişisel verilerin millî savunmayı, millî güvenliği, kamu güvenliğini, kamu düzenini, ekonomik güvenliği, özel hayatın gizliliğini veya kişilik haklarını ihlal etmemek ya da suç teşkil etmemek kaydıyla, sanat, tarih, edebiyat veya bilimsel amaçlarla ya da ifade özgürlüğü kapsamında işlenmesi” halinde KVKK hükümleri uygulanmayacaktır.
İfade özgürlüğü konusunda, kişilerin ifade etme biçimlerinin farklılığı bakımından ihtimallerin sıralanması gerekecektir. Yukarıda açıklandığı gibi, fotoğraflar üzerinde kişinin kişilik hakkı bulunmasından dolayı fotoğrafçının kişinin yüzüne odaklanmış şekilde bizzat kişiyi çektiği fotoğraflar için açık rızanın alınması gerekmektedir.
İhtimallerden bir tanesi, kamusal alanda yapılan bir yürüyüşün sokak fotoğrafçısı tarafından
çekilmesidir. Bu fotoğrafların çekilmesi, kişilerin yaptıkları gösterinin içeriği bakımından
kişilerin siyasi görüşü, cinsel tercihleri veya etnik kimlikleri yönünden kişisel verilerinin belirlenebilir olmasına yol açacağından dolayı kişilerin kişilik haklarının, istisnadan daha çok korunması gerekliliğini ortaya çıkarabilir. Dolayısıyla bu konuda fotoğrafçının istisnaya mutlak olarak tabi olması söz konusu olmamaktadır.
Bir başka ihtimal olarak sokak fotoğrafçısının kamusal alanda gerçekleşen bir suç kapsamında bunu görüntülemek amacıyla fotoğraf çekmesi olabilir. Bu olayda, kamu yararı bulunması gerekçesiyle fotoğrafçının çekim yapması mümkün olmakla beraber, polis veya diğer kolluk kuvvetleri bakımından bir güvenlik endişesi bulunması halinde fotoğraf çekiminin engellenmesi ihtimali de göz ardı edilmemelidir.
iv. Meşru menfaat kapsamında çekilen fotoğraf
KVKK m.5/2’de “İlgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması” halinde açık rıza aranmaksızın kişisel verilerin işlenebileceğinden bahsedilmektedir.
Sokak fotoğrafçıları bakımından incelenmesi gereken ihtimale bakarsak, bir fotoğrafçının kamuya açık bir alanda yapılan etkinlikteki misafirlerin fotoğraflarını çekmek için anlaşma yapması halinde meşru menfaatin bulunduğu düşünülmelidir. Böyle bir durumda kişilerin açık rızasının alınmasına gerek olmayacağı gibi kamuya açık bir ortamda gerçekleşen etkinlikte kayıt alınacağının duyurulması ve görüntü alınabileceğinin katılım gösterenler tarafından bilinmesi bir önlem olabilir. Son tahlilde fotoğrafı çekilen kişiler ile çekilen fotoğraf arasındaki menfaat dengesinin somut olay bakımından gözetilmesi gerekmektedir.
v. Ticari amaçlı çekilen fotoğraflar
Sokak fotoğrafçısının, fotoğraf çekme işlemini ticari bir iş olarak (örneğin bir marka, ürün ya da hizmetin tanıtımı için) yapması mümkün olmakla beraber; bu şekilde ticari iş niteliğini haiz bir işte fotoğrafı çekilen kişiden işin ticari amaçlı olduğunun da vurgusu yapılmak suretiyle açık rıza talep edilmelidir.
b. Çekilme yerine göre fotoğrafların hukuki niteliği
i. Kamusal alanda sokak fotoğrafçılığı
Daha önce bahsedildiği gibi sokak fotoğrafçılığı bakımından yapılacak değerlendirmeler somut olaya göre farklılık göstermektedir. Fotoğrafın çekildiği yerin kamusal alan olması, KVVK m.28/1-c istisnasının söz konusu olması için önem arz etmektedir. Örneğin, doğa fotoğrafının çekilmesi sırasında arkada birkaç insanın da çıkması m.28/1-c istisnası bakımından kabul edilebilir olarak gözükmektedir.
