I. GİRİŞ
Sigorta hukuku, sigortalı ile sigortacı arasında düzenlenen sözleşmeden yani sigorta poliçesinden kaynaklanan hak ve yükümlülükleri inceleyen hukuk dalıdır.
Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir. [1] Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. [2]
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na uyarınca sigorta türleri zarar sigortaları ve can sigortaları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Zarar sigortaları da kendi içinde mal sigortaları ve sorumluluk sigortaları olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu yazımızda bir sorumluluk sigortası olan zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında sigortacının bedensel zararları tazmin sorumluluğunu ele alacağız.
Bedensel bütünlüğün zedelenmesinden doğan zararlar kişiye ilişkin zararlar arasında yer almakta ve bedensel zararlar olarak ifade edilmektedir. Bedensel bütünlüğün ihlali, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali şeklinde ya da ruh bütünlüğünün ihlali şeklinde gerçekleşebilmektedir. [3] Bedensel zararlar, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) 54. Maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır: tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” olarak sayılmıştır. Yine aynı kanunun 55. Maddesinde ise bedensel zararların nasıl belirleneceği hüküm altına alınmıştır. TBK madde 55/1 hükmünce destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Bu yazımda da bir sorumluluk sigortası olan zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında sigortacının bedensel zararları tazmin etme yükümlülüğünün neler olduğu, hangi durumlarda sigortacının bedensel zararları tazmin yükümlülüğünün ortadan kalktığı incelenecektir.
II. SİGORTACININ SORUMLULUĞU
Sigortacının sorumluluğu 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 1421 gereğince aksine sözleşme yoksa, sigortacının sorumluluğu primin veya ilk taksitinin ödenmesi ile başlar. Yani sigortacının sorumluluğundan söz edilebilmek için sigortalı ile sigortacı arasında bir sözleşme olmalı ve sigortalı, sigorta sözleşmesinden doğan prim ödeme yükümlülüğünü yerine getirmelidir. Yine sigortacının sorumluluğundan söz edilebilmesi için bir zarar meydana gelmiş olmalıdır. Zarar meydana gelmeden sigortacını sorumluluğundan söz edemeyiz.
Sigortalı prim ödeme yükümlülüğünü yerine getirdikten sonra Karayolları Trafik Kanunu madde 85 gereğince meydana gelen bir zarar söz konusu ise sigortalı ile sigortacı bu zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
III. KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTACISININ TAZMİN ETME BORCU ALTINDA OLDUĞU BEDENSEL ZARARLAR
Zorunlu mali sorumluluk sigortasının amacı, üçüncü kişilerin trafik kazası sebebiyle uğrayacakları zararların kolayca tazmin edilmesinin sağlanması ve zarardan sorumlu olan işletenin de kaza riskine karşı ekonomik bakımdan korunmasıdır. Ancak öncelikli amaç zarar göreni korumaktır. [4] İşletenlerin, Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. [5]
Karayolları Trafik Kanunu madde 85/1 : “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Bununla birlikte Türk Borçlar Kanunu’nun 54. Maddesinde sayılmış bedensel zararlar kapsamında Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası sigortacısının hangi zararları tazmin yükümlülüğü olduğunu incelenmelidir.
A. TEDAVİ GİDERLERİ
Tedavi giderleri, bedensel zarar gören kişinin zarar görmeden önceki haline dönebilmesi amacıyla yapılan harcamalardır.
İyileştirme giderleri, doğrudan tedavi giderlerinin yanı sıra, tedavi süresince ve sonrasında yapılması zorunlu olan giderler olup, bunlar arasında refakatçı, özel bakıcı ve özel beslenme giderleri; hastanın ve yakınlarının hastanelere, sağlık kurumlarına, doktor muayenehanelerine, fizik tedavi yerlerine gidip gelme yol giderleri; hastanın başka bir şehirde veya yurt dışında tedavisi gerekiyorsa, kendisinin ve yakınlarının otomobil, otobüs, tren uçak gibi taşıt ve her türlü yol giderleri; tedavi için gidilen yerde hastanın ve yakınlarının otel, lokanta, ulaşım gibi barınma ve beslenme giderleri; hekimlerce gerekli görülmesi durumunda kaplıca, ılıca, dağ veya deniz kıyısı gibi hava değişim yerlerine ödenen paralar; tedavinin sonuçlanmasına karşın, bir süre toplu taşıma araçlarına binemeyecek veya kendi aracını kullanamayacak olan kişinin ulaşım için fazladan harcayacağı paralar ve benzerleridir. Doğrudan tedavi giderleri dışında, yan giderler olarak nitelediğimiz bu harcamaların, zorunlu ve gerekli olduğunun kanıtlanması istenemeyeceği gibi, bir yarar görülmemiş olması da koşul değildir. Ancak yararlı olacağı sanısıyla yapılmış olmalı ve iyi niyet kuralları aşılmamalıdır. (Yargıtay 17. HD., 16.11.2020 T., 2019/ 1962 E., 2020/ 7067 K.)
