DÜNYA ÖRNEKLERİYLE TÜRK HUKUKUNDA KRİPTO VARLIK HİZMET SAĞLAYICILARA İLİŞKİN MEVCUT VE BEKLENEN DÜZENLEMELER
Logo



Av. Feride Hilal İmal 13 Dec, 2021 Universal

DÜNYA ÖRNEKLERİYLE TÜRK HUKUKUNDA KRİPTO VARLIK HİZDünya Örnekleriyle Türk Hukukunda Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılara İlişkin Mevcut ve Beklenen DüzenlemelerMET SAĞLAYICILARA İLİŞKİN MEVCUT VE BEKLENEN DÜZENLEMELER


I. GENEL OLARAK

   Tüm dünya ülkelerinde blokzincir teknolojisinin yükselişiyle, bu teknoloijnin bir görünümü olan kripto varlıklar da özellikle ödeme, saklama değişim özellikleriyle finansal bir araç olarak kullanılmaya başlamış ve bu kullanıma aracılık eden işlem ve saklama platformları doğmaya başlamıştır. Finansal bir ürün olarak kripto varlıkların yükselişi öncelikle finansal ekosistemi tehdit eder boyutlara ulaşamadığından, ülkelerin regülasyon konusundaki genel eğilimi, ekosistemin gelişimini izlemek fakat bu esnada da müşterileri sakıncalar konusunda uyarmak noktasında olmuştur. Özellikle 2018-2019 yıllarına gelindiğinde, kripto varlık ekosisteminin büyüme hızındaki yükseliş, ülkeleri özellikle merkeziyetsiz yapısı nedeniyle kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanın önlenmesi ve müşterilerin korunması yönleriyle uluslararası düzenlemeler yapma eğilimine sevk etmiştir. Bu yolla uluslararası bir çerçeve olarak karşımıza çıkan iki düzenleme, FATF, ve IOSCO tavsiye kararları olmuştur. Bu düzenlemelerle birlikte finans ve finansal teknolojiler konusunda dünya lideri konumunda olan ABD, eyaletler bazında yeknasak olmayan birçok düzenleme barındırsa da, federal düzlemde FATF ve IOSCO tavsiye kararlarına yönelik düzenlemeler yapmakla yetinmiştir. Yine Avrupa Komisyonu, 24 Eylül 2020 tarihinde, Dijital Finans Paketi kapsamında Kripto Varlıklara ilişkin düzenlemeler içeren “Kripto Varlıklar Piyasası Düzenlemesi (Markets in Crypto-Assets Regulation-MiCA) isimli oldukça kapsamlı yeni bir yasa tasarısı yayımlamıştır. Bu tasarı, kripto varlıklara ilişkin tanımları, türleri, düzenleyici ve denetleyici otoritelerin belirlenmesi, Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların (Crypto Assets Service Providers-CASP) ve ihraççıların lisans, yetki vb. faaliyet gereklilikleri, yükümlülükleri, tasarının kapsamı, yatırımcıların korunması gibi kuralları düzenlemektedir.

 

II. FATF ve IOSCO Tavsiye Kararları

   FATF Tavsiye Kararları, 2018 yılında içinde Türkiye’nin de bulunduğu G-20 Ülkelerinin maliye bakanlarının Buenos Aires’te yaptıkları toplantıda Kara Paranın Aklanması (Anti-money Laundering- AML) ve Terörizmin finansmanın önlenmesi (Countering the Financing of Terrorizm-CFT)  konusunda G-20 ülkelerine bağlı uluslararası çalışmalar yapan Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force-FATF)’nü göreve davet etmişler, bunun üzerine FATF aynı yıl, geleneksel finansal ekosistemindeki AML ve CFT yükümlülüklerinin kapsamına kripto varlıklar da dahil edilmesi gerektiğini bildiren tavsiye kararını yayımlamıştır. 2019 ve 2020 yıllarında ise FATF bu raporu güncellemiştir. FATF kararları tavsiye niteliğinde olmakla, uluslararası finansın güvenle sürdürülebilmesi amacıyla G-20 ülkelerinin FATF tavsiye kararlarını iç hukuklarına uyarlamaları zaruri olup, ülkemizde de bu kapsamda aşağıda değineceğimiz düzenlemeler yapılmıştır.

   Yine, 2018 yılında Türkiye’nin de üyesi olduğu Uluslararası Menkul Kıymet Komisyonları Örgütü (International Organization of Securities Commissions-IOSCO) kripto para arzı konusunda ICO Network ve kripto para işlem platformları Konusunda İkincil Piyasa Düzenleme Komitesi oluşturarak çalışmalar yapmıştır. İkincil Piyasa Düzenleme Komitesi, üye ülkelerdeki durumu derlemiş, 2020 Şubat ayında ise Kripto Varlık Platformlarına İlişkin Meseleler, Riskler ve düzenleyici Yaklaşımlar (Issues, Risks and Regulatory Considerations Relating to Crypto-Asset Trading Platforms) isimli bir rapor yayımlamıştır. Bu raporda yatırımcının korunması, piyasaların işletilmesi ve risklerin azaltılması kapsamında alınacak önlemler ve yapılması önerilen düzenlemelere yer verilmiştir.

III. Avrupa Birliği  MiCA Tasarısı

   Uluslararası çerçeve haricinde, Avrupa Komisyonu da, 24 Eylül 2020 tarihinde, Dijital Finans Paketi kapsamında Kripto Varlıklara ilişkin düzenlemeler içeren “Kripto Varlıklar Piyasası Düzenlemesi (Markets in Crypto-Assets Regulation-MiCA) isimli oldukça kapsamlı yeni bir yasa tasarısı yayımlamıştır. Bu tasarı, kripto varlıklara ilişkin tanımları, türleri, düzenleyici ve denetleyici otoritelerin belirlenmesi, Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların (Crypto Assets Service Providers-CASP) ve ihraççıların lisans, yetki vb. faaliyet gereklilikleri, yükümlülükleri, tasarının kapsamı, yatırımcıların korunması gibi Kuralları Düzenlemektedir. Tasarıda kripto varlıklar, Varlığa Dayalı Kripto Varlıklar, Elektronik Para Kripto Varlıklar ve Diğer Kripto Varlıklar olmak üzere üç kategoriye ayrılmış ve kategorisine göre ihraç koşulları belirlenmiştir. Varlığa Dayalı Kripto Varlıkların ihraç şartları ağır koşullara bağlanmışken (örneğin, Regülatör onayına ve rezervle ilgili sıkı koşullara), Elektronik Kripto Varlıkların nispeten nispeten sıkı olmakla, Diğer Kripto Varlıkların ihracına ilişkin de koşullar belirlenmiştir. Ayrıca Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılar da 3 gruba ayrılarak, genişleyen her bir basamak grup için artan lisans ve asgari ödenmiş sermaye şartı getirilmiştir. Ayrıca danışmanlık faaliyetleri dahi kripto varlık hizmet sağlayıcısı faaliyetleri olarak nitelendirilmiş, lisans ve asgari sermaye şartına bağlanmıştır.  İlgili düzenleme, yürürlüğü ile birlikte üye devletlerde geçerli bir yasa halini alacaktır. Tasarının yasalaşması ile,  AB üyesi olmasa dahi AB üyesi ülkeler ile yasa kapsamındaki hizmetlerin alım veya satımını gerçekleştirecek ülkelerin de bu düzenlemeler ile bağlı olacağı düzenlendiğinden Türk Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılarının da AB ülkelerine hizmet sunması ancak MiCA yükümlülüklerini yerine getirmeleriyle mümkün olacaktır. Türkiye için de kritik öneme sahip bu tasarının bazı maddelerinin 2022 yılında yürürlüğe girmesi, tamamının yürürlüğünün ise 2024 yılına kadar tamamlanması beklenmektedir.

IV. ABD Düzenlemeleri

   Amerika Birleşik Devletlerinde ise düzenlemeler konusundaki mevcut yaklaşım, yatırımcılar için cazip olan kripto varlıkların merkeziyetsiz, izin gerektirmeyen, sınırları olmayan, alternatif yatırım aracı yapısına zarar verebilecek aşırı düzenleme eğiliminden kaçınma noktasındadır. ABD kripto varlıkları, finansal düzenleyici ve denetleyici kurumlarıyla birlikte finansal bir enstrüman olarak kabul etmiş ve yatırımı destekleyici, teşvik edici uygulamalar yapma iradesi göstermektedir. Ülkede kripto varlık, sadece işlem platformlarından değil, bankalardan, gerçek kişilerden, kripto varlık ATM’lerinden de alınıp satılabilmektedir. Ülkede Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (Office of The Comptroller of The Currency-OCC) 2020 yılında vermeye başladığı izinle bankalar, geleneksel bankacılık faaliyetlerinin yanı sıra, kripto varlık mevduat hesapları açma, alım satım, değişim işlemleri, aracı kuruluş ve yatırım danışmanları için saklama ve danışmanlık çözümleri sunma faaliyetleri de gerçekleştirmektedir. Ülkede eyalet bazlı birbirinden oldukça farklı düzenleme ve yaklaşımlar olsa da kripto varlık işlem platformlarına yönelik federal düzenlemeler, genellikle FATF tavsiyelerine paralel terörizm ve mali suçlarla mücadele, IOSCO ilkelerine paralel saklama, aracılık, arz standartlarıyla piyasa güvenilirliğini hedefleyen geleneksel finansal düzenlemelerin kapsamının içine dahil edilmesi şeklinde kendini göstermektedir.

