Yapay Zeka ve Hukuk: Dijital Dönüşüme Hukuki Bakış
Logo



Av. Bengi Baydan 13 Mar, 2024 universal

Yapay Zeka ve Hukuk: Dijital Dönüşüme Hukuki Bakış


Dijital dönüşüm her geçen gün iş süreçlerimizi daha da kolaylaştırırken beraberinde yeni hukuki riskler de getirmektedir. Özellikle veri analizinde, profillemede ve üretim süreçlerinin optimize edilmesinde öne çıkan yapay zeka sistemlerinin, dijital dönüşümün yıldızı olduğunu söyleyebiliriz. Üretim ve satış gibi alanların yanı sıra yaratıcı mecralarda yapay zeka kullanımı şirketlerin çok daha kısa sürede reklam filmleri veya broşürler üretmesi, kampanya fikirleri geliştirmesi ve hedef kitleyi belirlemesi bakımından da verimliliği her geçen gün arttırmaktadır. İş dünyasında yapay zekanın kullanımının bu denli artmasıyla şirketlerin hukuki altyapı kurma çabaları ve ihtiyaçları da paralel şekilde artmaktadır.

Bu yazımızda yapay zekanın başlangıç seviyesinde teknik anlatımına yer vererek öncelikle sistemin yapısını inceleyecek ardından da şirketlerde yapay zeka kullanımını hukuki açıdan ele alacağız.

A.Yapay Zeka Nedir?

T.C. Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından yapılan tanıma göre “Yapay zekâ, bir bilgisayarın veya bilgisayar kontrollü robotun, genellikle akıllı varlıklarla ilişkili görevleri yerine getirme yeteneğidir.” Bir başka yorumla, yapay zeka sistemleri; insan zekası örneklem alınarak üretilen ve insana özgü olan öğrenme yeteneğini haiz cansız varlıklardır. Bu noktayı somutlaştırmak gerekirse; yapay zeka sistemlerinin, yazılışı ve formu itibariyle bir yazılımdan farksız olduğunun altını çizmek gerekir. Ancak yapay zekanın geleneksel yazılımlardan en önemli farkı; kendi kendine öğrenebilme kapasitesidir. Öyle ki teknolojinin geldiği noktada bazı yapay zeka sistemlerinin öğrenme hızının insanların öğrenme hızından dahi yüksek olduğu ortaya çıkmıştır.

B.Yapay Zeka Nasıl Öğrenir?

Bu yazımızda yapay zeka sistemlerinin nasıl öğrendiğine özet niteliğinde değinilecek olsa da (burada teknik anlatımın konunun uzmanı bilgisayar bilimcileri tarafından yapılması daha isabetli olacaktır. Bu nedenle yazımızda yer alan teknik kavramların hukukçu bakış açısıyla ele alındığını, detaylı teknik açıklama için teknik makalelere başvurulması gerektiğini bildiririz.) sistemin nasıl çalıştığının anlaşılabilmesi ve hukuki yorum getirilebilmesi amacıyla asgari düzeyde teknik bilgiye yer verilecektir.

Şekil 1: Yapay Zeka Kavram İnfografiği

Şekil 1’de yer alan infografikte görüldüğü üzere yapay zeka; akademik çalışmalarda sıklıkla karşımıza çıkan makine öğrenmesi (machine learning) ve derin öğrenme (deep learning) kavramlarını kapsayan şemsiye bir kavramdır. Dolayısıyla makine öğrenmesi veya derinöğrenme ile eğitilen algoritmalar literatürde birlikte yapay zeka olarak ele alınmaktadır.Kavramların isminden de anlaşıldığı üzere yapay zeka sistemleri; “eğitilerek öğrenme” esasınadayalı olarak çalışır ve yazılımda bir fonksiyondan öte otonom karar alma mekanizmasına sahipolur.

Yapay zeka nasıl öğrenir sorusuna ise tek bir açıdan cevap vermek mümkün değildir. Zira yapay zekanın çeşitli öğrenme modelleri mevcuttur. Ancak özetle, yapay zeka veriye dayalı deneyimlerden öğrenir ve öğrenme sürecinde model veya davranışlarını iyileştirmek için geri bildirim alır.