Yaralanan kişinin iyileşme amaçlı yaptığı veya yapacağı masrafların dava ve hatta hüküm gününe kadar yapılmış olması koşul olmayıp gelecekte yapılması olası tedavi ve iyileşme harcamaları da istenebilecektir. Geçirilen kaza ve yaralanma, kişideki bir başka hastalığı ortaya çıkarmış ise (örneğin kalp krizi geçirmesine, şeker düzeyinin artmasına, tansiyon yükselmesine, neden olmuşsa) hastalığın normal seyri ve normal tedavisi dışında, bedensel zarara sebep olan haksız eylemle (sebep-sonuç bağı kurulmak) ilişkilendirilmek koşuluyla, fazladan yapılan tedavi masraflarının da istenebileceği, gerek öğretide ve gerekse Yargıtay içtihatları ile kabul edilmektedir. [6]
B. KAZANÇ KAYBI
Kaza sonucunda kişinin bedensel zarar uğraması sonucu geçici veya kalıcı sakatlık yaşaması ya da mağdur kişide herhangi bir sakatlanma meydana gelmese dahi tedavi süresince kişinin çalışamadığı süreçte gelir elde edememesinden doğan zarardır.
Yaralanmalar nedeniyle kişilerin beden bütünlüğünde kalıcı olarak gerçekleşen sakatlıkların beden gücü kaybına neden olduğu ve bunun sonucu kişinin mal varlığında eylemli olarak eksilme meydana gelmiş ise, bunun tazmin ettirileceği tartışmasızdır. Beden gücü kaybına rağmen kişinin gelirinde (mal varlığında) bir eksilme olmamış ise de ortaya çıkmaktadır. Uygulamada, kalıcı sakatlıklar nedeniyle oluşan beden gücü kaybı yüzünden, kişinin gelirinde ve dolayısıyla malvarlığında bir eksilme meydana gelmemiş olsa dahi, tazminatın gerekeceği kabul edilmekte ve bu, “güç (efor) kaybı tazminatı” diye adlandırılmaktadır. Bu kabulün, ilk bakışta sorumluluk hukukunun zarar kavramına ters düştüğü ileri sürülebilir. Ancak, burada beden gücü kaybına uğrayan kişinin aynı işi zarardan önceki durumuna ve diğer kişilere göre daha fazla bir güç (efor) sarfıyla yaptığı gerçeğinden hareket edilerek bir anlamda zararı, bu fazladan sarf edilen gücün oluşturduğu kabul edilmektedir. Bu kabul tarzının ortaya çıkardığı sonuç, tazminat hukuku kavram ve kurallarına uygundur. Bilindiği gibi, hukuka aykırı olarak gerçekleşen zararın, zarar görenin kendi imkanlarıyla giderilmesi, sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Kişinin oluşan beden gücü kaybı sonucu meydana gelmesi kaçınılmaz zararı (gelir azalması), bizzat kendisinin daha fazla bir güç harcayarak gidermesi sorumluluktan kurtarma aracı olarak kullanılmamalıdır. Aksi görüş, zarar gören yerine, hukuka aykırı eylemle zarar veren kişinin korunmasını ortaya çıkarır ki, bu da hak ve adalet ölçülerine ters düşer. (Yargıtay 4. HD 19.04.1982,3059-3958)
C. ÇALIŞMA GÜCÜNÜN AZALMASINDAN YA DA YİTİRİLMESİNDEN DOĞAN KAYIPLAR
Yargıtay kararlarında çalışma gücünün azalması geçici iş göremezlik zararı; çalışma gücünün yitirilmesi ise sürekli iş göremezlik zararı olarak da adlandırılmaktadır.