   Bununla birlikte, son dönemde Coinbase’in yüksek faiz getirili stablecoin ürünü Lend’i hayata geçirmesi halinde kendisine dava açacağını duyuran Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (Securities and Exchange Commission-SEC)’in açıklamasından sonra kripto varlık işlem patformları regülasyon çağrısında bulunmuş, yine regülatörler de daha kapsamlı regülasyon çalışmalarına göz kırpan açıklamalar yapmışlardır. 2022 yılının ABD için de kripto varlıklar konusunda düzenleme yılı olacağını söyleyebiliriz.

V. TÜRKİYE’DEKİ MEVCUT VE BEKLENEN DÜZENLEMELER

1. Mevcut Durum

 Ülkemizde, kripto varlıklar, yazımızın devamında detaylandıracağımız bazı ikincil düzenlemelere konu olmakla birlikte henüz Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılara ilişkin müstakil bir düzenleme bulunmamaktadır. Ülkemizde henüz regüle edilmemiş bu alanda yasal bir şekilde faaliyet gösteren Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılarının hukuki statüsünü belirlemek oldukça önemlidir. Keza bu şirketlerin kuruluş işlemlerinin nasıl yapılacağı, faaliyetlerini ne şekilde gerçekleştirecekleri, cezai ve hukuki sorumluluklarının neler olduğunun belirlenmesi gerekecektir.

   Kripto Varlık hizmet sağlayıcıları ülkemizde genellikle Kripto Para İşlem Borsası olarak kendisini göstermektedir. Bu platformları “borsa” olarak isimlendirmek, şirketlerin borsaya kote edilmiş hisseleri nezdinde yatırımcıların alım satım işlemleri yaptığı klasik borsa işlemleri ile benzer yapıda, kripto para alım satım işlemleri yapılmasının bir sonucudur. Ülkemizde bilindiği gibi klasik borsa faaliyetleri Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) denetiminde olup,  Sermaye Piyasası Kanunu (SerPK) ve ilgili mevzuat hükümlerine tabidir. Kurgu itibariyle birbirine benzeyen bu iki yapı nedeniyle, Kripto Para İşlem Borsaları için de SerPK hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı değerlendirilmelidir. Bu değerlendirmeyi yapabilmek içinse kripto paraların SerPK’nun kapsamının belirlendiği 6. Maddesinde sözü edilen Sermaye Piyasası araçlarından biri olup olmadığının tespiti gerekir. Sermeye Piyasası Araçlarının neler olduğu yine aynı Kanunun “Kısaltmalar ve Tanımlar” başlıklı m. 3/f. 1/b. ş’ de “Menkul kıymetler ve türev araçlar ile yatırım sözleşmeleri de dâhil olmak üzere Kurulca bu kapsamda olduğu belirlenen diğer sermaye piyasası araçları” şeklinde düzenlenmiştir. Buradan hareketle, kripto paraların bir sermaye piyasası aracı olmadığını ve bu nedenle de SerPK’nun kapsamına girmediğini ve dolayısıyla SPK denetimine tabi olmadığını söyleyebiliriz.

   Yine aynı şekilde bir finansal enstrüman olarak da kullanılan kripto varlıkların, ve dolayısıyla finansal hizmet sağlayan Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve/veya Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası(TCMB) otoritesinde değerlendirilip değerlendirilmeyeceği de bu konuda yapılacak düzenlemeleri beklemeyi gerektirmektedir.

   Buradan hareketle, mevcut durumda ülkemizde Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılar genel hükümlere göre değerlendirilecek ve kuruluş, faaliyet ve sorumluluklar konusunda Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümleri uygulanacaktır. Yakın gelecekte beklenen yasal düzenlemelerle birlikte Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların SPK, BDDK, TCMB ve veya bir başka düzenleyici /denetleyici otoritenin kapsamına girip girmeyeceği konusundaki beklentiye yönelik değerlendirmelerimize ise alt başlıkta yer vereceğiz.

Ülkemizde Kripto Varlıklar ve Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların konu olduğu ikincil düzenlemeler yapılmış, bu düzenlemelerle bu aşamada yatırımcıyı korumak, kara paranın, suç gelirlerinin ve terörün finansmanını önlemek amaçlanmıştır. 

   Kripto varlıklara ilişkin ilk düzenleme, 16 Nisan 2021 tarihli 31456 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 30 Nisan 2021 tarihinde yürürlüğe girmiş olan, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’un (6493 sayılı Kanun) m. 12/f. 3 ile m. 18/f. 6’ya dayanılarak çıkarılan  “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik” (Yönetmelik) tir. Bu Yönetmelik’le TCMB tarafından yapılan basın açıklamasında da belirtildiği üzere, kripto varlıkların henüz herhangi bir düzenleme ve denetim mekanizmasına tabi olmaması, merkezi bir muhatabın bulunmaması, piyasa değerinin aşırı oynaklık göstermesi, anonim yapıları nedeniyle kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanı gibi yasadışı faaliyetlerde kullanılabilmesi ve cüzdanların çalınabilmesi, mağduriyetlere sebebiyet vermesi ve yapılan işlemlerin geri dönülemez nitelikte olması gibi olumsuzluklar gerekçe gösterilerek kripto varlıkların doğrudan ya da dolaylı olarak ödeme aracı olarak kullanılması ve 6493 sayılı Kanunda belirtilen hizmetleri sağlama yetkisi olan Bankalar, PTT, Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarının, ödeme hizmetlerinin sunmasında ve elektronik para ihracında doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı şekilde iş modelleri geliştirmesi ve bu tür iş modellerine ilişkin herhangi bir hizmet sunması yasaklanmıştır.

   Bu Yönetmelikle kamuoyunda kripto varlıkların kullanımının tamamen yasaklandığı yönünde bir algı oluşmuşsa da, Yönetmelikle, kripto varlıkların yalnızca bir ödeme aracı olarak kullanılması yasaklanmakla, bir yatırım, değişim, varlık saklama vb. amaçlarla kullanımı yasaklanmamıştır. Bu haliyle, Yönetmelik, Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların (bu tabir ilk kez 01 Mayıs 2021 tarihli 31471 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına dair Yönetmeliği (Değişiklik Yönetmeliği) ile kullanılmış olup, bu çalışmada önceki tarihli düzenlemelerde yer almasa da tabire karşılık gelen kavram yerine Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları kavramı kullanılmıştır )  faaliyetine engel bir durum oluşturmamıştır.

   Fakat, Yönetmelik’in 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ödeme ve elektronik para kuruluşlarının, Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılarına veya Sağlayıcılarından yapılacak fon aktarımlarına aracılık edemeyeceği şeklinde bir düzenleme getirilmiştir. Yönetmelik bu düzenlemede Banka ve PTT’yi kapsam dışında bırakmıştır.  

   01 Mayıs 2021 tarihinde ise bu kez yukarıda sözünü ettiğimiz FATF ve IOSCO tavsiye raporu doğrultusunda iç hukukta düzenleme yapma zarureti hasıl olmuş, Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (“Değişiklik Yönetmeliği”)’le suç gelirlerinin aklanmasının ve terörizmin finansmanının önlenmesi, finansal ve finansal olmayan kuruluşlar ile bazı iş ve meslek gruplarının suçlular tarafından kullanılmasının engellenebilmesi için kripto varlık hizmet sağlayıcıları ve tasarruf finansman şirketleri de, Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik’in (“Tedbirler Yönetmeliği”) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen “yükümlüler” kapsamına dahil edilmiş ve yükümlülerin kapsamı genişletilmiştir. Ayrıca ilgili yönetmelikte ilk kez Avrupa Birliği MiCA tasarısında kullanıldığı şekliyle Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları kavramı kullanılmıştır. Bu husus, Türkiye’nin MiCA tasarısını izlediği ve iç hukuk düzenlemeleri için tasarının yürürlüğünü beklediği yönünde bir izlenim uyandırmaktadır.

   Peşinden de 04 Mayıs 2021 tarihinde Türkiye’de Maliye ve Hazine Bakanlığı’na bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) bir rehber çıkartarak Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların ilgili mevzuat gereği yükümlülüklerini detaylandırmıştır. Değişiklik Yönetmeliğinde tanımlanmayan Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları kavramı rehberde tanımlanmış ve Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların “kripto varlıkların alım satımına elektronik işlem platformları üzerinden aracılık eden kuruluşlar” olduğu ifade edilmiştir.