Öte yandan kamusal alanda da bireylerin kişilik hakları devam etmektedir. Örneğin bir hastane kamuya açık olmakla birlikte kamusal alan değildir. Bu nedenle hastanede gerçekleşecek bir
çekimde şayet kişilerin yüzleri de görünecekse hastane yönetiminin onayı haricinde fotoğrafı çekilecek kişilerden de açık rıza alınması gerekecektir11. Bu nedenle fotoğraf çekiminin yapılacağı alanın kamusal olması, çekime dahil olacak insanların olması halinde bu kişilerin rızası olmaksızın çekimlerinin yapılabileceği anlamına gelmemektedir.
ii. Kamusal alanda sokak stili fotoğrafçılığı
Özellikle kamusal alanda moda anlayışı beğenilen kişilerin çekildikleri fotoğraflar bulunmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri sokak stili fotoğrafçılığında fotoğrafı çekilen kişilerin rızasının alınıp alınmaması konusunda iki farklı görüş benimsemiştir12. Bir grup çekimin öznesini teşkil eden kişiden rıza alınmasının çekimin doğallığını bozacağını savunurken bir diğer grup ise internet ortamında var olan hiçbir görselin kaybolmayacağından hareketle izin alınması gerekliliğini savunmaktadır13.
Türk mevzuatına bakıldığında çekimin konusu yalnızca moda ve stil üzerine olsa da çekim yapılacak kişinin yüzünün gözüktüğü yahut yüzünün ön planda olduğu ve ticari amaçla gerçekleşen çekimlerden her halükârda izin alınması gerekmektedir14.
Sonuç
Tüm bu hususlar nazara alındığında sokak fotoğrafçılığının veri koruma hukuku bakımından durumunun somut durumla yakından ilişkili olduğu ve sokak fotoğrafçılığının veri koruma hukuku kapsamında mutlak olarak hukuka uygunluğundan yahut hukuka aykırılığından söz edilemeyeceği sonucuna varılmaktadır. Bu bağlamda hukuka uygunluk değerlendirmesi yapılırken yekûn olarak sokak fotoğrafçılığı değil münferiden sokak fotoğrafı kapsamında yukarıda belirtiğimiz açılardan bir değerlendirme yapılması hukuki olarak daha sağlıklı bir sonuç doğuracaktır.
KAYNAKÇA
1- Batu, Betül; “6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Kişisel Verilerin İşlenmesi Ve Açık Rıza” (Yüksek Lisans Tezi, 2022), s. 159, https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorguSonucYeni.jsp.
2-Ceylan, Hakkı; “Sokak Fotoğrafçılığı”,
( https://hakkiceylan.com/sokak-fotografciligi ).
3- KVKK, Biyometrik Verilerin İşlenmesinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlara İlişkin Rehber (https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/7047/Biyometrik-Verilerin-Islenmesinde-Dikkat-Edilmesi-Gereken-Hususlara-Iliskin-Rehber#:~:text=Biyometrik%20veriler%2C%20ki%C5%9Filerin%20unutmas%C4%B1n%C4%B1n%20m%C3%BCmk%C3%BCn,bir%20%C5%9Fekilde%20sahip%20olunan%20verilerdir5.)
4- Özer Deniz, Miray; “Özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesi ve bundan doğan sorumluluk” (Doktora tezi, 2022), s.50, https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorguSonucYeni.jsp.
5-Yüksel, Armağan Ebru Bozkurt; “Sokak Fotoğrafçılığı ve Kişisel Verilerin Korunması”,Türkiye Adalet Akademisi Dergisi 1.42: 525-566, s. 531, https://dergipark.org.tr/tr/download/articlefile/1501061#:~:text=Ki%C5%9Fisel%20Verilerin%20Korunmas%C4%B1%20Kanunu'nun%206(1)%20maddesinde%20ki%C5%9Finin,k%C4%B1yafetisebebiyle%20foto%C4%9Fraf%20%C3%A7ekiminin%20konusunu%20olu%C5%9Fturmaktad%C4%B1r..
6- 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, Resmî Gazete 29677 (7 Nisan 2016),Kanun No: 6698, m.3/1-d (https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=6698&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5).
Ülkemizde 2016 yılında 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun(“KVKK”)yürürlüğe girmesi ile birlikte kişisel veri, veri işleme, biyometrik veri, özel nitelikli veri gibi kavramlar da hayatımıza girmiştir. İlgili kanun kapsamında kişisel verinin çerçevesi çizilmiş,kişisel veriler kendi içinde sınıflandırılmış, bu çerçeve dahilindeki verilerin depolanması,işlenmesi, aktarılması vb. hususlarda düzenlemeler yapılmıştır.