Geçici iş göremezlik zararı, zararı görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir. Sürekli iş göremezlik zararı ise beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır. Davacı herhangi bir iş yapmasa dahi, meydana gelen beden gücü kaybı nedeniyle günlük işlerini gerçekleştirmesi sırasında daha fazla güç harcayacağı açıktır. [7]
D. EKONOMİK GELECEĞİN SARSILMASINDAN DOĞAN KAYIPLAR
Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişi çalışma gücünde bir azalma meydana gelmese dahi iş piyasasında yeni bir iş bulmakta veya eski işini korumakta güçlük çekmekte veya aynı işte çalışsa dahi ihlâlden öncesine nazaran daha çok emek sarf etmek zorunda kalmaktadır. Hatta bu kişiler ihlâl fiili neticesinde işlerinden tamamen de çıkarılabilirler. Vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ekonomik geleceğin sarsılması özellikle mesleği nedeniyle toplumla sürekli iç içe olan kişiler bakımından ayrıca önem arz etmektedir. [8]
IV. KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI KAPSAMI DIŞINDA KALAN TALEPLER
İşletenin motorlu aracın kullanılması nedeniyle üçüncü kişilerin uğrayacakları zarar nedeniyle sorumluluğunu güvenceye alma amacıyla öngörülen ZMMS, işletenin sorumlu olacağı tüm zararları içine almaz. Zorunlu Trafik Sigortası kapsamı dışında kalan talepler 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 92’de sayılmıştır. Bunlar;
•İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
•İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
•İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
•Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
•Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
•Manevi tazminata ilişkin talepler.
•Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
•İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
•Destekten yoksun kalan hak sahibinin, destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
•Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi dolaylı zararlar,
•Hasar sebebiyle trafikten çekme veya hurdaya çıkarılma işlemi görmüş araçların değer kaybı tazminatı talepleri,
•12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki terör eylemlerinde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan araçların neden olduğu ve sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri ile aracın terör eylemlerinde kullanıldığını veya kullanılacağını bilerek binen kişilerin ve terör ve sabotaj eyleminde yer alan kişilerin uğradıkları zararlara ilişkin talepler.
•31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan gelir kaybına ilişkin ödemelerde,
5510 sayılı Kanunun 21 inci maddesi uyarınca sigortacının Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı sorumluluğu varsa, bu sorumluluk sigortacının kendi sigortalısının kusuru oranında devam eder.
V. SİGORTAYA BAŞVURU ZORUNLULUĞU
Zorunlu mali mesuliyet sigortacısı meydana gelen bedensel zararlardan sorumludur ancak sigortacının zararı tazmin borcunun doğması için öncelikle meydana gelen zarardan haberdar olması gerekmektedir.
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir. [9]
Sigortaya başvuru zorunludur. Zarar görenin sigorta kuruluşuna başvuru yapmadan dava veya tahkim yoluna başvurması halinde dava usulden reddedilecektir. Bu durum da zarar gören için hem maddi kayıplara hem de zaman kaybına yol açacaktır. Sigorta kuruluşuna başvuru yaparken doğru sigorta kuruluşuna başvuru yapılmalıdır. Bu sebeple zarar gören öncelikle zarara sebebiyet veren tarafın sigortacısını doğru tespit etmelidir. Böylelikle zorunlu mali mesuliyet sigortacının sorumluluğu, zarar görenin usulüne uygun sigorta başvurusu yapması ile başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başlayacaktır. Sigortacı bu süreçte ödeme yapmaz ise zarara uğrayan sigortacıya karşı dava veya tahkim yoluna başvurabilir.
VI. ZAMANAŞIMI
Zamanaşımı kanunda belirlenmiş süreler içerisinde alacaklının alacak hakkını kullanmaması neticesinde borçlunun borcunu ödemekten kaçınabilmesidir. Zamanaşımı bir eksik borçtur. Eksik borç da alacak hakkını sona erdiren bir durum değildir. Ancak borçlu zamanaşımı defi ileri sürerek borç ödeme yükümlülüğünü yerine getirmekten kaçınabilir. Bedensel zarara uğrayan kişilerin de kanunda belirlenen süreler içinde zorunlu mali mesuliyet sigortacısına başvurmaması halinde sigortacı zamanaşımı itirazında bulunabilir ve borcu ifa etmekten kaçınabilir. Türk Borçlar Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu’nda zamanaşımı süreleri açıkça belirtilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu 72. Madde ''Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.''
Karayolları Trafik Kanunu 109/1. Madde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar."