   Buna göre FATF tavsiye raporu ile de paralel bir şekilde ilgili Değişiklik Yönetmeliği gereğince, Tedbirler Yönetmeliği’nde Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların yükümlülükleri şu şeklidedir;

  1. Müşterinin tanınmasına ilişkin Esaslar (m. 5 ila m.15)
  2. Teyide esas belgelerin gerçekliğinin kamu otoritelerinin sistemlerinden kontrol edilmesi (m. 15)
  3. Özel dikkat gerektiren nitelikte olan, karmaşık ve olağandışı büyüklükteki işlemler ile görünürde makul hukuki ve ekonomik amacı bulunmayan işlemlere özel dikkat gösterilmesi, talep edilen işlemin amacı hakkında yeterli bilgi edinmek için gerekli tedbirlerin alınması ve bu kapsamda elde edilen bilgi, belge ve kayıtları istenildiğinde yetkililere sunulmak üzere muhafaza edilmesi (m. 18)
  4. Müşteriler tarafından gerçekleştirilen işlemlerin; müşterilerin mesleği, ticari faaliyetleri, iş geçmişi, mali durumu, risk profili ve fon kaynaklarına dair bilgiler ile uyumlu olup olmadığının sürekli iş ilişkisi kapsamında devamlı olarak izlenmesi ve müşterileri hakkındaki bilgi, belge ve kayıtları güncel tutulması (m. 19)
  5. Kimlik tespiti yapılamadığı veya iş ilişkisinin amacı hakkında yeterli bilgi edinilemediği durumlarda; iş ilişkisi tesis edilmemesi ve talep edilen işlemin gerçekleştirilmemesi (m. 22)
  6. Şüpheli işlem bildirimi (m. 27 vd.)
  7. Şüpheli işlem bildirim formu düzenlenmesi ve MASAK’a iletilmesi (m. 28)     
  8. Bilgi ve belge verme yükümlüğü (m.31 vd.)
  9. Muhafaza ve ibraz yükümlülüğü (m. 46 vd.)

   MASAK yükümlülükleri kapsamında, Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların anılan yükümlülükleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmeleri, bünyelerinde mutlaka risk ve kontrol birimleri oluşturmaları, sistemlerini düzenlemelere paralel hale getirmeleri gerekmektedir.

   Yine ülkemizde, 01.12.2021 tarihli 31376 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ödeme Hizmetleri Ve Elektronik Para İhracı İle Ödeme Hizmeti Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik’in Elektronik Paranın İhracı başlıklı m.5 /f. 9 Sadece birebir bir itibari para karşılığı olarak çıkarılan, sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan gayri maddi varlıklar, Kanunun 18 inci maddesinin beşinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla, ihraç eden kuruluş tarafından kabul edilen fon karşılığı ihraç edilmesi, elektronik olarak saklanması, Kanunda tanımlanan ödeme işlemlerini gerçekleştirmek için kullanılması ve ihraç eden kuruluş dışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından da ödeme aracı olarak kabul edilmesi durumunda elektronik para olarak kabul edilir.” Şeklinde bir düzenleme getirmiştir. Bu düzenlemede tanımlanan “Sadece birebir bir itibari para karşılığı olarak çıkarılan, sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan gayri maddi varlıklar,”  tabiri birebir itibari para karşılığı çıkarılan varlığa dayalı kripto varlıklar (stablecoin) olup, bu yolla, birebir para karşılığı çıkarılan varlığa dayalı kripto varlıkların ihracı, saklanması, ödeme işlemleri için kullanılması ve ihraç eden kuruluşlar tarafından ödeme aracı olarak kabul edilmesi halinde bir “elektronik para” olarak kabul edileceği düzenlemiştir. Bu düzenleme ile bu tür Kripto Varlıklar, 6493 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat gereğince regüle edilen elektronik para sınıfına sokulmuş ve ödeme aracı olarak kullanılması yasaklanmış diğer kripto varlıklardan ayrıştırılarak ödeme aracı olarak kullanılabileceği düzenlenmiştir. Aynı maddede TCMB tarafından ilgili düzenlemeye ilişkin ikincil düzenlemelerin de yapılacağı bildirilmiştir.

 

2. Beklenen Düzenlemeler

   Yürürlükte bulunan mevzuat kapsamında kripto paralar ve Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılar bakımından müstakil bir düzenlemenin henüz olmadığından söz etmiştik.  Bu durum aslında Türkiye’nin Kripto Varlıklar ve Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılar konusunda regülasyon yapma yetkinliği ile ilişkilendirilmekten ziyade, dünya genelinde de özellikle finansal ekosistem içinde kripto varlıklara ilişkin belirsizliklerin, teknolojik gelişmelerin, uygulamaların ve kamuoyu kabulünün oturmasının ve bazı hususlarda bir yeknesaklığın oluşmasının gözlemlenmesi amacını taşıyan bir kuluçka sürecidir.  Ayrıca finansal bir enstrüman da olan kripto varlıkların sınır tanımayan özelliği, ülkeleri regülasyon, bilgi paylaşımı ve tedbirler gibi konularda işbirliği içinde beraberce hareket etmeye yöneltecektir. Ekosistemin büyük oyuncularını izlemek ve regülasyonlar konusunda benzer adımlar atmak, düzenleyici ve denetleyici otoritelerin, oluşacak sistemin çok daha efektif olmasını sağlayacak ayrıca kripto varlıkları bir yatırım aracı olarak Türkiye’nin finansal sistemine güvenilir bir şekilde dahil edecek yoldur.

   Bu nedenle üst başlıklarda izah etmeye çalıştığımız ABD, FATF ve IOSCO düzenlemeleri AB MiCA tasarısı ve regülasyon gelişmeleri Türkiye tarafından da yakından takip edilmeli, regülatif çalışmalar bu doğrultuda yapılmalıdır.

   Ülkemizde de ABD ve AB örneklerinde olduğu gibi SPK kripto paralar konusunda pasif bir tavır içinde değildir. Öyle ki SPK Araştırma Dairesi tarafından 2016 yılında “Kripto - Para Bitcoin” başlıklı bir rapor yayımlanmış, raporda özellikle blockchain teknolojisi ve bu teknolojinin kazanımlarının kripto paralardan çok daha heyecan verici ve gelişime açık olduğu vurgulanmıştır. Yine SPK nezdinde Temmuz 2017 tarihinde yapılan bir çalışmada da sermaye piyasalarında dijitalleşme, dağıtılmış defter teknolojisi ve özellikleri, menkul kıymet piyasalarına uygulanan dağıtılmış defter teknolojisinin olası faydaları ve zorlukları incelenmiş ve 5-10 yıl içerisinde geleneksel sistemlerin yerini alabileceği vurgulanmıştır. Yine SPK’nın Eylül 2018 de Kripto Varlık Arzına yönelik olarak yayımladığı duyuru da oldukça önemlidir.  Duyuruda, kripto varlıkların halka arzı detaylandırılmış, bu hususun SPK’nun denetimi dışında kaldığı ve bazı riskler barındırdığı tespitleri ile yatırımcıların bilinçli hareket etmesi gerektiği belirtilmiştir. Yine duyurunun oldukça önemli olan son kısmında sermaye piyasası mevzuatı kapsamında gerçekleştirilecek kitle fonlaması faaliyetlerine ilişkin usul ve esaslara dair SPK nezdinde yürütülen ikincil düzenleme çalışmalarının devam ettiği belirtilerek, Kripto Para Arzının, Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliğ kapsamına girmediği ancak, her sürecin somut olay özelinde incelenmesi gerektiği ve somut olay özelinde sürecin özelliğine göre Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliğ’inin uygulama alanı bulabileceği, ikincil düzenlemeler yürürlüğe girmeden önce kitle fonlaması adı altında izinsiz olarak gerçekleştirilecek faaliyetlerle ilgili olarak SPK tarafından gerekli her türlü idari ve cezai tedbirin uygulanacağı ve bu aşamada kitle fonlaması adı altında gerçekleştirilmesi muhtemel kripto varlık satışlarına yatırımcılar tarafından itibar edilmemesi gerektiği ifade edilmiştir.

   SPK’nun bu açıklamalarıyla ve dünya genelinde de eşdeğer kurumların benzer yaklaşımlarından yola çıkarak 2022 yılında SPK’nın Kripto Para ve Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılara ilişkin düzenleyici ve denetleyici otorite olacağı yasal çerçevenin oluşturulacağı yönünde beklentiler mevcuttur.  Bu beklentilerin hayat bulmasıyla Kripto Para ve  Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılara yönelik yasal çerçeve ile ekosisteme güvenin artması ve yatırımcının korunarak pazarın  daha fazla yatırım çekmesi sağlanacaktır.

  Diğer bir düzenleyici ve denetleyici otorite olan BDDK tarafından ise  25 Kasım 2013 tarihinde yapılan basın açıklamasında  ise bitcoin’den yola çıkarak kripto paraların 6493 sayılı Kanun kapsamında bir elektronik para olarak değerlendirilmeyeceği belirtilmiş ve kripto paraların riskleri konusunda yatırımcılar ikaz edilmiştir. BDDK’nun bu açıklamadan sonra ekosisteme yönelik bir değerlendirmesi henüz mevcut değildir.