Özellikle son yıllarda teknolojinin gelişimi ve sosyal medya kullanımının yaygınlaşması ile veriler çok hızlı bir şekilde kaydedilip yayınlanabilir hale gelmiştir. Bilindiği üzere bir fotoğrafın çekilip sosyal medya platformlarından birine yüklenmesi ile birlikte bu fotoğrafın binlerce kilometre ötede bir ülkede erişilebilir hale gelmesi eş zamanlı gerçekleşmekte ve hukuki olarak bir depolama, işleme ve aktarma faaliyeti vücut bulmaktadır.
Bu hususlar nazara alındığında son yıllarda yaygın bir şekilde sanatını sosyal medya platformları ve internet blogları üzerinden icra eden sokak fotoğrafçıları KVKK düzenlemeleriyle sıkça karşı karşıya kalır hale gelmiştir.
Bu noktada gerek amatör gerek profesyonel olarak sokak fotoğrafçılığı sanatını icra eden kişilerin ortaya koydukları sanat ürününün hukuki durumunu, KVKK kapsamında nasıl bir çerçeveye tabi olduğunu, hangi kapsamda değerlendirildiğini, bir sokak fotoğrafçısı olarak hak ve yükümlülüklerini, bu yükümlülüklerin istisnalarını bilmeleri gerekmektedir. Bu nedenle tüm bu hususlarda ilgililere ışık tutması için işbu yazımız kaleme alınmış olup sokak fotoğrafçılığının veri koruma hukuku bakımından değerlendirilmesi yapılmıştır.
I. Sokak Fotoğrafçılığının Tanımı
Sokak fotoğrafçılığı üzerine birbirinden farklı çokça tanım yapılmış olmakla beraber sokak fotoğrafçılığı temelde şehrin sokaklarında dolaşıp hayatı, tesadüfleri, sürprizleri, karşılaşmaları, olay ve insanları fotoğraflamak olarak tanımlanabilir1. Bu anlamda sokak fotoğrafçılığının sıradan insanları, sıradan hayatları, günün içinde kaybolmuş anları ve anıları, ışıkla ve perspektifle buluşturup vizörden süzerek seyircisine aktaran bir sanat olduğunu söylemek mümkündür.
Son yıllarda sosyal medyanın da hayatlarımızda büyük bir yer tutması ve sosyal medyaiçeriklerinin adeta bir sergi niteliğini kazanmasıyla sokak fotoğrafçılığı kavramı ve ürünleri ilesıkça karşılaşmaktayız. Sokak fotoğrafçılığında yalnızca sokakta bulunan insanlar değil, odönemin koşulları, toplumun iyi, kötü yanları, hayatlarından gerçek kesitler de yer almaktadır2.
Bu nedenle fotoğrafı çeken kişinin geleneklere, toplumca kabul edilen etik kurallara ve elbettekanuni düzenlemelere riayet etmesi beklenmektedir. Nitekim fotoğrafı çeken kişinin niyeti yalnızca bir görsel yakalamak iken, fotoğrafı çekilen kişi için durum aynı olmayabilir. Budurum sokak fotoğrafçılığının bir sonucu olarak ortaya çıkan fotoğrafların hukuki boyutu ve fotoğrafı çekilen kişilerin verilerini ve bu verilerin ilgili mevzuat kapsamında korunmasını gündeme getirmektedir. Çalışmamızda sokak fotoğrafçılığında çekimin öznesi kabul edilen kişilerin verileri ve bu verilerin korunması bakımından değerlendirmelerimize yer verilmiştir.
II. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Sokak Fotoğrafçılığı
A. Fotoğrafın Kişisel Veri Olarak Değerlendirilmesi
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) m.3/1-d hükmünde kişisel veri, “kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi” olarak tanımlanmaktadır3. Buna göre, bir gerçek kişinin görüntüsü başta olmak üzere sesi, kimlik numarası, adı, telefon numarası, özgeçmişi kişisel veri olarak kabul edilmektedir. Başta görüntüsü dememizin nedeni, çalışmanın konusunu oluşturan sokak fotoğrafçılığında çekilen fotoğrafların kişisel veri niteliğinde kabul edildiğinin belirtilmek istenmesidir. Elbette sokak fotoğrafçılığında sıkça karşımıza çıkan sokak hayvanlarının görselleri, gerçek kişiye ait bir bilgi içermediğinden kişisel veri niteliğinde kabul edilmeyecektir. İşbu çalışmanın konusunu yalnızca sokak fotoğrafçılığında esere konu gerçek kişi görselleri oluşturmaktadır.