VII. SONUÇ
Zorunlu mali mesuliyet sigortası; motorlu bir aracın karayollarında işletilmesi sırasında, bir kimsenin zarara uğramasına neden olunması durumunda, o aracı işletenin üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli sınırlar içinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüdür. Zorunlu mali mesuliyet sigortası sigortacısı, sigortalının prim ödeme yükümlülüğünü yerine getirmesi neticesinde sigortalının meydana getirdiği zarardan müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Sorumluluğun sigortalanması hem birey hem de devlet açısından hukuki güven sağlamaktadır. Motorlu araç işleteni veya sürücüsü doğabilecek ağır zararların ekonomik sonuçları altında kalmaktan, zarar görenler ise zararın giderilmemesi riskine karşı korunmaktadır bu sebeple Karayolları Trafik Kanunu mali mesuliyet sigortası yaptırılmasını zorunlu kılmıştır.
Bedensel zarar ise bedensel bütünlüğün zedelenmesinden doğan zararlardır. Zorunlu mali mesuliyet sigortacısı, sigortalının meydana getirmiş olduğu diğer zararlar gibi meydana gelen bedensel zararlardan da sigortalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bedensel zararların neler olduğu da Türk Borçlar Kanunu madde 54’de tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak sayılmıştır. Hem Karayolları Trafik Kanunu madde 85 hükmünden hem de yargıtay kararları gereği sigortacının meydana gelen bedensel zararlardan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
KAYNAKÇA
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu
Eren, Fikret, “Borçlar Hukuku Genel Hükümler”
Oğuzman, Kemal / Öz, Turgut, “Borçlar Hukuku Genel Hükümler”
Kender, Rayegan, “Türkiye’de Hususi Sigorta Hukuku”, Gözden Geçirilmiş 5. Baskı, İstanbul: Filiz Kitabevi, 1995
Gökcan, Hasan Tahsin, “Karayolları Trafik Kanununa Göre Hukuki Sorumluluk, Tazminat, Sigorta ve Rücu Davaları”, Güncellenmiş 8. Baskı, Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2014,
Türk, Hikmet Sami, “Mecburi Mali Sorum Sigortası ve İzinsiz Kullanmalar”, BATİDER,S.2, C.6, 1971
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu
Türkiye Barolar Birliği Bedensel Zararlar Konusunda Yüksek Mahkeme Görüşleri Sempozyumu, https://tbbyayinlari.barobirlik.org.tr/TBBBooks/638.pdf, (E.T: 03/04/2024)
Anık, Elif, “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının Bedensel Zararları Tazmin Borcu”, https://acikerisim.uludag.edu.tr/server/api/core/bitstreams/205033a6-504c-4fa9-a972-397de3717bfa/content , (E.T: 03/04/2024)
Alsancak, Muhammed İkbal, “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Kapsamında Bedensel Zarar Görenlerin Sigorta Sözleşmesinden Doğan Hakları” , http://acikerisim.baskent.edu.tr/bitstream/handle/11727/6910/10374406.pdf?sequence=1&isAllowed=y , (E.T: 03/04/2024)
Ulubay, Gülşah, “Bedensel Zararların Tazmininde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” , Adalet Yayınevi, İstanbul, 2021
Şahin, Ayşenur, “Vücut Bütünlüğünün İhlalinden Doğan Zarar ve Tazmini” , https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/789451 , (E.T: 03/04/2024)
[1] 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu m 1401/1
[2] 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu m 1409/1
[3] Eren, Fikret, (“Eren”), “Borçlar Hukuku Genel Hükümler”, s. 769; Oğuzman, Kemal / Öz, Turgut, “Borçlar Hukuku Genel Hükümler”, C.2, s. 91.
[4] Kender, Rayegan, “Türkiye’de Hususi Sigorta Hukuku”, Gözden Geçirilmiş 5. Baskı, İstanbul: Filiz Kitabevi, 1995, s.6; Gökcan, Hasan Tahsin, “Karayolları Trafik Kanununa Göre Hukuki Sorumluluk, Tazminat, Sigorta ve Rücu Davaları”, Güncellenmiş 8. Baskı, Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2014, s.473; Türk, Hikmet Sami, “Mecburi Mali Sorum Sigortası ve İzinsiz Kullanmalar”, BATİDER, S.2, C.6, 1971, s.344.
[5] 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m 91/1
[6] Türkiye Barolar Birliği Bedensel Zararlar Konusunda Yüksek Mahkeme Görüşleri Sempozyumu, https://tbbyayinlari.barobirlik.org.tr/TBBBooks/638.pdf, (E.T: 03/04/2024)
[7] Y.3.HD 23.01.2014 T. 2013/16314 E., 2014/836 K. (Kazancı İçtihat)
[8] Eren, S. 717
[9] 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 97
I. GİRİŞ
Sigorta hukuku, sigortalı ile sigortacı arasında düzenlenen sözleşmeden yani sigorta poliçesinden kaynaklanan hak ve yükümlülükleri inceleyen hukuk dalıdır.
Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir. [1] Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. [2]
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na uyarınca sigorta türleri zarar sigortaları ve can sigortaları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Zarar sigortaları da kendi içinde mal sigortaları ve sorumluluk sigortaları olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu yazımızda bir sorumluluk sigortası olan zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında sigortacının bedensel zararları tazmin sorumluluğunu ele alacağız.
Bedensel bütünlüğün zedelenmesinden doğan zararlar kişiye ilişkin zararlar arasında yer almakta ve bedensel zararlar olarak ifade edilmektedir. Bedensel bütünlüğün ihlali, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali şeklinde ya da ruh bütünlüğünün ihlali şeklinde gerçekleşebilmektedir. [3] Bedensel zararlar, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) 54. Maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır: tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” olarak sayılmıştır. Yine aynı kanunun 55. Maddesinde ise bedensel zararların nasıl belirleneceği hüküm altına alınmıştır. TBK madde 55/1 hükmünce destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Bu yazımda da bir sorumluluk sigortası olan zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında sigortacının bedensel zararları tazmin etme yükümlülüğünün neler olduğu, hangi durumlarda sigortacının bedensel zararları tazmin yükümlülüğünün ortadan kalktığı incelenecektir.
II. SİGORTACININ SORUMLULUĞU
Sigortacının sorumluluğu 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 1421 gereğince aksine sözleşme yoksa, sigortacının sorumluluğu primin veya ilk taksitinin ödenmesi ile başlar. Yani sigortacının sorumluluğundan söz edilebilmek için sigortalı ile sigortacı arasında bir sözleşme olmalı ve sigortalı, sigorta sözleşmesinden doğan prim ödeme yükümlülüğünü yerine getirmelidir. Yine sigortacının sorumluluğundan söz edilebilmesi için bir zarar meydana gelmiş olmalıdır. Zarar meydana gelmeden sigortacını sorumluluğundan söz edemeyiz.
Sigortalı prim ödeme yükümlülüğünü yerine getirdikten sonra Karayolları Trafik Kanunu madde 85 gereğince meydana gelen bir zarar söz konusu ise sigortalı ile sigortacı bu zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
III. KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTACISININ TAZMİN ETME BORCU ALTINDA OLDUĞU BEDENSEL ZARARLAR
Zorunlu mali sorumluluk sigortasının amacı, üçüncü kişilerin trafik kazası sebebiyle uğrayacakları zararların kolayca tazmin edilmesinin sağlanması ve zarardan sorumlu olan işletenin de kaza riskine karşı ekonomik bakımdan korunmasıdır. Ancak öncelikli amaç zarar göreni korumaktır. [4] İşletenlerin, Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. [5]
Karayolları Trafik Kanunu madde 85/1 : “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Bununla birlikte Türk Borçlar Kanunu’nun 54. Maddesinde sayılmış bedensel zararlar kapsamında Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası sigortacısının hangi zararları tazmin yükümlülüğü olduğunu incelenmelidir.
A. TEDAVİ GİDERLERİ
Tedavi giderleri, bedensel zarar gören kişinin zarar görmeden önceki haline dönebilmesi amacıyla yapılan harcamalardır.
İyileştirme giderleri, doğrudan tedavi giderlerinin yanı sıra, tedavi süresince ve sonrasında yapılması zorunlu olan giderler olup, bunlar arasında refakatçı, özel bakıcı ve özel beslenme giderleri; hastanın ve yakınlarının hastanelere, sağlık kurumlarına, doktor muayenehanelerine, fizik tedavi yerlerine gidip gelme yol giderleri; hastanın başka bir şehirde veya yurt dışında tedavisi gerekiyorsa, kendisinin ve yakınlarının otomobil, otobüs, tren uçak gibi taşıt ve her türlü yol giderleri; tedavi için gidilen yerde hastanın ve yakınlarının otel, lokanta, ulaşım gibi barınma ve beslenme giderleri; hekimlerce gerekli görülmesi durumunda kaplıca, ılıca, dağ veya deniz kıyısı gibi hava değişim yerlerine ödenen paralar; tedavinin sonuçlanmasına karşın, bir süre toplu taşıma araçlarına binemeyecek veya kendi aracını kullanamayacak olan kişinin ulaşım için fazladan harcayacağı paralar ve benzerleridir. Doğrudan tedavi giderleri dışında, yan giderler olarak nitelediğimiz bu harcamaların, zorunlu ve gerekli olduğunun kanıtlanması istenemeyeceği gibi, bir yarar görülmemiş olması da koşul değildir. Ancak yararlı olacağı sanısıyla yapılmış olmalı ve iyi niyet kuralları aşılmamalıdır. (Yargıtay 17. HD., 16.11.2020 T., 2019/ 1962 E., 2020/ 7067 K.)