   Yine yukarıda da sözünü ettiğimiz, 01.12.2021 tarihli 31376 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ödeme Hizmetleri Ve Elektronik Para İhracı İle Ödeme Hizmeti Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik’in Elektronik Paranın İhracı başlıklı m.5 /f. 9 maddesinde Tether, USDT gibi birebir itibari para karşılığı çıkarılan istikrarlı kripto varlıklar (stablecoin)’ın 6493 sayılı kanun kapsamında elektronik para sayılacağı ve elektronik para ihracına yönelik hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiş olmakla, bu tür kripto varlıklar 6493 sayılı kanun ve ilgili mevzuat kapsamına sokularak regüle edilmiştir. Yine aynı maddede, bu hususa yönelik ikincil düzenlemelerin de yapılacağı belirtilmiştir. Böylelikle birebir itibari para karşılığı çıkarılan kripto varlıklar için düzenleyici ve denetleyici otoritenin TCMB olduğunu söylemek mümkündür. Bu konuda yakın gelecekte TCMB tarafında çıkarılacak ikincil düzenlemeler yol gösterici olacaktır.

 

VI. SONUÇ

   Dünyadaki gelişmelerle paralel bir şekilde birçok hususun gri alanda kaldığı ekosistemi regüle etme ihtiyacı gün be gün artarak devam etmekte, regülatörler tarafından gelişmeler takip edilmektedir. Türkiye’nin G-20 ülkelerinden bir olması, kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadelenin uluslararası yükümlülükler gerektirmesi, yenilikçi ve yatırımı teşvik edici yaklaşımı ile ABD’nin finans ve finansal teknolojiler konusunda dünya lideri konumunda olmasının diğer ülkeler için bir rol model olması, Türkiye’nin bir AB üyesi olmasa da AB ile olan sıkı işbirliği ve Türk Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılarının AB ülkelerine hizmet sunmasının ancak MiCA yükümlülüklerini yerine getirmeleriyle mümkün olacak olması nedeniyle dünyadaki gelişmelerin eş zamanlı olarak iç hukukta karşılığını bulması beklenmektedir.

 

VII- SERMAYE PİYASASI KANUNU’NDA KRİPTO VARLIKLARIN VE KRİPTO VARLIK PLATFORMLARININ DÜZENLENMESİNE DAİR DEĞİŞİKLİK TASLAĞI*[1]

Dünya örneklerinde olduğu gibi son dönemde Türkiye’de de regülasyon çalışmaları hız kazanmış ve bir taslak metin görüşe açılmıştır. Buna göre, kripto varlıklar ve kripto varlık hizmet sağlayıcılar, Sermaye Piyasası Kurulu kapsamına alınarak, kripto varlıklar ve kripto varlık hizmet sağlayıcılara ilişkin düzenlemelere 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda yer verileceği görülmektedir. 

 “Sermaye Piyasası Kanunu’nda Kripto Varlıkların ve Kripto Varlık Platformlarının Düzenlenmesine Dair Değişiklik Taslağı” isimli metinde;

  1. cüzdan, kripto varlık, kripto varlık hizmet sağlayıcıları, kripto varlık alım satım platformu ve kripto varlık saklama hizmetinin tanımlandığı,
  2. kripto varlıklar gayri maddi varlık olarak nitelendirilirken, 6362 Sayılı Kanunun 2. Maddesinde düzenlenen sermaye piyasası aracı kapsamına alınmadığı,
  3. kripto varlık hizmet sağlayıcıların, başta kripto varlık alım satım platformları olmak üzere, saklama hizmeti ve diğer kripto varlıklara ilişkin hizmetleri sunan kuruluşular olarak geniş bir biçimde tanımlandığı,
  4. kripto varlık alım satım platformlarının Kurul iznine tabi olduğu, kuruluş, faaliyete başlama, ortak, yönetici, sermaye, faaliyetler, pay devirleri gibi platformların uyması gereken esasların Kurul tarafından belirleneceği,
  5. kripto varlık hizmet sağlayıcıların ortaklarının finansal, adli, itibari niteliklerine ilişkin hükümlerin ve ortaklık yapısı, yönetim kurulu, temsil, gibi hükümlerin düzenlendiği,
  6. kripto varlık saklama hizmetinin bankalarca ve yetkilendirilecek diğer kuruluşlarca verilebileceği,
  7. Kripto varlık alım satım platformlarının Türkiye’nin taraf olduğu FATF’nin tavsiye kararları ve 01.05.2021 tarihli 2021 tarihli 31471 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” gereğince hali hazırda MASAK yükümlüsü olan Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılarına ilişkin yukarda söz ettiğimiz düzenlemeden hareketle, kripto varlık alım satım platformlarının KYC (Know Your Customer) yükümlülüklerinin belirlendiği, buna göre platformların müşteri hesap açmadan önce kimlik tespitinin yapmakla yükümlü olduğu,
  8. Dünya örneklerinden farklı olarak, kripto varlık transferleri için kapalı devre bir sistem öngörüldüğü,  kripto varlıkların müşteri ve kripto varlık hizmet sağlayıcılar tarafından mevzuatta öngörülen cüzdanlar dışına çıkarılmayacağı, kripto varlıkların yalnızca yetkilendirilmiş kuruluşların cüzdanlarında veya bankaların hesaplarında saklanabileceği,
  9. Kripto Varlık Hizmet sağlayıcıların hukuka aykırı eylemlerinden ve ortaya çıkan zararlardan sorumlu olacağı,

Düzenlenmiştir.

   Taslak metne, birçok açıdan eksikliklerinin olduğu ve ekosistemin gerekliliklerini doğru karşılamadığı yönünde eleştiriler yapılmaktadır. Bu eleştiriler özetle veri güvenliğine ilişkin hükümlerin bulunmaması, dünya örneklerinden farklı olarak kripto varlıkların transfer ve saklanmasına ilişkin kapalı bir devre sistemin, Anayasa’ya aykırı olduğu, ayrıca Türkiye’de kripto varlıkların yasaklandığı şeklinde bir izlenim yaratmasının muhtemel olduğu ve bunun yatırımın önünde bir engel teşkil edeceği,  metinde bazı ifadelerin muğlak, bazı ifadelerin ise hatalı düzenlendiği şeklindedir. İlerleyen günlerde son şekline getirilecek olan düzenlemenin nasıl yürürlük kazanacağını hep birlikte göreceğiz.

Yazar : Av. Feride Hilal İmal 

Kaynaklar

ALTAŞ Gökben, SALTTÜRK Onur, ANIL Ceylan, Avrupa’da ve Ortadoğu’da Kripto Varlık Düzenlemeleri, Gösterge, Bahar 2021, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği https://www.tspb.org.tr/wp-content/uploads/2021/05/Gosterge_Bahar_2021.pdf E.T: 01.12.2021

GÜN Umut, Blockchaın (Blokzinciri) Teknolojisinin Bankacılık Ve Finans Hukuku Çerçevesinde Değerlendirilmesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2021.

KAHRAMAN Deniz, SALTTÜRK Onur; Kripto Varlıklara İlişkin Genel Çerçeve; Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği, Gösterge; Bahar 2021; https://www.tspb.org.tr/wp-content/uploads/2021/05/Gosterge_Bahar_2021.pdf E.T: 01.12.2021

MUTLUOĞLU Derya, Krı̇pto Para Bı̇rı̇mlerı̇ ve Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerı̇nı̇ Aklama Suçu, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2020.

SALTTÜRK Onur, ANIL Ceylan, Amerika’da Kripto Varlık Düzenlemeleri, Gösterge, Bahar 2021, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği https://www.tspb.org.tr/wp-content/uploads/2021/05/Gosterge_Bahar_2021.pdf E.T: 01.12.2021.

TEVETOĞLU Mete, Hukuki Yönleriyle Kripto Varlıklar ve Kripto Varlıkların İlk Arzı, Genişletilmiş 2. Bası, , Aristo Yayınevi, İstanbul, 2021.

Avrupa Komisyonu Proposal for a Regulation Of The European Parliament And Of The Council on Markets in Crypto-assets, and amending Directive (EU) 2019/1937 https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX%3A52020PC0593 E.T:29.11.2021

https://www.fatf-gafi.org/publications/fatfgeneral/documents/report-g20-fm-cbg-july-2018.html

https://www.fatf-gafi.org/publications/fatfrecommendations/documents/guidance-rba-virtual-assets-2021.html

https://www.iosco.org/library/pubdocs/pdf/IOSCOPD649.pdf

https://ms.hmb.gov.tr/uploads/sites/12/2021/05/Kripto-Varlik-Hizmet-Saglayicilar-Rehberi.pdf

https://www.reuters.com/legal/transactional/sec-spat-with-coinbase-previews-complex-legal-battle-over-crypto-2021-09-28/ E.T.:26.11.2021

https://www.fdic.gov/news/financial-institution-letters/2021/fil21075.html E.T:01.12.2021


*[1] 13.12.2021 tarihinde yayımlanan işbu makaleye, ilgili taslağın sektör görüşüne açılmasının ardından 10.02.2022 tarihinde ilgili bölüm eklenmiştir.