Sokak fotoğrafçılığında kişinin rastgele fotoğrafının çekilerek nasıl olsa o kişinin tanınmayacağı algısı ile hareket etmek isabetli değildir. Nitekim, kişinin yüzünün görseli tek başına o kişiyi belirlenebilir kıldığı gibi, görselin fotoğrafın çekildiği tarih, zaman, lokasyon gibi bilgiler ile eşleşmesi sonucunda fotoğrafta yer alan kişinin kim olduğu tespit edilebilir4.
Belirtmek gerekir ki fotoğrafın çekilmesi suretiyle ilgili kişinin görsel nitelikli verilerin elde edilmesi, toplanması KVKK nezdinde veri işleme faaliyeti olarak kabul edilecektir. Kural olarak kişisel veriler ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemez. Açık rıza harici veri işleme faaliyetinde bulunmak için KVKK’da yer alan hukuki işleme şartlarının diğer bir anlatımla veri işleme istisnalarının varlığı şarttır.
İşbu çalışmanın öznesini oluşturduğu üzere fotoğrafın öznesinin bir gerçek kişi insan olmasından ve gerçek kişinin fotoğrafının kişisel veri olmasından hareketle, kural olarak kişinin açık rızası olmaksızın fotoğrafı çekilemeyecek veya başka türlü işlenemeyecek, elde edilemeyecektir. Açık rızaya ilişkin mevzuat düzenlemesi gereği, ancak fotoğraf çekimine yönelik veri işleme faaliyeti ile ilgili kişinin bilgilendirilmesine dayanan ve bireyin özgür iradesiyle ifade ettiği açık rızasının alınması halinde kişilerin fotoğraflarının çekilmesi ve bu fotoğraflar üzerinde teknik işlem yapılması mümkün olacaktır.
Bir kişinin kredi kartı numarasının veya T.C. kimlik bilgisinin hukuka aykırı şekilde ve ilgili kişinin açık rızası olmaksızın ve veri işleme istisnalarının da yer almadığı bir durumda elde edilmesi, işlenmesi, kopyalanması kişisel verilerin hukuka aykırı elde edilmesi sonucunu doğurmaktadır. Benzer durum sokak fotoğrafçılığı sonucunda ortaya çıkan görseller bakımından da geçerlidir. Fotoğrafta yer alan kişi/kişilerin açık rızalarının yer almadığı bir
faaliyet hukuka aykırı gerçekleşmiş kabul edilecektir. Elbette kişilerden alınacak açık rızadan önce kişilerin konuya ilişkin bilgilendirilmesi, açık rızanın zorlayıcı ve zorunlu bir unsur olarak
kişilere sunulmaması gerekmektedir.
KVKK’da kişisel verilerin tanımlanmasından sonra, diğer kişisel verilere göre kişinin ayrımcılığa maruz kalmaması ve mağdur olmaması amacıyla daha sıkı şekilde tanımlanması ve sınırlandırılması gereken ve yorum yöntemiyle genişletilemeyen “özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartları” başlıklı 6. madde düzenlenmiştir. Buna göre, “Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel veridir.” Diğer kişisel verilerde olduğu gibi kural olarak özel nitelikli verilerin işlenmesi açık rıza şartına bağlı olmaktadır5.
KVKK’da 6. madde bakımından dikkat edilmesi gereken husus, biyometrik verilerin de özel nitelikli kişisel veri olarak sayılmış olmasıdır. Kişisel Verileri Koruma Kurumu(“Kurum”) tarafından yapılan tanıma göre biyometrik veri, “yüz görüntüleri veya daktiloskopi veriler gibi bir gerçek kişinin özgün bir şekilde teşhis edilmesini sağlayan veya teyit eden fiziksel, fizyolojik veya davranışsal özelliklerine ilişkin olarak spesifik teknik işlemeden kaynaklanan kişisel verilerdir.”6.