Yaralanan kişinin iyileşme amaçlı yaptığı veya yapacağı masrafların dava ve hatta hüküm gününe kadar yapılmış olması koşul olmayıp gelecekte yapılması olası tedavi ve iyileşme harcamaları da istenebilecektir. Geçirilen kaza ve yaralanma, kişideki bir başka hastalığı ortaya çıkarmış ise (örneğin kalp krizi geçirmesine, şeker düzeyinin artmasına, tansiyon yükselmesine, neden olmuşsa) hastalığın normal seyri ve normal tedavisi dışında, bedensel zarara sebep olan haksız eylemle (sebep-sonuç bağı kurulmak) ilişkilendirilmek koşuluyla, fazladan yapılan tedavi masraflarının da istenebileceği, gerek öğretide ve gerekse Yargıtay içtihatları ile kabul edilmektedir. [6]
B. KAZANÇ KAYBI
Kaza sonucunda kişinin bedensel zarar uğraması sonucu geçici veya kalıcı sakatlık yaşaması ya da mağdur kişide herhangi bir sakatlanma meydana gelmese dahi tedavi süresince kişinin çalışamadığı süreçte gelir elde edememesinden doğan zarardır.
Yaralanmalar nedeniyle kişilerin beden bütünlüğünde kalıcı olarak gerçekleşen sakatlıkların beden gücü kaybına neden olduğu ve bunun sonucu kişinin mal varlığında eylemli olarak eksilme meydana gelmiş ise, bunun tazmin ettirileceği tartışmasızdır. Beden gücü kaybına rağmen kişinin gelirinde (mal varlığında) bir eksilme olmamış ise de ortaya çıkmaktadır. Uygulamada, kalıcı sakatlıklar nedeniyle oluşan beden gücü kaybı yüzünden, kişinin gelirinde ve dolayısıyla malvarlığında bir eksilme meydana gelmemiş olsa dahi, tazminatın gerekeceği kabul edilmekte ve bu, “güç (efor) kaybı tazminatı” diye adlandırılmaktadır. Bu kabulün, ilk bakışta sorumluluk hukukunun zarar kavramına ters düştüğü ileri sürülebilir. Ancak, burada beden gücü kaybına uğrayan kişinin aynı işi zarardan önceki durumuna ve diğer kişilere göre daha fazla bir güç (efor) sarfıyla yaptığı gerçeğinden hareket edilerek bir anlamda zararı, bu fazladan sarf edilen gücün oluşturduğu kabul edilmektedir. Bu kabul tarzının ortaya çıkardığı sonuç, tazminat hukuku kavram ve kurallarına uygundur. Bilindiği gibi, hukuka aykırı olarak gerçekleşen zararın, zarar görenin kendi imkanlarıyla giderilmesi, sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Kişinin oluşan beden gücü kaybı sonucu meydana gelmesi kaçınılmaz zararı (gelir azalması), bizzat kendisinin daha fazla bir güç harcayarak gidermesi sorumluluktan kurtarma aracı olarak kullanılmamalıdır. Aksi görüş, zarar gören yerine, hukuka aykırı eylemle zarar veren kişinin korunmasını ortaya çıkarır ki, bu da hak ve adalet ölçülerine ters düşer. (Yargıtay 4. HD 19.04.1982,3059-3958)
C. ÇALIŞMA GÜCÜNÜN AZALMASINDAN YA DA YİTİRİLMESİNDEN DOĞAN KAYIPLAR
Yargıtay kararlarında çalışma gücünün azalması geçici iş göremezlik zararı; çalışma gücünün yitirilmesi ise sürekli iş göremezlik zararı olarak da adlandırılmaktadır.