I. GENEL OLARAK

   Tüm dünya ülkelerinde blokzincir teknolojisinin yükselişiyle, bu teknoloijnin bir görünümü olan kripto varlıklar da özellikle ödeme, saklama değişim özellikleriyle finansal bir araç olarak kullanılmaya başlamış ve bu kullanıma aracılık eden işlem ve saklama platformları doğmaya başlamıştır. Finansal bir ürün olarak kripto varlıkların yükselişi öncelikle finansal ekosistemi tehdit eder boyutlara ulaşamadığından, ülkelerin regülasyon konusundaki genel eğilimi, ekosistemin gelişimini izlemek fakat bu esnada da müşterileri sakıncalar konusunda uyarmak noktasında olmuştur. Özellikle 2018-2019 yıllarına gelindiğinde, kripto varlık ekosisteminin büyüme hızındaki yükseliş, ülkeleri özellikle merkeziyetsiz yapısı nedeniyle kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanın önlenmesi ve müşterilerin korunması yönleriyle uluslararası düzenlemeler yapma eğilimine sevk etmiştir. Bu yolla uluslararası bir çerçeve olarak karşımıza çıkan iki düzenleme, FATF, ve IOSCO tavsiye kararları olmuştur. Bu düzenlemelerle birlikte finans ve finansal teknolojiler konusunda dünya lideri konumunda olan ABD, eyaletler bazında yeknasak olmayan birçok düzenleme barındırsa da, federal düzlemde FATF ve IOSCO tavsiye kararlarına yönelik düzenlemeler yapmakla yetinmiştir. Yine Avrupa Komisyonu, 24 Eylül 2020 tarihinde, Dijital Finans Paketi kapsamında Kripto Varlıklara ilişkin düzenlemeler içeren “Kripto Varlıklar Piyasası Düzenlemesi (Markets in Crypto-Assets Regulation-MiCA) isimli oldukça kapsamlı yeni bir yasa tasarısı yayımlamıştır. Bu tasarı, kripto varlıklara ilişkin tanımları, türleri, düzenleyici ve denetleyici otoritelerin belirlenmesi, Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların (Crypto Assets Service Providers-CASP) ve ihraççıların lisans, yetki vb. faaliyet gereklilikleri, yükümlülükleri, tasarının kapsamı, yatırımcıların korunması gibi kuralları düzenlemektedir.

 

II. FATF ve IOSCO Tavsiye Kararları

   FATF Tavsiye Kararları, 2018 yılında içinde Türkiye’nin de bulunduğu G-20 Ülkelerinin maliye bakanlarının Buenos Aires’te yaptıkları toplantıda Kara Paranın Aklanması (Anti-money Laundering- AML) ve Terörizmin finansmanın önlenmesi (Countering the Financing of Terrorizm-CFT)  konusunda G-20 ülkelerine bağlı uluslararası çalışmalar yapan Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force-FATF)’nü göreve davet etmişler, bunun üzerine FATF aynı yıl, geleneksel finansal ekosistemindeki AML ve CFT yükümlülüklerinin kapsamına kripto varlıklar da dahil edilmesi gerektiğini bildiren tavsiye kararını yayımlamıştır. 2019 ve 2020 yıllarında ise FATF bu raporu güncellemiştir. FATF kararları tavsiye niteliğinde olmakla, uluslararası finansın güvenle sürdürülebilmesi amacıyla G-20 ülkelerinin FATF tavsiye kararlarını iç hukuklarına uyarlamaları zaruri olup, ülkemizde de bu kapsamda aşağıda değineceğimiz düzenlemeler yapılmıştır.

   Yine, 2018 yılında Türkiye’nin de üyesi olduğu Uluslararası Menkul Kıymet Komisyonları Örgütü (International Organization of Securities Commissions-IOSCO) kripto para arzı konusunda ICO Network ve kripto para işlem platformları Konusunda İkincil Piyasa Düzenleme Komitesi oluşturarak çalışmalar yapmıştır. İkincil Piyasa Düzenleme Komitesi, üye ülkelerdeki durumu derlemiş, 2020 Şubat ayında ise Kripto Varlık Platformlarına İlişkin Meseleler, Riskler ve düzenleyici Yaklaşımlar (Issues, Risks and Regulatory Considerations Relating to Crypto-Asset Trading Platforms) isimli bir rapor yayımlamıştır. Bu raporda yatırımcının korunması, piyasaların işletilmesi ve risklerin azaltılması kapsamında alınacak önlemler ve yapılması önerilen düzenlemelere yer verilmiştir.

III. Avrupa Birliği  MiCA Tasarısı

   Uluslararası çerçeve haricinde, Avrupa Komisyonu da, 24 Eylül 2020 tarihinde, Dijital Finans Paketi kapsamında Kripto Varlıklara ilişkin düzenlemeler içeren “Kripto Varlıklar Piyasası Düzenlemesi (Markets in Crypto-Assets Regulation-MiCA) isimli oldukça kapsamlı yeni bir yasa tasarısı yayımlamıştır. Bu tasarı, kripto varlıklara ilişkin tanımları, türleri, düzenleyici ve denetleyici otoritelerin belirlenmesi, Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların (Crypto Assets Service Providers-CASP) ve ihraççıların lisans, yetki vb. faaliyet gereklilikleri, yükümlülükleri, tasarının kapsamı, yatırımcıların korunması gibi Kuralları Düzenlemektedir. Tasarıda kripto varlıklar, Varlığa Dayalı Kripto Varlıklar, Elektronik Para Kripto Varlıklar ve Diğer Kripto Varlıklar olmak üzere üç kategoriye ayrılmış ve kategorisine göre ihraç koşulları belirlenmiştir. Varlığa Dayalı Kripto Varlıkların ihraç şartları ağır koşullara bağlanmışken (örneğin, Regülatör onayına ve rezervle ilgili sıkı koşullara), Elektronik Kripto Varlıkların nispeten nispeten sıkı olmakla, Diğer Kripto Varlıkların ihracına ilişkin de koşullar belirlenmiştir. Ayrıca Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılar da 3 gruba ayrılarak, genişleyen her bir basamak grup için artan lisans ve asgari ödenmiş sermaye şartı getirilmiştir. Ayrıca danışmanlık faaliyetleri dahi kripto varlık hizmet sağlayıcısı faaliyetleri olarak nitelendirilmiş, lisans ve asgari sermaye şartına bağlanmıştır.  İlgili düzenleme, yürürlüğü ile birlikte üye devletlerde geçerli bir yasa halini alacaktır. Tasarının yasalaşması ile,  AB üyesi olmasa dahi AB üyesi ülkeler ile yasa kapsamındaki hizmetlerin alım veya satımını gerçekleştirecek ülkelerin de bu düzenlemeler ile bağlı olacağı düzenlendiğinden Türk Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılarının da AB ülkelerine hizmet sunması ancak MiCA yükümlülüklerini yerine getirmeleriyle mümkün olacaktır. Türkiye için de kritik öneme sahip bu tasarının bazı maddelerinin 2022 yılında yürürlüğe girmesi, tamamının yürürlüğünün ise 2024 yılına kadar tamamlanması beklenmektedir.

IV. ABD Düzenlemeleri

   Amerika Birleşik Devletlerinde ise düzenlemeler konusundaki mevcut yaklaşım, yatırımcılar için cazip olan kripto varlıkların merkeziyetsiz, izin gerektirmeyen, sınırları olmayan, alternatif yatırım aracı yapısına zarar verebilecek aşırı düzenleme eğiliminden kaçınma noktasındadır. ABD kripto varlıkları, finansal düzenleyici ve denetleyici kurumlarıyla birlikte finansal bir enstrüman olarak kabul etmiş ve yatırımı destekleyici, teşvik edici uygulamalar yapma iradesi göstermektedir. Ülkede kripto varlık, sadece işlem platformlarından değil, bankalardan, gerçek kişilerden, kripto varlık ATM’lerinden de alınıp satılabilmektedir. Ülkede Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (Office of The Comptroller of The Currency-OCC) 2020 yılında vermeye başladığı izinle bankalar, geleneksel bankacılık faaliyetlerinin yanı sıra, kripto varlık mevduat hesapları açma, alım satım, değişim işlemleri, aracı kuruluş ve yatırım danışmanları için saklama ve danışmanlık çözümleri sunma faaliyetleri de gerçekleştirmektedir. Ülkede eyalet bazlı birbirinden oldukça farklı düzenleme ve yaklaşımlar olsa da kripto varlık işlem platformlarına yönelik federal düzenlemeler, genellikle FATF tavsiyelerine paralel terörizm ve mali suçlarla mücadele, IOSCO ilkelerine paralel saklama, aracılık, arz standartlarıyla piyasa güvenilirliğini hedefleyen geleneksel finansal düzenlemelerin kapsamının içine dahil edilmesi şeklinde kendini göstermektedir.