Yapılan açıklamalar ışığında fotoğrafın öncelikli olarak bir kişisel veri olduğu; fotoğrafın teknik bir işleme alınması sonucunda elde edilen verinin ise biyometrik veri yani özel nitelikli kişisel veri olacağı söylenebilir. Yüz tanımaya ilişkin yazılımlarla teknik işleme tabi tutulan kişinin yüzünün analiz edilmesi halinde özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesi söz konusu olmaktadır7. Benzer şekilde literatürdeki görüşler gelecek zamanda kişilerin sokakta yanından
rastgele geçen herhangi bir kişinin gizlice fotoğrafını çekerek yüzünün görüntüsü ile arama yapmak suretiyle sosyal medya profillerine ulaşabilecekleri yönündedir8.
Yüz tanıma metotları gibi çeşitli teknolojilerinin gelişmesi güvenlikten sağlığa pek çok sektörün iş yapış şekillerini kolaylaştırırken, bu teknolojilerinin süjesi olarak yer alan bireylerin
Anayasadan kaynaklı kişilik haklarına ve kişisel verilerinin korunması dengesine özen gösterilmesi gerekmektedir.
B. Kişisel Verilerin Korunması Bakımından Fotoğrafçının Hukuki Durumu
Kişisel verileri, kimliği belli veya belirlenebilir gerçek kişiye ait her türlü bilgi olarak tanımladıktan sonra, kişisel verilerin elde edilmesi, kopyalanması, toplanması halinin de kişisel verilerin işlenmesi olarak düzenlendiğini belirtmiştik.
Gerçek bir kişiye ait fotoğraf, tek başına yahut başka bilgiler ile eşleşmesi suretiyle kişinin kimliğini belirlenebilir kılması bakımından kişisel veri olarak kabul edilmektedir. Sokak fotoğrafçılığındaki fotoğraf çekme eylemi ise kişisel verilerin işlenmesine karşılık gelecektir. Fotoğrafların teknik işlemlerle işlenmesi halinde ise yukarıda belirtildiği gibi özel nitelikli veriler söz konusu olmaktadır.
Burada üzerinde durulması gereken nokta, fotoğrafçının KVKK kapsamında hangi konumda olacağıdır. KVKK’da veri işleme faaliyetini gerçekleştiren iki farklı kavramdan bahsedilmektedir. Buna göre, kişisel verilerin işleme amaçlarını ve vasıtalarını belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olan gerçek veya tüzel kişi “veri sorumlusu”; veri sorumlusunun verdiği yetkiye dayanarak onun adına kişisel verileri işleyen gerçek veya tüzel kişi ise “veri işleyen” olarak tanımlanmıştır.
Sokak fotoğrafçılığında fotoğraf çekme eylemi ile veri işleme faaliyetinde bulunan fotoğrafçının KVKK nezdinde veri işleyen mi olacağı yoksa veri sorumlusu olacağı her bir durumda tekrar değerlendirilmelidir. Örneğin, kendi belirlediği bir amaç doğrultusunda fotoğrafları çeken, kaydeden, rötuş ve düzenlemeleri yaparak çoğaltan bir fotoğrafçı veri sorumlusu olarak tanımlanacaktır. Bu örnekte fotoğraflar üzerindeki tüm amaç ve vasıtalar ile veri kayıt sistemini belirleme yetkisi de veri sorumlusuna aittir. Bununla beraber, başka bir veri sorumlusu adına sokak fotoğrafçılığı yapan fotoğrafçı esasen başkasının vermiş olduğu yetki ve başkasına ait amaçlar doğrultusunda yalnızca fotoğraf çekme eylemini gerçekleştirmektedir. Böyle bir durumda çekmiş olduğu fotoğraflar üzerinde ufak düzeltmeler, rötuşlar gerçekleştirse de veri kayıt sisteminden ve veri işleme amaçlarından sorumlu olmaması sebepleriyle fotoğrafçının veri işleyen olduğundan bahsedilecektir.
Fotoğrafçının veri sorumlusu mu veri işleyen mi olduğu hususu KVKK’da yer alan sorumlulukların tespiti bakımından önemlidir.
Fotoğraf çekimi ile gerçekleşen veri işleme sürecinde belirli durumların gerçekleşmesi halinde, KVKK’da düzenlenmiş istisna hükümlerinin söz konusu olacağından bahsedilmelidir. Buna
göre, fotoğraf çekimi açısından fotoğrafların çekilme amacına ve yerine göre bu hükümler farklılık göstermektedir. Bir sonraki bölümde bu husus tartışılacaktır.