Yapay zeka öğrenmesinde en önemli rol ise veriye aittir. Yapay zeka çokça veri ve veri setleriyle beslenerek kullanıcı tarafından talep edilen sonuçları vermeye yönelik eğitilir. Dolayısıyla yapay zeka sistemi ne kadar fazla veriyle eğitilirse o kadar isabetli sonuçlar verir. Tam da bu nedenle, yapay zeka sistemlerine girdi olarak işlenen verilerin niteliği ve hukuki korumaya sahip olup olmadığı ve veriler işlenirken herhangi bir hukuka aykırılık oluşup oluşmadığı gibi hususlar yapay zeka sistemlerinden yararlanan şirketler için azami derecede önemlidir.

C.Şirketlerde Yapay Zeka Kullanımı ve Hukuki Gereklilikler

Yapay zeka sistemleri birçok şirketin faaliyetlerini kolaylaştırırken hukuki riskleri de beraberinde getiriyor. Henüz ulusal ve uluslararası alanda yürürlükte olan bir mevzuat olmasa da Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından görüşülen ve taslak hali onaylanmış olan Yapay Zeka Tüzüğü (AI Act), şirketlerin yakın zamanda yapay zeka kullanımından dolayı bazı hukuki yükümlülükleri olacağının habercisidir.

Özellikle; şeffaf ve hesap verilebilir bir sistem kurulması, “training data” ismiyle yapay zeka sistemlerinin eğitilmesine yarayan verilerin hukuka uygun şekilde işlenmesi gibi birtakım yükümlülükler bizzat yapay zeka sistemi geliştiren ve hatta kullanan şirketlere yükletilebilecektir.

Yabancı hukukta farklı otoriteler tarafından görülen uyuşmazlıkların çoğunun; yapay zeka sistemlerine girdi olarak işlenen veriler olduğu görülmektedir. Örnek olarak; müşterilerinin kişisel verilerini yapay zeka sistemine girdi olarak ekleme suretiyle profilleme yapan bir şirketin; işlediği kişisel veriler bakımından ilgili veri koruma mevzuatının öngördüğü yükümlülükleri yerine getirerek hukuka uygun şekilde elde ettiği kişisel verileri kullanması gerekliliğini gösterebiliriz. Benzer bir örnek olarak; üretken yapay zeka sistemlerinde (Generative Adversarial Networks/GAN) işlenen görsel veya video içeriklerinin telif hakkı korumasını haiz olma ihtimalinden dolayı girdi verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini engelleme yükümlülüğünden bahsedebiliriz.

D.AB Yapay Zeka Tüzüğü’nün Türk Şirketleri Bakımından Etkisi

AB Yapay Zeka Tüzüğü’nün resmi olarak yürürlüğe girmesi akabinde sadece AB menşeili şirketlerin değil, AB sınırları içinde faaliyet gösteren Türk şirketlerin de uyumlanması gerekecektir. Böylelikle teknoloji şirketleri başta olmak üzere yapay zekaya temas eden her şirketin hukuki risk incelemelerini yapay zeka alanına genişletmesi ve bunu yeni dönem planlarına alması azami öneme sahiptir.

E.Sonuç

Önemle belirtmek isteriz ki; teknoloji alanındaki regülasyonlar şirketlerin faaliyetlerini kısıtlamayı değil, hukuka uygun olacak şekilde düzenlemeyi amaçlar. Dolayısıyla mevzuata uyum ticari faaliyetleri engellemez aksine, faaliyetleri meşru bir zemine oturtarak adli ve idari yaptırımları önler. Dolayısıyla, yapay zeka sistemlerine temas eden her şirketin gerekli hukuki altyapıya sahip olması ve mevzuat bakımından şimdilik gri görünen bu alanda hukuk güvenliğini sağlaması gerekmektedir.

Kaynakça:

Mohsen Soori , Behrooz Arezoo , Roza Dastres Artificial İntelligence, machine learning and deep learning in advanced robotics a review, Cognitive Robotics 3, 2023.

Armağan Ebru Bozkurt Yüksel, Avrupa Komisyonu’nun Yapay Zekâ Tüzük Teklifi’ne Genel Bir Bakış, Taad Dergipark, Yıl 13 . Sayı 51 . Temmuz 2022.