   Bununla birlikte, son dönemde Coinbase’in yüksek faiz getirili stablecoin ürünü Lend’i hayata geçirmesi halinde kendisine dava açacağını duyuran Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (Securities and Exchange Commission-SEC)’in açıklamasından sonra kripto varlık işlem patformları regülasyon çağrısında bulunmuş, yine regülatörler de daha kapsamlı regülasyon çalışmalarına göz kırpan açıklamalar yapmışlardır. 2022 yılının ABD için de kripto varlıklar konusunda düzenleme yılı olacağını söyleyebiliriz.

V. TÜRKİYE’DEKİ MEVCUT VE BEKLENEN DÜZENLEMELER

1. Mevcut Durum

 Ülkemizde, kripto varlıklar, yazımızın devamında detaylandıracağımız bazı ikincil düzenlemelere konu olmakla birlikte henüz Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılara ilişkin müstakil bir düzenleme bulunmamaktadır. Ülkemizde henüz regüle edilmemiş bu alanda yasal bir şekilde faaliyet gösteren Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılarının hukuki statüsünü belirlemek oldukça önemlidir. Keza bu şirketlerin kuruluş işlemlerinin nasıl yapılacağı, faaliyetlerini ne şekilde gerçekleştirecekleri, cezai ve hukuki sorumluluklarının neler olduğunun belirlenmesi gerekecektir.

   Kripto Varlık hizmet sağlayıcıları ülkemizde genellikle Kripto Para İşlem Borsası olarak kendisini göstermektedir. Bu platformları “borsa” olarak isimlendirmek, şirketlerin borsaya kote edilmiş hisseleri nezdinde yatırımcıların alım satım işlemleri yaptığı klasik borsa işlemleri ile benzer yapıda, kripto para alım satım işlemleri yapılmasının bir sonucudur. Ülkemizde bilindiği gibi klasik borsa faaliyetleri Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) denetiminde olup,  Sermaye Piyasası Kanunu (SerPK) ve ilgili mevzuat hükümlerine tabidir. Kurgu itibariyle birbirine benzeyen bu iki yapı nedeniyle, Kripto Para İşlem Borsaları için de SerPK hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı değerlendirilmelidir. Bu değerlendirmeyi yapabilmek içinse kripto paraların SerPK’nun kapsamının belirlendiği 6. Maddesinde sözü edilen Sermaye Piyasası araçlarından biri olup olmadığının tespiti gerekir. Sermeye Piyasası Araçlarının neler olduğu yine aynı Kanunun “Kısaltmalar ve Tanımlar” başlıklı m. 3/f. 1/b. ş’ de “Menkul kıymetler ve türev araçlar ile yatırım sözleşmeleri de dâhil olmak üzere Kurulca bu kapsamda olduğu belirlenen diğer sermaye piyasası araçları” şeklinde düzenlenmiştir. Buradan hareketle, kripto paraların bir sermaye piyasası aracı olmadığını ve bu nedenle de SerPK’nun kapsamına girmediğini ve dolayısıyla SPK denetimine tabi olmadığını söyleyebiliriz.

   Yine aynı şekilde bir finansal enstrüman olarak da kullanılan kripto varlıkların, ve dolayısıyla finansal hizmet sağlayan Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve/veya Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası(TCMB) otoritesinde değerlendirilip değerlendirilmeyeceği de bu konuda yapılacak düzenlemeleri beklemeyi gerektirmektedir.

   Buradan hareketle, mevcut durumda ülkemizde Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılar genel hükümlere göre değerlendirilecek ve kuruluş, faaliyet ve sorumluluklar konusunda Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümleri uygulanacaktır. Yakın gelecekte beklenen yasal düzenlemelerle birlikte Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların SPK, BDDK, TCMB ve veya bir başka düzenleyici /denetleyici otoritenin kapsamına girip girmeyeceği konusundaki beklentiye yönelik değerlendirmelerimize ise alt başlıkta yer vereceğiz.

Ülkemizde Kripto Varlıklar ve Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların konu olduğu ikincil düzenlemeler yapılmış, bu düzenlemelerle bu aşamada yatırımcıyı korumak, kara paranın, suç gelirlerinin ve terörün finansmanını önlemek amaçlanmıştır. 

   Kripto varlıklara ilişkin ilk düzenleme, 16 Nisan 2021 tarihli 31456 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 30 Nisan 2021 tarihinde yürürlüğe girmiş olan, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’un (6493 sayılı Kanun) m. 12/f. 3 ile m. 18/f. 6’ya dayanılarak çıkarılan  “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik” (Yönetmelik) tir. Bu Yönetmelik’le TCMB tarafından yapılan basın açıklamasında da belirtildiği üzere, kripto varlıkların henüz herhangi bir düzenleme ve denetim mekanizmasına tabi olmaması, merkezi bir muhatabın bulunmaması, piyasa değerinin aşırı oynaklık göstermesi, anonim yapıları nedeniyle kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanı gibi yasadışı faaliyetlerde kullanılabilmesi ve cüzdanların çalınabilmesi, mağduriyetlere sebebiyet vermesi ve yapılan işlemlerin geri dönülemez nitelikte olması gibi olumsuzluklar gerekçe gösterilerek kripto varlıkların doğrudan ya da dolaylı olarak ödeme aracı olarak kullanılması ve 6493 sayılı Kanunda belirtilen hizmetleri sağlama yetkisi olan Bankalar, PTT, Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarının, ödeme hizmetlerinin sunmasında ve elektronik para ihracında doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı şekilde iş modelleri geliştirmesi ve bu tür iş modellerine ilişkin herhangi bir hizmet sunması yasaklanmıştır.

   Bu Yönetmelikle kamuoyunda kripto varlıkların kullanımının tamamen yasaklandığı yönünde bir algı oluşmuşsa da, Yönetmelikle, kripto varlıkların yalnızca bir ödeme aracı olarak kullanılması yasaklanmakla, bir yatırım, değişim, varlık saklama vb. amaçlarla kullanımı yasaklanmamıştır. Bu haliyle, Yönetmelik, Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların (bu tabir ilk kez 01 Mayıs 2021 tarihli 31471 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına dair Yönetmeliği (Değişiklik Yönetmeliği) ile kullanılmış olup, bu çalışmada önceki tarihli düzenlemelerde yer almasa da tabire karşılık gelen kavram yerine Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları kavramı kullanılmıştır )  faaliyetine engel bir durum oluşturmamıştır.

   Fakat, Yönetmelik’in 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ödeme ve elektronik para kuruluşlarının, Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılarına veya Sağlayıcılarından yapılacak fon aktarımlarına aracılık edemeyeceği şeklinde bir düzenleme getirilmiştir. Yönetmelik bu düzenlemede Banka ve PTT’yi kapsam dışında bırakmıştır.  

   01 Mayıs 2021 tarihinde ise bu kez yukarıda sözünü ettiğimiz FATF ve IOSCO tavsiye raporu doğrultusunda iç hukukta düzenleme yapma zarureti hasıl olmuş, Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (“Değişiklik Yönetmeliği”)’le suç gelirlerinin aklanmasının ve terörizmin finansmanının önlenmesi, finansal ve finansal olmayan kuruluşlar ile bazı iş ve meslek gruplarının suçlular tarafından kullanılmasının engellenebilmesi için kripto varlık hizmet sağlayıcıları ve tasarruf finansman şirketleri de, Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik’in (“Tedbirler Yönetmeliği”) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen “yükümlüler” kapsamına dahil edilmiş ve yükümlülerin kapsamı genişletilmiştir. Ayrıca ilgili yönetmelikte ilk kez Avrupa Birliği MiCA tasarısında kullanıldığı şekliyle Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları kavramı kullanılmıştır. Bu husus, Türkiye’nin MiCA tasarısını izlediği ve iç hukuk düzenlemeleri için tasarının yürürlüğünü beklediği yönünde bir izlenim uyandırmaktadır.

   Peşinden de 04 Mayıs 2021 tarihinde Türkiye’de Maliye ve Hazine Bakanlığı’na bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) bir rehber çıkartarak Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların ilgili mevzuat gereği yükümlülüklerini detaylandırmıştır. Değişiklik Yönetmeliğinde tanımlanmayan Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları kavramı rehberde tanımlanmış ve Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların “kripto varlıkların alım satımına elektronik işlem platformları üzerinden aracılık eden kuruluşlar” olduğu ifade edilmiştir.