C. Veri Koruma Hukuku ve İstisnaların Sokak Fotoğrafçılığına Etkisi
a. Çekilme amacına göre fotoğrafın hukuki niteliği
i. Kişisel amaçla çekilen fotoğraflar
KVKK m.28/1-a’ya göre, “kişisel verilerin, üçüncü kişilere verilmemek ve veri güvenliğine ilişkin yükümlülüklere uyulmak kaydıyla gerçek kişiler tarafından tamamen kendisiyle veya aynı konutta yaşayan aile fertleriyle ilgili faaliyetler kapsamında işlenmesi” halinde KVKK hükümleri uygulanmayacaktır. Bu nedenle, aile arasında gerçekleşen özel günlerde çekilen fotoğraflarlar bakımından KVKK’nın uygulanmayacağından bahsedilebilir. Elbette bu durumda aile bireylerinin kişilik haklarını korumak adına dikkatli olmakta fayda var. Nitekim bu fotoğrafların sosyal ağlarda paylaşılması ya da kamuya açık ortamlarda ifşa edilmesi istisna hükmünün dışına çıkmaktadır.
ii. Sanatsal ve bilimsel amaçlı fotoğraf
Sanatsal veya bilimsel amaçlarla çekilen fotoğrafların hukuki durumuna bakıldığında, KVKK m.28/1-c’ye göre, “Kişisel verilerin millî savunmayı, millî güvenliği, kamu güvenliğini, kamu
düzenini, ekonomik güvenliği, özel hayatın gizliliğini veya kişilik haklarını ihlal etmemek ya da suç teşkil etmemek kaydıyla, sanat, tarih, edebiyat veya bilimsel amaçlarla ya da ifade özgürlüğü kapsamında işlenmesi” halinde bu KVKK hükümleri uygulanmayacaktır.
Sokak fotoğrafçılığı, yukarıda da açıklandığı gibi insanların sanatsal amaç güttükleri bir fotoğrafçılık türü olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sokak fotoğrafçılığı kapsamında çekilen fotoğrafların sanatsal amaçla çekilmesi hali istisna kapsamında bulunsa da madde metninde “özel hayatın gizliliğini veya kişilik haklarını ihlal etmemek ya da suç teşkil etmemek kaydıyla” denilmek suretiyle fotoğraf çekim eylemi gerçekleştirilirken kişilerin kişilik haklarının da ihlal edilmemesi gerektiği belirtilmektedir. Buna göre, kişilerin kişilik hakları ile sanatsal amaç arasındaki menfaat dengesinin gözetilmesinin önemli olduğunu belirtmekte fayda bulunmaktadır.
Somut olaya göre karar verilmesi gereken bir durum olan sokak fotoğrafçılığında, fotoğrafçının amacı sanatsal veya bilimsel bir faaliyet olsa da kişinin kendi görüntüsünün bir fotoğraf çekimine konu edilmesi ve bu suretle verilerinin işlenmesi kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olan kişilik hakkı kapsamında yer aldığından, fotoğrafı bizzat çekilen kişiden açık rıza alınması gerekmektedir. Bu nedenle sokak fotoğrafçılığının tümüyle istisna kapsamına girdiğinden bahsedilmesi mümkün değildir.
Elbette sokak fotoğrafçısının açık rıza alma faaliyeti her halükarda fotoğraf çekiminden önce olmalıdır. Bu suretle fotoğrafı çekilecek kişi açık rıza verdiği konuya ilişkin önceden bilgi sahibi olmalıdır. Çekimden sonra alınacak açık rıza KVKK düzenlemelerine aykırılık teşkil edecektir. Fotoğrafı çekilecek kişinin bir çocuk olması halinde ise açık rıza yasal temsilcileri tarafından verilecektir.9
Açık rızanın verilmesi, rızanın geri alınmayacağı anlamına gelmemektedir. Açık rıza, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan biri olarak, veri sahibinin şarta bağlı olmaksızın bu rızayı geri alması her zaman mümkündür. Açık rıza yalnızca sanatsal veya bilimsel amaçlı verilmiş ancak fotoğraf daha sonradan ticari amaçla kullanılmışsa verilen rızanın geçerli olacağından bahsedilemez10.