Geçici iş göremezlik zararı, zararı görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir. Sürekli iş göremezlik zararı ise beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır. Davacı herhangi bir iş yapmasa dahi, meydana gelen beden gücü kaybı nedeniyle günlük işlerini gerçekleştirmesi sırasında daha fazla güç harcayacağı açıktır. [7]
D. EKONOMİK GELECEĞİN SARSILMASINDAN DOĞAN KAYIPLAR
Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişi çalışma gücünde bir azalma meydana gelmese dahi iş piyasasında yeni bir iş bulmakta veya eski işini korumakta güçlük çekmekte veya aynı işte çalışsa dahi ihlâlden öncesine nazaran daha çok emek sarf etmek zorunda kalmaktadır. Hatta bu kişiler ihlâl fiili neticesinde işlerinden tamamen de çıkarılabilirler. Vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ekonomik geleceğin sarsılması özellikle mesleği nedeniyle toplumla sürekli iç içe olan kişiler bakımından ayrıca önem arz etmektedir. [8]
IV. KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI KAPSAMI DIŞINDA KALAN TALEPLER
İşletenin motorlu aracın kullanılması nedeniyle üçüncü kişilerin uğrayacakları zarar nedeniyle sorumluluğunu güvenceye alma amacıyla öngörülen ZMMS, işletenin sorumlu olacağı tüm zararları içine almaz. Zorunlu Trafik Sigortası kapsamı dışında kalan talepler 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 92’de sayılmıştır. Bunlar;
•İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
•İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
•İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
•Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
•Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
•Manevi tazminata ilişkin talepler.
•Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
•İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
•Destekten yoksun kalan hak sahibinin, destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
•Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi dolaylı zararlar,
•Hasar sebebiyle trafikten çekme veya hurdaya çıkarılma işlemi görmüş araçların değer kaybı tazminatı talepleri,
•12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki terör eylemlerinde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan araçların neden olduğu ve sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri ile aracın terör eylemlerinde kullanıldığını veya kullanılacağını bilerek binen kişilerin ve terör ve sabotaj eyleminde yer alan kişilerin uğradıkları zararlara ilişkin talepler.
•31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan gelir kaybına ilişkin ödemelerde,
5510 sayılı Kanunun 21 inci maddesi uyarınca sigortacının Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı sorumluluğu varsa, bu sorumluluk sigortacının kendi sigortalısının kusuru oranında devam eder.
V. SİGORTAYA BAŞVURU ZORUNLULUĞU
Zorunlu mali mesuliyet sigortacısı meydana gelen bedensel zararlardan sorumludur ancak sigortacının zararı tazmin borcunun doğması için öncelikle meydana gelen zarardan haberdar olması gerekmektedir.
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir. [9]
Sigortaya başvuru zorunludur. Zarar görenin sigorta kuruluşuna başvuru yapmadan dava veya tahkim yoluna başvurması halinde dava usulden reddedilecektir. Bu durum da zarar gören için hem maddi kayıplara hem de zaman kaybına yol açacaktır. Sigorta kuruluşuna başvuru yaparken doğru sigorta kuruluşuna başvuru yapılmalıdır. Bu sebeple zarar gören öncelikle zarara sebebiyet veren tarafın sigortacısını doğru tespit etmelidir. Böylelikle zorunlu mali mesuliyet sigortacının sorumluluğu, zarar görenin usulüne uygun sigorta başvurusu yapması ile başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başlayacaktır. Sigortacı bu süreçte ödeme yapmaz ise zarara uğrayan sigortacıya karşı dava veya tahkim yoluna başvurabilir.
VI. ZAMANAŞIMI
Zamanaşımı kanunda belirlenmiş süreler içerisinde alacaklının alacak hakkını kullanmaması neticesinde borçlunun borcunu ödemekten kaçınabilmesidir. Zamanaşımı bir eksik borçtur. Eksik borç da alacak hakkını sona erdiren bir durum değildir. Ancak borçlu zamanaşımı defi ileri sürerek borç ödeme yükümlülüğünü yerine getirmekten kaçınabilir. Bedensel zarara uğrayan kişilerin de kanunda belirlenen süreler içinde zorunlu mali mesuliyet sigortacısına başvurmaması halinde sigortacı zamanaşımı itirazında bulunabilir ve borcu ifa etmekten kaçınabilir. Türk Borçlar Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu’nda zamanaşımı süreleri açıkça belirtilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu 72. Madde ''Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.''
Karayolları Trafik Kanunu 109/1. Madde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar."