   Buna göre FATF tavsiye raporu ile de paralel bir şekilde ilgili Değişiklik Yönetmeliği gereğince, Tedbirler Yönetmeliği’nde Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların yükümlülükleri şu şeklidedir;

  1. Müşterinin tanınmasına ilişkin Esaslar (m. 5 ila m.15)
  2. Teyide esas belgelerin gerçekliğinin kamu otoritelerinin sistemlerinden kontrol edilmesi (m. 15)
  3. Özel dikkat gerektiren nitelikte olan, karmaşık ve olağandışı büyüklükteki işlemler ile görünürde makul hukuki ve ekonomik amacı bulunmayan işlemlere özel dikkat gösterilmesi, talep edilen işlemin amacı hakkında yeterli bilgi edinmek için gerekli tedbirlerin alınması ve bu kapsamda elde edilen bilgi, belge ve kayıtları istenildiğinde yetkililere sunulmak üzere muhafaza edilmesi (m. 18)
  4. Müşteriler tarafından gerçekleştirilen işlemlerin; müşterilerin mesleği, ticari faaliyetleri, iş geçmişi, mali durumu, risk profili ve fon kaynaklarına dair bilgiler ile uyumlu olup olmadığının sürekli iş ilişkisi kapsamında devamlı olarak izlenmesi ve müşterileri hakkındaki bilgi, belge ve kayıtları güncel tutulması (m. 19)
  5. Kimlik tespiti yapılamadığı veya iş ilişkisinin amacı hakkında yeterli bilgi edinilemediği durumlarda; iş ilişkisi tesis edilmemesi ve talep edilen işlemin gerçekleştirilmemesi (m. 22)
  6. Şüpheli işlem bildirimi (m. 27 vd.)
  7. Şüpheli işlem bildirim formu düzenlenmesi ve MASAK’a iletilmesi (m. 28)     
  8. Bilgi ve belge verme yükümlüğü (m.31 vd.)
  9. Muhafaza ve ibraz yükümlülüğü (m. 46 vd.)

   MASAK yükümlülükleri kapsamında, Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların anılan yükümlülükleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmeleri, bünyelerinde mutlaka risk ve kontrol birimleri oluşturmaları, sistemlerini düzenlemelere paralel hale getirmeleri gerekmektedir.

   Yine ülkemizde, 01.12.2021 tarihli 31376 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ödeme Hizmetleri Ve Elektronik Para İhracı İle Ödeme Hizmeti Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik’in Elektronik Paranın İhracı başlıklı m.5 /f. 9 Sadece birebir bir itibari para karşılığı olarak çıkarılan, sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan gayri maddi varlıklar, Kanunun 18 inci maddesinin beşinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla, ihraç eden kuruluş tarafından kabul edilen fon karşılığı ihraç edilmesi, elektronik olarak saklanması, Kanunda tanımlanan ödeme işlemlerini gerçekleştirmek için kullanılması ve ihraç eden kuruluş dışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından da ödeme aracı olarak kabul edilmesi durumunda elektronik para olarak kabul edilir.” Şeklinde bir düzenleme getirmiştir. Bu düzenlemede tanımlanan “Sadece birebir bir itibari para karşılığı olarak çıkarılan, sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan gayri maddi varlıklar,”  tabiri birebir itibari para karşılığı çıkarılan varlığa dayalı kripto varlıklar (stablecoin) olup, bu yolla, birebir para karşılığı çıkarılan varlığa dayalı kripto varlıkların ihracı, saklanması, ödeme işlemleri için kullanılması ve ihraç eden kuruluşlar tarafından ödeme aracı olarak kabul edilmesi halinde bir “elektronik para” olarak kabul edileceği düzenlemiştir. Bu düzenleme ile bu tür Kripto Varlıklar, 6493 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat gereğince regüle edilen elektronik para sınıfına sokulmuş ve ödeme aracı olarak kullanılması yasaklanmış diğer kripto varlıklardan ayrıştırılarak ödeme aracı olarak kullanılabileceği düzenlenmiştir. Aynı maddede TCMB tarafından ilgili düzenlemeye ilişkin ikincil düzenlemelerin de yapılacağı bildirilmiştir.

 

2. Beklenen Düzenlemeler

   Yürürlükte bulunan mevzuat kapsamında kripto paralar ve Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılar bakımından müstakil bir düzenlemenin henüz olmadığından söz etmiştik.  Bu durum aslında Türkiye’nin Kripto Varlıklar ve Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılar konusunda regülasyon yapma yetkinliği ile ilişkilendirilmekten ziyade, dünya genelinde de özellikle finansal ekosistem içinde kripto varlıklara ilişkin belirsizliklerin, teknolojik gelişmelerin, uygulamaların ve kamuoyu kabulünün oturmasının ve bazı hususlarda bir yeknesaklığın oluşmasının gözlemlenmesi amacını taşıyan bir kuluçka sürecidir.  Ayrıca finansal bir enstrüman da olan kripto varlıkların sınır tanımayan özelliği, ülkeleri regülasyon, bilgi paylaşımı ve tedbirler gibi konularda işbirliği içinde beraberce hareket etmeye yöneltecektir. Ekosistemin büyük oyuncularını izlemek ve regülasyonlar konusunda benzer adımlar atmak, düzenleyici ve denetleyici otoritelerin, oluşacak sistemin çok daha efektif olmasını sağlayacak ayrıca kripto varlıkları bir yatırım aracı olarak Türkiye’nin finansal sistemine güvenilir bir şekilde dahil edecek yoldur.

   Bu nedenle üst başlıklarda izah etmeye çalıştığımız ABD, FATF ve IOSCO düzenlemeleri AB MiCA tasarısı ve regülasyon gelişmeleri Türkiye tarafından da yakından takip edilmeli, regülatif çalışmalar bu doğrultuda yapılmalıdır.

   Ülkemizde de ABD ve AB örneklerinde olduğu gibi SPK kripto paralar konusunda pasif bir tavır içinde değildir. Öyle ki SPK Araştırma Dairesi tarafından 2016 yılında “Kripto - Para Bitcoin” başlıklı bir rapor yayımlanmış, raporda özellikle blockchain teknolojisi ve bu teknolojinin kazanımlarının kripto paralardan çok daha heyecan verici ve gelişime açık olduğu vurgulanmıştır. Yine SPK nezdinde Temmuz 2017 tarihinde yapılan bir çalışmada da sermaye piyasalarında dijitalleşme, dağıtılmış defter teknolojisi ve özellikleri, menkul kıymet piyasalarına uygulanan dağıtılmış defter teknolojisinin olası faydaları ve zorlukları incelenmiş ve 5-10 yıl içerisinde geleneksel sistemlerin yerini alabileceği vurgulanmıştır. Yine SPK’nın Eylül 2018 de Kripto Varlık Arzına yönelik olarak yayımladığı duyuru da oldukça önemlidir.  Duyuruda, kripto varlıkların halka arzı detaylandırılmış, bu hususun SPK’nun denetimi dışında kaldığı ve bazı riskler barındırdığı tespitleri ile yatırımcıların bilinçli hareket etmesi gerektiği belirtilmiştir. Yine duyurunun oldukça önemli olan son kısmında sermaye piyasası mevzuatı kapsamında gerçekleştirilecek kitle fonlaması faaliyetlerine ilişkin usul ve esaslara dair SPK nezdinde yürütülen ikincil düzenleme çalışmalarının devam ettiği belirtilerek, Kripto Para Arzının, Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliğ kapsamına girmediği ancak, her sürecin somut olay özelinde incelenmesi gerektiği ve somut olay özelinde sürecin özelliğine göre Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliğ’inin uygulama alanı bulabileceği, ikincil düzenlemeler yürürlüğe girmeden önce kitle fonlaması adı altında izinsiz olarak gerçekleştirilecek faaliyetlerle ilgili olarak SPK tarafından gerekli her türlü idari ve cezai tedbirin uygulanacağı ve bu aşamada kitle fonlaması adı altında gerçekleştirilmesi muhtemel kripto varlık satışlarına yatırımcılar tarafından itibar edilmemesi gerektiği ifade edilmiştir.

   SPK’nun bu açıklamalarıyla ve dünya genelinde de eşdeğer kurumların benzer yaklaşımlarından yola çıkarak 2022 yılında SPK’nın Kripto Para ve Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılara ilişkin düzenleyici ve denetleyici otorite olacağı yasal çerçevenin oluşturulacağı yönünde beklentiler mevcuttur.  Bu beklentilerin hayat bulmasıyla Kripto Para ve  Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılara yönelik yasal çerçeve ile ekosisteme güvenin artması ve yatırımcının korunarak pazarın  daha fazla yatırım çekmesi sağlanacaktır.

  Diğer bir düzenleyici ve denetleyici otorite olan BDDK tarafından ise  25 Kasım 2013 tarihinde yapılan basın açıklamasında  ise bitcoin’den yola çıkarak kripto paraların 6493 sayılı Kanun kapsamında bir elektronik para olarak değerlendirilmeyeceği belirtilmiş ve kripto paraların riskleri konusunda yatırımcılar ikaz edilmiştir. BDDK’nun bu açıklamadan sonra ekosisteme yönelik bir değerlendirmesi henüz mevcut değildir.