iii. İfade özgürlüğü kapsamında çekilen fotoğraf
İfade özgürlüğü kapsamında çekilen fotoğraflara yönelik istisna da başlık ii.’de olduğu gibi KVVK m.28/1-c’de düzenlenmiştir: “Kişisel verilerin millî savunmayı, millî güvenliği, kamu güvenliğini, kamu düzenini, ekonomik güvenliği, özel hayatın gizliliğini veya kişilik haklarını ihlal etmemek ya da suç teşkil etmemek kaydıyla, sanat, tarih, edebiyat veya bilimsel amaçlarla ya da ifade özgürlüğü kapsamında işlenmesi” halinde KVKK hükümleri uygulanmayacaktır.
İfade özgürlüğü konusunda, kişilerin ifade etme biçimlerinin farklılığı bakımından ihtimallerin sıralanması gerekecektir. Yukarıda açıklandığı gibi, fotoğraflar üzerinde kişinin kişilik hakkı bulunmasından dolayı fotoğrafçının kişinin yüzüne odaklanmış şekilde bizzat kişiyi çektiği fotoğraflar için açık rızanın alınması gerekmektedir.
İhtimallerden bir tanesi, kamusal alanda yapılan bir yürüyüşün sokak fotoğrafçısı tarafından
çekilmesidir. Bu fotoğrafların çekilmesi, kişilerin yaptıkları gösterinin içeriği bakımından
kişilerin siyasi görüşü, cinsel tercihleri veya etnik kimlikleri yönünden kişisel verilerinin belirlenebilir olmasına yol açacağından dolayı kişilerin kişilik haklarının, istisnadan daha çok korunması gerekliliğini ortaya çıkarabilir. Dolayısıyla bu konuda fotoğrafçının istisnaya mutlak olarak tabi olması söz konusu olmamaktadır.
Bir başka ihtimal olarak sokak fotoğrafçısının kamusal alanda gerçekleşen bir suç kapsamında bunu görüntülemek amacıyla fotoğraf çekmesi olabilir. Bu olayda, kamu yararı bulunması gerekçesiyle fotoğrafçının çekim yapması mümkün olmakla beraber, polis veya diğer kolluk kuvvetleri bakımından bir güvenlik endişesi bulunması halinde fotoğraf çekiminin engellenmesi ihtimali de göz ardı edilmemelidir.
iv. Meşru menfaat kapsamında çekilen fotoğraf
KVKK m.5/2’de “İlgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması” halinde açık rıza aranmaksızın kişisel verilerin işlenebileceğinden bahsedilmektedir.
Sokak fotoğrafçıları bakımından incelenmesi gereken ihtimale bakarsak, bir fotoğrafçının kamuya açık bir alanda yapılan etkinlikteki misafirlerin fotoğraflarını çekmek için anlaşma yapması halinde meşru menfaatin bulunduğu düşünülmelidir. Böyle bir durumda kişilerin açık rızasının alınmasına gerek olmayacağı gibi kamuya açık bir ortamda gerçekleşen etkinlikte kayıt alınacağının duyurulması ve görüntü alınabileceğinin katılım gösterenler tarafından bilinmesi bir önlem olabilir. Son tahlilde fotoğrafı çekilen kişiler ile çekilen fotoğraf arasındaki menfaat dengesinin somut olay bakımından gözetilmesi gerekmektedir.
v. Ticari amaçlı çekilen fotoğraflar
Sokak fotoğrafçısının, fotoğraf çekme işlemini ticari bir iş olarak (örneğin bir marka, ürün ya da hizmetin tanıtımı için) yapması mümkün olmakla beraber; bu şekilde ticari iş niteliğini haiz bir işte fotoğrafı çekilen kişiden işin ticari amaçlı olduğunun da vurgusu yapılmak suretiyle açık rıza talep edilmelidir.
b. Çekilme yerine göre fotoğrafların hukuki niteliği
i. Kamusal alanda sokak fotoğrafçılığı
Daha önce bahsedildiği gibi sokak fotoğrafçılığı bakımından yapılacak değerlendirmeler somut olaya göre farklılık göstermektedir. Fotoğrafın çekildiği yerin kamusal alan olması, KVVK m.28/1-c istisnasının söz konusu olması için önem arz etmektedir. Örneğin, doğa fotoğrafının çekilmesi sırasında arkada birkaç insanın da çıkması m.28/1-c istisnası bakımından kabul edilebilir olarak gözükmektedir.