IBM Blog, AI vs. Machine Learning vs. Deep Learning vs. Neural Networks: What’s the difference?
https://www.ibm.com/blog/ai-vs-machine-learning-vs-deep-learning-vs-neural-networks/

T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, Yapay Zeka Tanımı, https://cbddo.gov.tr/sss/yapay-zeka/

Dijital dönüşüm her geçen gün iş süreçlerimizi daha da kolaylaştırırken beraberinde yeni hukuki riskler de getirmektedir. Özellikle veri analizinde, profillemede ve üretim süreçlerinin optimize edilmesinde öne çıkan yapay zeka sistemlerinin, dijital dönüşümün yıldızı olduğunu söyleyebiliriz. Üretim ve satış gibi alanların yanı sıra yaratıcı mecralarda yapay zeka kullanımı şirketlerin çok daha kısa sürede reklam filmleri veya broşürler üretmesi, kampanya fikirleri geliştirmesi ve hedef kitleyi belirlemesi bakımından da verimliliği her geçen gün arttırmaktadır. İş dünyasında yapay zekanın kullanımının bu denli artmasıyla şirketlerin hukuki altyapı kurma çabaları ve ihtiyaçları da paralel şekilde artmaktadır.

Bu yazımızda yapay zekanın başlangıç seviyesinde teknik anlatımına yer vererek öncelikle sistemin yapısını inceleyecek ardından da şirketlerde yapay zeka kullanımını hukuki açıdan ele alacağız.

A.Yapay Zeka Nedir?

T.C. Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından yapılan tanıma göre “Yapay zekâ, bir bilgisayarın veya bilgisayar kontrollü robotun, genellikle akıllı varlıklarla ilişkili görevleri yerine getirme yeteneğidir.” Bir başka yorumla, yapay zeka sistemleri; insan zekası örneklem alınarak üretilen ve insana özgü olan öğrenme yeteneğini haiz cansız varlıklardır. Bu noktayı somutlaştırmak gerekirse; yapay zeka sistemlerinin, yazılışı ve formu itibariyle bir yazılımdan farksız olduğunun altını çizmek gerekir. Ancak yapay zekanın geleneksel yazılımlardan en önemli farkı; kendi kendine öğrenebilme kapasitesidir. Öyle ki teknolojinin geldiği noktada bazı yapay zeka sistemlerinin öğrenme hızının insanların öğrenme hızından dahi yüksek olduğu ortaya çıkmıştır.

B.Yapay Zeka Nasıl Öğrenir?

Bu yazımızda yapay zeka sistemlerinin nasıl öğrendiğine özet niteliğinde değinilecek olsa da (burada teknik anlatımın konunun uzmanı bilgisayar bilimcileri tarafından yapılması daha isabetli olacaktır. Bu nedenle yazımızda yer alan teknik kavramların hukukçu bakış açısıyla ele alındığını, detaylı teknik açıklama için teknik makalelere başvurulması gerektiğini bildiririz.) sistemin nasıl çalıştığının anlaşılabilmesi ve hukuki yorum getirilebilmesi amacıyla asgari düzeyde teknik bilgiye yer verilecektir.

Şekil 1: Yapay Zeka Kavram İnfografiği

Şekil 1’de yer alan infografikte görüldüğü üzere yapay zeka; akademik çalışmalarda sıklıkla karşımıza çıkan makine öğrenmesi (machine learning) ve derin öğrenme (deep learning) kavramlarını kapsayan şemsiye bir kavramdır. Dolayısıyla makine öğrenmesi veya derinöğrenme ile eğitilen algoritmalar literatürde birlikte yapay zeka olarak ele alınmaktadır.Kavramların isminden de anlaşıldığı üzere yapay zeka sistemleri; “eğitilerek öğrenme” esasınadayalı olarak çalışır ve yazılımda bir fonksiyondan öte otonom karar alma mekanizmasına sahipolur.

Yapay zeka nasıl öğrenir sorusuna ise tek bir açıdan cevap vermek mümkün değildir. Zira yapay zekanın çeşitli öğrenme modelleri mevcuttur. Ancak özetle, yapay zeka veriye dayalı deneyimlerden öğrenir ve öğrenme sürecinde model veya davranışlarını iyileştirmek için geri bildirim alır.

Yapay zeka öğrenmesinde en önemli rol ise veriye aittir. Yapay zeka çokça veri ve veri setleriyle beslenerek kullanıcı tarafından talep edilen sonuçları vermeye yönelik eğitilir. Dolayısıyla yapay zeka sistemi ne kadar fazla veriyle eğitilirse o kadar isabetli sonuçlar verir. Tam da bu nedenle, yapay zeka sistemlerine girdi olarak işlenen verilerin niteliği ve hukuki korumaya sahip olup olmadığı ve veriler işlenirken herhangi bir hukuka aykırılık oluşup oluşmadığı gibi hususlar yapay zeka sistemlerinden yararlanan şirketler için azami derecede önemlidir.