   Yine yukarıda da sözünü ettiğimiz, 01.12.2021 tarihli 31376 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ödeme Hizmetleri Ve Elektronik Para İhracı İle Ödeme Hizmeti Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik’in Elektronik Paranın İhracı başlıklı m.5 /f. 9 maddesinde Tether, USDT gibi birebir itibari para karşılığı çıkarılan istikrarlı kripto varlıklar (stablecoin)’ın 6493 sayılı kanun kapsamında elektronik para sayılacağı ve elektronik para ihracına yönelik hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiş olmakla, bu tür kripto varlıklar 6493 sayılı kanun ve ilgili mevzuat kapsamına sokularak regüle edilmiştir. Yine aynı maddede, bu hususa yönelik ikincil düzenlemelerin de yapılacağı belirtilmiştir. Böylelikle birebir itibari para karşılığı çıkarılan kripto varlıklar için düzenleyici ve denetleyici otoritenin TCMB olduğunu söylemek mümkündür. Bu konuda yakın gelecekte TCMB tarafında çıkarılacak ikincil düzenlemeler yol gösterici olacaktır.

 

VI. SONUÇ

   Dünyadaki gelişmelerle paralel bir şekilde birçok hususun gri alanda kaldığı ekosistemi regüle etme ihtiyacı gün be gün artarak devam etmekte, regülatörler tarafından gelişmeler takip edilmektedir. Türkiye’nin G-20 ülkelerinden bir olması, kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadelenin uluslararası yükümlülükler gerektirmesi, yenilikçi ve yatırımı teşvik edici yaklaşımı ile ABD’nin finans ve finansal teknolojiler konusunda dünya lideri konumunda olmasının diğer ülkeler için bir rol model olması, Türkiye’nin bir AB üyesi olmasa da AB ile olan sıkı işbirliği ve Türk Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılarının AB ülkelerine hizmet sunmasının ancak MiCA yükümlülüklerini yerine getirmeleriyle mümkün olacak olması nedeniyle dünyadaki gelişmelerin eş zamanlı olarak iç hukukta karşılığını bulması beklenmektedir.

 

VII- SERMAYE PİYASASI KANUNU’NDA KRİPTO VARLIKLARIN VE KRİPTO VARLIK PLATFORMLARININ DÜZENLENMESİNE DAİR DEĞİŞİKLİK TASLAĞI*[1]

Dünya örneklerinde olduğu gibi son dönemde Türkiye’de de regülasyon çalışmaları hız kazanmış ve bir taslak metin görüşe açılmıştır. Buna göre, kripto varlıklar ve kripto varlık hizmet sağlayıcılar, Sermaye Piyasası Kurulu kapsamına alınarak, kripto varlıklar ve kripto varlık hizmet sağlayıcılara ilişkin düzenlemelere 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda yer verileceği görülmektedir. 

 “Sermaye Piyasası Kanunu’nda Kripto Varlıkların ve Kripto Varlık Platformlarının Düzenlenmesine Dair Değişiklik Taslağı” isimli metinde;

  1. cüzdan, kripto varlık, kripto varlık hizmet sağlayıcıları, kripto varlık alım satım platformu ve kripto varlık saklama hizmetinin tanımlandığı,
  2. kripto varlıklar gayri maddi varlık olarak nitelendirilirken, 6362 Sayılı Kanunun 2. Maddesinde düzenlenen sermaye piyasası aracı kapsamına alınmadığı,
  3. kripto varlık hizmet sağlayıcıların, başta kripto varlık alım satım platformları olmak üzere, saklama hizmeti ve diğer kripto varlıklara ilişkin hizmetleri sunan kuruluşular olarak geniş bir biçimde tanımlandığı,
  4. kripto varlık alım satım platformlarının Kurul iznine tabi olduğu, kuruluş, faaliyete başlama, ortak, yönetici, sermaye, faaliyetler, pay devirleri gibi platformların uyması gereken esasların Kurul tarafından belirleneceği,
  5. kripto varlık hizmet sağlayıcıların ortaklarının finansal, adli, itibari niteliklerine ilişkin hükümlerin ve ortaklık yapısı, yönetim kurulu, temsil, gibi hükümlerin düzenlendiği,
  6. kripto varlık saklama hizmetinin bankalarca ve yetkilendirilecek diğer kuruluşlarca verilebileceği,
  7. Kripto varlık alım satım platformlarının Türkiye’nin taraf olduğu FATF’nin tavsiye kararları ve 01.05.2021 tarihli 2021 tarihli 31471 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” gereğince hali hazırda MASAK yükümlüsü olan Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılarına ilişkin yukarda söz ettiğimiz düzenlemeden hareketle, kripto varlık alım satım platformlarının KYC (Know Your Customer) yükümlülüklerinin belirlendiği, buna göre platformların müşteri hesap açmadan önce kimlik tespitinin yapmakla yükümlü olduğu,
  8. Dünya örneklerinden farklı olarak, kripto varlık transferleri için kapalı devre bir sistem öngörüldüğü,  kripto varlıkların müşteri ve kripto varlık hizmet sağlayıcılar tarafından mevzuatta öngörülen cüzdanlar dışına çıkarılmayacağı, kripto varlıkların yalnızca yetkilendirilmiş kuruluşların cüzdanlarında veya bankaların hesaplarında saklanabileceği,
  9. Kripto Varlık Hizmet sağlayıcıların hukuka aykırı eylemlerinden ve ortaya çıkan zararlardan sorumlu olacağı,

Düzenlenmiştir.

   Taslak metne, birçok açıdan eksikliklerinin olduğu ve ekosistemin gerekliliklerini doğru karşılamadığı yönünde eleştiriler yapılmaktadır. Bu eleştiriler özetle veri güvenliğine ilişkin hükümlerin bulunmaması, dünya örneklerinden farklı olarak kripto varlıkların transfer ve saklanmasına ilişkin kapalı bir devre sistemin, Anayasa’ya aykırı olduğu, ayrıca Türkiye’de kripto varlıkların yasaklandığı şeklinde bir izlenim yaratmasının muhtemel olduğu ve bunun yatırımın önünde bir engel teşkil edeceği,  metinde bazı ifadelerin muğlak, bazı ifadelerin ise hatalı düzenlendiği şeklindedir. İlerleyen günlerde son şekline getirilecek olan düzenlemenin nasıl yürürlük kazanacağını hep birlikte göreceğiz.

Yazar : Av. Feride Hilal İmal 

Kaynaklar

ALTAŞ Gökben, SALTTÜRK Onur, ANIL Ceylan, Avrupa’da ve Ortadoğu’da Kripto Varlık Düzenlemeleri, Gösterge, Bahar 2021, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği https://www.tspb.org.tr/wp-content/uploads/2021/05/Gosterge_Bahar_2021.pdf E.T: 01.12.2021

GÜN Umut, Blockchaın (Blokzinciri) Teknolojisinin Bankacılık Ve Finans Hukuku Çerçevesinde Değerlendirilmesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2021.

KAHRAMAN Deniz, SALTTÜRK Onur; Kripto Varlıklara İlişkin Genel Çerçeve; Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği, Gösterge; Bahar 2021; https://www.tspb.org.tr/wp-content/uploads/2021/05/Gosterge_Bahar_2021.pdf E.T: 01.12.2021

MUTLUOĞLU Derya, Krı̇pto Para Bı̇rı̇mlerı̇ ve Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerı̇nı̇ Aklama Suçu, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2020.

SALTTÜRK Onur, ANIL Ceylan, Amerika’da Kripto Varlık Düzenlemeleri, Gösterge, Bahar 2021, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği https://www.tspb.org.tr/wp-content/uploads/2021/05/Gosterge_Bahar_2021.pdf E.T: 01.12.2021.

TEVETOĞLU Mete, Hukuki Yönleriyle Kripto Varlıklar ve Kripto Varlıkların İlk Arzı, Genişletilmiş 2. Bası, , Aristo Yayınevi, İstanbul, 2021.

Avrupa Komisyonu Proposal for a Regulation Of The European Parliament And Of The Council on Markets in Crypto-assets, and amending Directive (EU) 2019/1937 https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX%3A52020PC0593 E.T:29.11.2021

https://www.fatf-gafi.org/publications/fatfgeneral/documents/report-g20-fm-cbg-july-2018.html

https://www.fatf-gafi.org/publications/fatfrecommendations/documents/guidance-rba-virtual-assets-2021.html

https://www.iosco.org/library/pubdocs/pdf/IOSCOPD649.pdf

https://ms.hmb.gov.tr/uploads/sites/12/2021/05/Kripto-Varlik-Hizmet-Saglayicilar-Rehberi.pdf

https://www.reuters.com/legal/transactional/sec-spat-with-coinbase-previews-complex-legal-battle-over-crypto-2021-09-28/ E.T.:26.11.2021

https://www.fdic.gov/news/financial-institution-letters/2021/fil21075.html E.T:01.12.2021


*[1] 13.12.2021 tarihinde yayımlanan işbu makaleye, ilgili taslağın sektör görüşüne açılmasının ardından 10.02.2022 tarihinde ilgili bölüm eklenmiştir.


Abone Ol Paylaşılan bloglardan haberdar olmak için abone olabilirsiniz
E-Bülten aydınlatma metni için tıklayınız