Öte yandan kamusal alanda da bireylerin kişilik hakları devam etmektedir. Örneğin bir hastane kamuya açık olmakla birlikte kamusal alan değildir. Bu nedenle hastanede gerçekleşecek bir
çekimde şayet kişilerin yüzleri de görünecekse hastane yönetiminin onayı haricinde fotoğrafı çekilecek kişilerden de açık rıza alınması gerekecektir11. Bu nedenle fotoğraf çekiminin yapılacağı alanın kamusal olması, çekime dahil olacak insanların olması halinde bu kişilerin rızası olmaksızın çekimlerinin yapılabileceği anlamına gelmemektedir.
ii. Kamusal alanda sokak stili fotoğrafçılığı
Özellikle kamusal alanda moda anlayışı beğenilen kişilerin çekildikleri fotoğraflar bulunmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri sokak stili fotoğrafçılığında fotoğrafı çekilen kişilerin rızasının alınıp alınmaması konusunda iki farklı görüş benimsemiştir12. Bir grup çekimin öznesini teşkil eden kişiden rıza alınmasının çekimin doğallığını bozacağını savunurken bir diğer grup ise internet ortamında var olan hiçbir görselin kaybolmayacağından hareketle izin alınması gerekliliğini savunmaktadır13.
Türk mevzuatına bakıldığında çekimin konusu yalnızca moda ve stil üzerine olsa da çekim yapılacak kişinin yüzünün gözüktüğü yahut yüzünün ön planda olduğu ve ticari amaçla gerçekleşen çekimlerden her halükârda izin alınması gerekmektedir14.
Sonuç
Tüm bu hususlar nazara alındığında sokak fotoğrafçılığının veri koruma hukuku bakımından durumunun somut durumla yakından ilişkili olduğu ve sokak fotoğrafçılığının veri koruma hukuku kapsamında mutlak olarak hukuka uygunluğundan yahut hukuka aykırılığından söz edilemeyeceği sonucuna varılmaktadır. Bu bağlamda hukuka uygunluk değerlendirmesi yapılırken yekûn olarak sokak fotoğrafçılığı değil münferiden sokak fotoğrafı kapsamında yukarıda belirtiğimiz açılardan bir değerlendirme yapılması hukuki olarak daha sağlıklı bir sonuç doğuracaktır.
KAYNAKÇA
1- Batu, Betül; “6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Kişisel Verilerin İşlenmesi Ve Açık Rıza” (Yüksek Lisans Tezi, 2022), s. 159, https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorguSonucYeni.jsp.
2-Ceylan, Hakkı; “Sokak Fotoğrafçılığı”,
( https://hakkiceylan.com/sokak-fotografciligi ).
3- KVKK, Biyometrik Verilerin İşlenmesinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlara İlişkin Rehber (https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/7047/Biyometrik-Verilerin-Islenmesinde-Dikkat-Edilmesi-Gereken-Hususlara-Iliskin-Rehber#:~:text=Biyometrik%20veriler%2C%20ki%C5%9Filerin%20unutmas%C4%B1n%C4%B1n%20m%C3%BCmk%C3%BCn,bir%20%C5%9Fekilde%20sahip%20olunan%20verilerdir5.)
4- Özer Deniz, Miray; “Özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesi ve bundan doğan sorumluluk” (Doktora tezi, 2022), s.50, https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorguSonucYeni.jsp.
5-Yüksel, Armağan Ebru Bozkurt; “Sokak Fotoğrafçılığı ve Kişisel Verilerin Korunması”,Türkiye Adalet Akademisi Dergisi 1.42: 525-566, s. 531, https://dergipark.org.tr/tr/download/articlefile/1501061#:~:text=Ki%C5%9Fisel%20Verilerin%20Korunmas%C4%B1%20Kanunu'nun%206(1)%20maddesinde%20ki%C5%9Finin,k%C4%B1yafetisebebiyle%20foto%C4%9Fraf%20%C3%A7ekiminin%20konusunu%20olu%C5%9Fturmaktad%C4%B1r..
6- 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, Resmî Gazete 29677 (7 Nisan 2016),Kanun No: 6698, m.3/1-d (https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=6698&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5).