VII. SONUÇ
Zorunlu mali mesuliyet sigortası; motorlu bir aracın karayollarında işletilmesi sırasında, bir kimsenin zarara uğramasına neden olunması durumunda, o aracı işletenin üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli sınırlar içinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüdür. Zorunlu mali mesuliyet sigortası sigortacısı, sigortalının prim ödeme yükümlülüğünü yerine getirmesi neticesinde sigortalının meydana getirdiği zarardan müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Sorumluluğun sigortalanması hem birey hem de devlet açısından hukuki güven sağlamaktadır. Motorlu araç işleteni veya sürücüsü doğabilecek ağır zararların ekonomik sonuçları altında kalmaktan, zarar görenler ise zararın giderilmemesi riskine karşı korunmaktadır bu sebeple Karayolları Trafik Kanunu mali mesuliyet sigortası yaptırılmasını zorunlu kılmıştır.
Bedensel zarar ise bedensel bütünlüğün zedelenmesinden doğan zararlardır. Zorunlu mali mesuliyet sigortacısı, sigortalının meydana getirmiş olduğu diğer zararlar gibi meydana gelen bedensel zararlardan da sigortalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bedensel zararların neler olduğu da Türk Borçlar Kanunu madde 54’de tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak sayılmıştır. Hem Karayolları Trafik Kanunu madde 85 hükmünden hem de yargıtay kararları gereği sigortacının meydana gelen bedensel zararlardan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
KAYNAKÇA
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu
Eren, Fikret, “Borçlar Hukuku Genel Hükümler”
Oğuzman, Kemal / Öz, Turgut, “Borçlar Hukuku Genel Hükümler”
Kender, Rayegan, “Türkiye’de Hususi Sigorta Hukuku”, Gözden Geçirilmiş 5. Baskı, İstanbul: Filiz Kitabevi, 1995
Gökcan, Hasan Tahsin, “Karayolları Trafik Kanununa Göre Hukuki Sorumluluk, Tazminat, Sigorta ve Rücu Davaları”, Güncellenmiş 8. Baskı, Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2014,
Türk, Hikmet Sami, “Mecburi Mali Sorum Sigortası ve İzinsiz Kullanmalar”, BATİDER,S.2, C.6, 1971
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu
Türkiye Barolar Birliği Bedensel Zararlar Konusunda Yüksek Mahkeme Görüşleri Sempozyumu, https://tbbyayinlari.barobirlik.org.tr/TBBBooks/638.pdf, (E.T: 03/04/2024)
Anık, Elif, “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının Bedensel Zararları Tazmin Borcu”, https://acikerisim.uludag.edu.tr/server/api/core/bitstreams/205033a6-504c-4fa9-a972-397de3717bfa/content , (E.T: 03/04/2024)
Alsancak, Muhammed İkbal, “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Kapsamında Bedensel Zarar Görenlerin Sigorta Sözleşmesinden Doğan Hakları” , http://acikerisim.baskent.edu.tr/bitstream/handle/11727/6910/10374406.pdf?sequence=1&isAllowed=y , (E.T: 03/04/2024)
Ulubay, Gülşah, “Bedensel Zararların Tazmininde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” , Adalet Yayınevi, İstanbul, 2021
Şahin, Ayşenur, “Vücut Bütünlüğünün İhlalinden Doğan Zarar ve Tazmini” , https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/789451 , (E.T: 03/04/2024)
[1] 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu m 1401/1
[2] 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu m 1409/1
[3] Eren, Fikret, (“Eren”), “Borçlar Hukuku Genel Hükümler”, s. 769; Oğuzman, Kemal / Öz, Turgut, “Borçlar Hukuku Genel Hükümler”, C.2, s. 91.
[4] Kender, Rayegan, “Türkiye’de Hususi Sigorta Hukuku”, Gözden Geçirilmiş 5. Baskı, İstanbul: Filiz Kitabevi, 1995, s.6; Gökcan, Hasan Tahsin, “Karayolları Trafik Kanununa Göre Hukuki Sorumluluk, Tazminat, Sigorta ve Rücu Davaları”, Güncellenmiş 8. Baskı, Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2014, s.473; Türk, Hikmet Sami, “Mecburi Mali Sorum Sigortası ve İzinsiz Kullanmalar”, BATİDER, S.2, C.6, 1971, s.344.
[5] 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m 91/1
[6] Türkiye Barolar Birliği Bedensel Zararlar Konusunda Yüksek Mahkeme Görüşleri Sempozyumu, https://tbbyayinlari.barobirlik.org.tr/TBBBooks/638.pdf, (E.T: 03/04/2024)
[7] Y.3.HD 23.01.2014 T. 2013/16314 E., 2014/836 K. (Kazancı İçtihat)
[8] Eren, S. 717
[9] 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 97