C.Şirketlerde Yapay Zeka Kullanımı ve Hukuki Gereklilikler

Yapay zeka sistemleri birçok şirketin faaliyetlerini kolaylaştırırken hukuki riskleri de beraberinde getiriyor. Henüz ulusal ve uluslararası alanda yürürlükte olan bir mevzuat olmasa da Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından görüşülen ve taslak hali onaylanmış olan Yapay Zeka Tüzüğü (AI Act), şirketlerin yakın zamanda yapay zeka kullanımından dolayı bazı hukuki yükümlülükleri olacağının habercisidir.

Özellikle; şeffaf ve hesap verilebilir bir sistem kurulması, “training data” ismiyle yapay zeka sistemlerinin eğitilmesine yarayan verilerin hukuka uygun şekilde işlenmesi gibi birtakım yükümlülükler bizzat yapay zeka sistemi geliştiren ve hatta kullanan şirketlere yükletilebilecektir.

Yabancı hukukta farklı otoriteler tarafından görülen uyuşmazlıkların çoğunun; yapay zeka sistemlerine girdi olarak işlenen veriler olduğu görülmektedir. Örnek olarak; müşterilerinin kişisel verilerini yapay zeka sistemine girdi olarak ekleme suretiyle profilleme yapan bir şirketin; işlediği kişisel veriler bakımından ilgili veri koruma mevzuatının öngördüğü yükümlülükleri yerine getirerek hukuka uygun şekilde elde ettiği kişisel verileri kullanması gerekliliğini gösterebiliriz. Benzer bir örnek olarak; üretken yapay zeka sistemlerinde (Generative Adversarial Networks/GAN) işlenen görsel veya video içeriklerinin telif hakkı korumasını haiz olma ihtimalinden dolayı girdi verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini engelleme yükümlülüğünden bahsedebiliriz.

D.AB Yapay Zeka Tüzüğü’nün Türk Şirketleri Bakımından Etkisi

AB Yapay Zeka Tüzüğü’nün resmi olarak yürürlüğe girmesi akabinde sadece AB menşeili şirketlerin değil, AB sınırları içinde faaliyet gösteren Türk şirketlerin de uyumlanması gerekecektir. Böylelikle teknoloji şirketleri başta olmak üzere yapay zekaya temas eden her şirketin hukuki risk incelemelerini yapay zeka alanına genişletmesi ve bunu yeni dönem planlarına alması azami öneme sahiptir.

E.Sonuç

Önemle belirtmek isteriz ki; teknoloji alanındaki regülasyonlar şirketlerin faaliyetlerini kısıtlamayı değil, hukuka uygun olacak şekilde düzenlemeyi amaçlar. Dolayısıyla mevzuata uyum ticari faaliyetleri engellemez aksine, faaliyetleri meşru bir zemine oturtarak adli ve idari yaptırımları önler. Dolayısıyla, yapay zeka sistemlerine temas eden her şirketin gerekli hukuki altyapıya sahip olması ve mevzuat bakımından şimdilik gri görünen bu alanda hukuk güvenliğini sağlaması gerekmektedir.

Kaynakça:

Mohsen Soori , Behrooz Arezoo , Roza Dastres Artificial İntelligence, machine learning and deep learning in advanced robotics a review, Cognitive Robotics 3, 2023.

Armağan Ebru Bozkurt Yüksel, Avrupa Komisyonu’nun Yapay Zekâ Tüzük Teklifi’ne Genel Bir Bakış, Taad Dergipark, Yıl 13 . Sayı 51 . Temmuz 2022.

IBM Blog, AI vs. Machine Learning vs. Deep Learning vs. Neural Networks: What’s the difference?
https://www.ibm.com/blog/ai-vs-machine-learning-vs-deep-learning-vs-neural-networks/

T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, Yapay Zeka Tanımı, https://cbddo.gov.tr/sss/yapay-zeka/

Abone Ol Paylaşılan bloglardan haberdar olmak için abone olabilirsiniz
E-Bülten aydınlatma metni için tıklayınız